HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Demokrasi istismarı

Kendileri iktidara geldiklerinde Meclis'te elde ettikleri sandalye sayısı yeterli oluyor, karşı taraf iktidara gelince alınan oyların, diğer partilerin oylarına göre oranı öne sürülerek meşruiyet tartışması açılıyor.

İşlerine geldiğinde kanun ve yönetmeliklere (mevzûata) sığınıyorlar; "kanun var, beğenirsin veya beğenmezsin ama itaat etmeye mecbursun" diyorlar. İşlerine gelmezse anayasa maddesi (veya maddeleri) ile verilmiş bir hakka bile itiraz ediyor, "uzlaşmadan, toplum mutabakatının gerekliliğinden, bütün tarafların kabullenmediği bir adımın atılmasının doğru olmadığından..." söz ediyorlar.

Mevzûâta göre belli bir göreve atanmayı hak eden bir şahsın, mesela dindar olması, namaz kılması, eşinin başını örtmesi gibi bir sebeple -iktidar istediği, ilgili bakan kararnameyi imzaya sunduğu halde- atanmasına engel oluyor, veto ediyorlar. Bu defa gerekçe kanun değil, rejimi korumak. Demek ki, mevcut anayasa, kanunlar, yürütme ve yargı rejimi korumaya yetmiyor, birilerinin durumdan vazife çıkararak kendilerini devlet/iktidar ilan etmeleri ve rejimi koruma görevini üstlenmeleri gerekiyor!

Sayın Arınç'ın, Sayın Bumin'in konuşmasını tenkit sadedinde söyledikleri çok açık olduğu, "Anayasa mahkemesini kaldıracağız, buna karar verdik" demediği, yasamanın Meclis'e, yürütmenin de hükumete ait olduğunun altını çizmek, yargının, yasama erkini üstlenmesi veya bu erki sınırlamasının anayasaya aykırı olduğunu anlatmak istediği, bunun için "Anayasa Mahkemesi'nin mi Meclis'i, Meclis'in mi Anayasa Mahkemesi'ni kaldırma, değiştirme, ıslah etme... yetkisinin bulunduğunu" mukayeseli olarak dikkatlere sunduğu halde -bazı açıklamalar ve yazılardan anlaşıldığına göre başka bir maksada hizmet etmek için- olmadık bir tartışma çıkarıyor, lafı istedikleri yere çekiyor, sözün tahammülü olmayan yorumlar yapıyorlar. Bir iddiaya/teze göre bütün bunlar, bu iktidarı yıpratarak erken seçime zorlamak ve bu Meclis'in cumhurbaşkanı seçmesini engellemek için yapılıyor. Anayasaya bakıyorsunuz, cumhurbaşkanının nasıl seçileceği açık seçik yazılmış, uygulamalar da ortada, sıra bu iktidara/Meclis'e gelince anayasa bir yana bırakılıyor, ipe un seriliyor, başka zaman ve zeminlerde aranmayan, aransa bulunması mümkün olmayan uzlaşmalardan söz ediliyor.

Bu tespitlerden, malumu ilamdan maksadımı merak edenlere hemen açıklayayım:

Anayasa dahil olmak üzere bütün kanunlar uygulanır, evrensel hukuka aykırı düşen kanunların ıslahı için çalışılır, yürürlükteki kanunlara göre yapılan icraat meşrudur; bu böyle bilinir ve hazmedilir; eğer demokrasi deniyorsa bu böyledir, aksi halde demokrasiden değil, demokrasi istismarından bahsetmek gerekir. Ne yazık ki, din istismarı yasaklanmış da demokrasi istismarı yasaklanmamış!

8 Mayıs 2005
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: