HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Farklılığa Tahammül
Geçmiş zamanda müslümanların ülkelerinde hem gayr-i müslimler, hem de itikad veya siyasî görüş bakımından çoğunluktan ayrılan, farklı düşünen, farklı yaşayan müslümanlar olmuştur. Gayr-i müslimler devlete vergilerini ödedikleri ve ihanet de etmedikleri sürece geniş hak ve özgürlüklerden yararlanarak yaşamışlardır. Müslüman muhaliflerin ilk örneği Hâricîlerdir. Hz. Ali Sıffîn savaşında ihtilâfın hakemlere götürülmesi teklifini kabûl edince bir gurup bunun Kur'an'a aykırı olduğunu iddia etmiş, Hz. Ali ve tâbîlerininin kâfir olduklarını ilân etmiş, onlara karşı düşmanca bir tavır içine girmişlerdi. Her yerde aleyhte propaganda yaparlardı. Bir gün Hz. Ali câmide halka hitap ederken ayağa kalkıp "Hakem Allah'tır, hüküm Allah'a aittir" diye bağırmaya başladılar. Hz. Ali onlara şöyle seslendi: " Dediğiniz doğrudur, ancak siz bu sözü kötü maksatla, bâtıl dâvânıza delîl kılmak üzere kullanıyorsunuz. Siz bize saldırmadıkça, fiilen haklarımızı çiğnemedikçe biz de size dokunmayız, sizi câmiye gelmekten menetmeyiz, bizimle birlikte düşmana karşı savaşırsanız elde ettiklerimizden siz de payınızı alırsınız" Hz. Ali'nin bu sözleri, uygulamada bir kanun gibi olmuş, muhalifler bu esaslara göre muamele görmüşlerdir.
Müslümanların çoğunluğu teşkil etti
ği şehirlerde gayr-i müslimlerin, yortu günlerinde süslenmiş haçı ilâhiler eşliğinde gezdirmek gibi bazı merâsimlerine kısıtlama getirilmiştir; bunu sebebi müslümanların etkilenmesini engellemek ve asayişi korumaktır. İçinde oturanların çoğu veya tamamı gayr-i müslim olan yerlerde böyle kısıtlamalar da yapılmamıştır. Müslümanlar açıkça oruç yemek, şarap içmek gibi bir ihlâlde bulunurlarsa buna izin verilmemiş, engellenmiş ve cezâlandırılmışlardır; ancak bunun da gerekçesi insanları zorla müslüman kılmak ve ibâdet ettirmek değil, kötü örnekliği engellemek ve kamu düzenini korumaktır. Evinin içinde, gizli olarak bu ihlâlleri yapan kimselerin üzerine gidilmemiş, evlerin gözetlenmesi, gizliliklerin ortaya çıkarılması yasaklanmıştır.
Bugün Türkiye'de ve benzeri İslâm ülkelerinde şehirleri ayırarak ve yalnızca veya çoğunlukla müslümanların oturduğu şehirlerde farklı düzenlemeler yaparak dînî hayatı korumak imkânsız hâle gelmiştir. Esasen dünya küçülmüş, bir küçük radyo veya televizyon ile bütün dünyada olup biteni görmek ve bilmek mümkün hâle gelmiş, engellenemez olmuştur. İran, Suudî Arabistan gibi ülkelerde bile halkın, dünyada olup biteni görüp öğrenmesine mânî olunamamıştır. Şu hâlde müslümanların, dînî hayatlarını ve ahlâklarını korumak için -farklılarla birlikte, onlara tahammül ederek yaşarken- işe yarayacak başka usûllere, tedbirlere, yöntemlere ihtiyaçları vardır; bunları bulmak ve açıklamak da âlimlere, eğitimcilere düşmektedir. Tasavvufta bir terim vardır, "halvet der encümen: kalabalık içinde yalnızlık". Bu kavramın, eğitime aktarılması, çevreden olumsuz etkilenmenin asgarî boyutlara indirilmesi bir hedef olmalıdır.
Farklı inanan ve yaşayan insanların da müslümanlara tahammül etmeleri, kendi hak ve özgürlüklerine dokunulmadıkça, farklı bir İslâmî hayat yaşayan kimselerin din hürriyetlerine dokunmamaları, hem insan haklarının gereğidir, hem de farklıların huzur içinde bir ülkede yaşamalarının kaçınılmaz şartıdır.
Bu yazıyı, müslümanlar cuma namazı, oruç gibi ibâdetlerini rahatça yapabilsinler diye vakit cetvelinin ayarlanmasına itiraz edenlerin dikkatine sunuyorum. Böyle bir ayarlama başkalarını ibâdete zorlamadığı için din özgürlüğüne aykırı olarak yorumlanamaz. Çalışma saatlerinin değiştirilmesinin bütün çalışanları etkilediği doğrudur, ancak birlikte yaşamanın bu kadarcık bir tahammül bedeli de olmalıdır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: