HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Devlet Düşmanı
Devletin gerçekten düşmanları olur mu? Bu soru abes gibi gözükse de, o kadar abes "düşmanlık suçlamaları" yapılıyor ki, bu durumda insan böyle bir soruyu sormadan edemiyor. Evet devletin dış düşmanları olur, bunlar devletin toprağına, servetine, bağımsızlığına göz dikerler ve bunları yok etmek/elde etmek için düşmanca davranır, çeşitli stratejilere başvururlar. Devletin iç düşmanları da vardır; bunlar ya anarşisttirler, devlet istemezler ya bir gurup azınlıktır, çoğunluğun devletine son vermek, kendi devletlerini kurmak veya mevcût devlete el koymak isterler. Bu durumda sebep ne olursa olsun çoğunluk devletini korur, korumak bazı hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını gerektiriyorsa bunları da kısıtlar; yeter ki, kısıtlanan hakların kullanılması ile devletin yıkılması arasında sağlam, objektif, kesin bir illiyet râbıtası bulunsun ve haklar kısıtlanmadıkça devletin korunması imkânsız hâle gelmiş olsun. Ülkemizde devlet düşmanlığı ile suçlanan kişi ve guruplar gerçekte devlet düşmanı mıdırlar; yani bunlar devleti ele geçirmek, yıkmak, bölmek, başkalarına peşkeş çekmek mi istemektedirler? Elbette böyle olanları vardır, bu da ağır bir suç teşkil ettiğine, suçu işleyenler bir avuç azınlık olduğuna göre devlet her zaman bunların yakasına yapışmaya ve hak ettikleri cezâyı vermeye muktedirdir. Bunları bahane ederek bütün vatandaşların kullandığı hak ve özgürlükleri sınırlamak gereksizdir. Asıl bizim üzerinde durmak istediğimiz konu, gerçekte -yukarıda tanımlanan- devlet düşmanlığı ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi bulunmayan, devletini, onu korumak için hak kısıtlayanlar kadar seven fert ve gurupların devlet düşmanlığı ile yaftalanmalarıdır.
Devlet halkın ortak değeri, serveti ve gücüdür; bunu temsil edenlerin (iktidarların) eline büyük bir fırsat geçmektedir; iktidar bir baldır, onu tutan parmağını yaladıkça bu tada alışır, daha ötesi bu tadın tiryakisi olur, birileri çıkıp "Sen her kese ait olan bu balı iyi koruyamıyorsun, iyi temsil edemiyorsun, hakkından fazlasını yalayıp yutuyorsun, onu ehline bırak" deyince bal tutan kıyâmet koparmaya, haklı olarak kendisini tenkit edenleri bal (devlet) düşmanlığı ile suçlamaya yönelmektedir. Dikkat edilirse burada tenkit ve hücûma hedef olan devlet değil, iktidardır, yönetenlerdir ve yönetme biçimidir. Hedef apaçık ortada olmasına rağmen bal yalayanlar, haklı tenkitlere cevap verecek, haklı talepleri karşılayacak, hatâları düzeltecek yerde devleti istismar etmekte, kendilerini ve yönetim biçimlerini devletle aynılaştırmakta, belki de onu kendilerinden daha fazla sevenleri "devlet düşmanlığı" ile suçlamaktadırlar.
Şahsî tecrübemde devletle ilişkim bakımından iki zıt tavırla/suçlama ile karşılaştığım oldu:
1. "Devlete bir şey olmaz, gerekçe olarak gösterilen tehlike sözkonusu değil, durum abartılıyor, hak ve özgürlükleri kısıtlamayın, asıl böyle yaparsanız devleti ve millî bütünlüğü tehlikeye sokarsınız" dediğimde bazı çevrelerce "devlet düşmanları ile işbirliği yapmak"la suçlandım.
2. Devlet rejimden ibaret değildir; devlet millettir, vatandır, istiklâldir, tarihtir, kültürdür... Bunları gözümüz gibi korumamız gerekir. Rejimin ise eğrisi, yanlışı, eksiği olursa onu düzeltmeye çalışırız, yönetenler ve yönetim tarzı kötü diye devleti yıkamayız, yok edemeyiz, başkalarına kaptıramayız..." dediğim zaman da hem rejim hem de devlet dostu olmakla nitelendirildim.
Her iki nitelemeyi de at gözlüğü ile bakma eksiğine bağlıyor, kanâatimi net olarak tekrarlıyorum: Bu devlet bütün vatandaşların devletidir, onu yıkmak, bölmek, başkalarına yutturmak isteyenler bir avuç azınlıktır, devlet onları bilir, bulur, cezâlandırır, bunları bahane ederek, halkı öcü ile korkutarak iktidar uzatmalarına, hak ve özgürlük kısmalarına gitmek ise gittikçe bayatlayan numaralardan ibarettir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: