HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Tepkisizlik

Lehte aleyhte, iyi kötü, faydalı zararlı bir tasarruf, davranış, karar... karşısında dengeli ve yeterli tepki gerekir; mesela birisi iyilik yaptığında ona -iyiliği ile dengeli- bir teşekkürde bulunmak, haksızlık yaptığında bunu önleyecek ve zararını giderecek ölçüde şikayet, dâva, fiilî engelleme vb. tepkiler göstermek tabîîdir. Son yıllarda ülkemizde bu tabîî davranışın ârızalandığını ve insanlarımızın tepkisiz hale geldiklerini görüyoruz. Bu yüzden iyilikler -teşvik görmediği içi-azalıyor, kötülükler de -engelleyici tepki bulunmadığı için-çoğalıyor. Tıpkı beslenmede olduğu gibi tepkide de dengeli ve yeterli olma şartı vardır; tepki dengeli ve yeterli olmazsa, yanlış veya yetersiz antibiyotik ilaçlar gibi bağışıklık sağlıyor, etkisi azalıyor, hastalık amili o tepkiye (ilaca) karşı direnç kazanıyor ve daha güçlü tepkiler olmadıkça tahribatına devam ediyor.
Bu millete "kötülük" edenler bunu yoklaya yoklaya yapıyorlar; her yoklamada tepki güçlü olursa geri çekiliyorlar, yeterli olmazsa onu etkisizleştirip yollarına devam ediyorlar. Yolsuzlukları, siyaset-mafya-bürokrasi üçlüsünün işbirliği içinde gerçekleştirdikleri kötülükleri örnek olarak hatırlayalım. Gösterilen halk tepkisi ve alınan tedbirler dengeli ve yeterli olmadığı için kısa zamanda unutuldu ve kökü kazınamadı. İmam Hatipler yüzünden meslek liselerine yapılanlar, ana babaların çocuklarına din eğitimi aldırma vazife ve haklarına yapılan müdahaleler, başörtüsü sebebiyle uygulanan kısıtlama ve hak ihlalleri karşısında yeterli ve dengeli tepki gösterilmediği içinbunlar da devam ediyor; başta bunları yoklayarak ve alıştırarak yapanlar şimdilerde daha pervasız hale geldiler.
Tepkiyi kim ve nasıl gösterecek?
Elbette biz burada hukuka aykırı, başkalarının hak ve özgürlüklerine -evrensel kuralların cevaz verdiğinden öte- zarar veren tepkilerden söz etmiyoruz; hukuka uygun, meşru ve demokrasilerde uygulanan tepkileri kastediyoruz.
Bunu kim yapacak sorusunun birden fazla cevabı vardır; ancak bizim istediğimiz "halkın örgütlü tepkisi"dir.
Örgüt "sivil toplum örgütüdür". Aslında evrensel belgelere göre bir dine mensup olanların da örgütlenme hakları vardır, ancak sınırlı ve seçmeci bir yaklaşımla uygulanan demokraside buna izin verilmemektedir. Şu halde örgütlenme özgürlüğünü elde edebilmek için işe, izin verilen örgütlerden başlamak gerekmektedir. Bizim mümkün ve işe yarar bulduğumuz birkaç dernek/örgüt örneğini hatırlatmakta yarar görüyorum:
1. İnsan haklarını koruma derneği. Bu isim altında örgütlenme yapıldığında ve aynı amaçla kurulan dernekler arasında işbirliğine gidildiğinde hak ihlallerine karşı güçlü bir tepki aracı elde edilmiş olacaktır.
2. Tüketiciyi koruma derneği. Gerek KİT'lerin ve gerekse özel sektörün üretip pazarladığı mal ve hizmetlerde fiyat ve kalite yönlerinden önemli aksaklıklar var. Hemen her gün hesapsız kitapsız zamlarla soyuluyoruz. Bunlardan herkes şikayetçi olduğu halde fertlerin ortaya etkili bir tepki koymaları da mümkün olmuyor. Buna karşı güçlü bir T.K.D.ninbaşta bazı mal ve hizmetlere karşı boykot olmak üzere yapabileceği çok şey vardır.
3. Genel ahlakı geliştirme ve koruma derneği. Ferdin hürriyetlerini kısıtlamanın meşru gerekçelerinden biri de"genel ahlaka aykırılık"tır. Ancak ortada ne bir "belirli, üzerinde uzlaşma sağlanmış" genel ahlak kavramı vardır, ne de bu ahlakı korumak, ihlaller karşısında tepki göstermek için oluşturulmuş örgütler mevcuttur. Böyle bir örgüt önce, bizim kültürümüzden, öz değerlerimizden yola çıkarakgenel ahlak ilkelerimizi belirleyecek, sonra bunların eğitim yoluyla yaygınlaşması için gayret gösterecek ve ihlaller karşısında uygun tepkiler ortaya koyacaktır.
Yapılan kötülükler karşısında kahrolmak, ağlamak, çene çalmak, başkalarının bir şeyler yapmasını beklemek de birer tepkidir ama bunlarla kötülükleri önlemek mümkün değildir; kötülüğü önlemenin en etkin yolu örgütlü meşru mücadeledir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: