HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Ondokuzculuk
Ondokuzculuk bir nevi hurufiliktir; harf, kelime, ayet, sure sayılarının ondokuz ile ilişkisinden yola çıkarak (ondokuz rakamı ve katlarına uygun düşmesini delil gibi kullanarak) bir sonuca varma teşebbüsüdür. Amerika'da yaşamış ve öldürülmüş bulunan bir şahıs bu ilişkiyi keşfettiğini ve bu keşfin (ona göre ilhamın, hatta vahyin) onun doğruluğunun bir delili, elçiliğinin (Allah Resulü olmasının) mucize nev'inden bir tasdiki olduğunu iddia etmiş, iki ayet bu ondokuz nazariyesine uygun düşmediği için bunların ayet olmadığını, Kur'an'a sonradan katılmış olduğunu... ileri sürmüştü. Bu iddiaların hiçbir ilmî ve dinî temelinin bulunmadığı meydandadır, ayrıca Kur'an ayetlerinin ondokuz nazariyesine uydurulabilmesi için zorlamalar yapıldığı, önceden ortaya konan ilkelerden sapıldığı, keyfi tasarruflarda bulunulduğu tesbit edilmiş ve bu nazariye -bu yönden de- çürütülmüştür (Sayın Dr. Orhan Kuntman'ın bu konu ile ilgili incelemesi kitap olarak da basılmıştır.) Kur'an-ı Kerim insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilmiş açık ifadeli bir kitaptır, Hz. Peygamber'in (s.a.) açıklama ve uygulamalarıyle daha da açık ve anlaşılır hale gelmiş, Allah'ın kullarına bildirmek istediği hiçbir dinî husus kapalı kalmamıştır. Eğer Hz. Peygamber'den sonra elçiler gelecek ve Allah'tan vahiy alacak olsalardı bunun mutlaka Kur'an'da bildirilmiş olması gerekirdi. Bu elçilerin mucizeleri ondokuz olsaydı bu da, Kur'an'da geçen birçok rakam gibi bir başka münasebetle -iddia ve nazariye ile hiçbir ilgisi olmadan- değil, mezkûr özelliği ile zikredilirdi. Ayrıca geçmişten günümüze ortaya çıkan birçok yalancı peygamber, Kur'an'ın getirdiğinden başka ve ona nisbetle insanlığın din ihtiyacını karşılamaya daha uygun hiçbir nizam, çözüm, model ve hidayet de getirmiş değildir.
Vaktiyle bu batıl yolun kervanına katılmış -sonradan kısmen bu yolu terkettiğini, bu düşünceleri çöp sepetine attığını söylemiş- bulunan bir şahıs, maalesef dinleme imkanını bulamadığım bir televizyon programında başka iddial, iftira, hakaretlerde bulunmuş, büyük bir müslüman kitlenin dinî duygularını rencide etmiştir. Bana nakledilen iddialarının hemen hiçbiri yeni ve kendisine mahsus -bu mânâda orijinal- değildir; eskiden yeniye "Kur'an'ı doğru anlama, şirk ve tevhid, dinde sünnetin yeri ve Hz. Peygamber'in rolü" gibi konularda onun söylediğini söyleyenler, iddialarını paylaşanlar olmuştur. Bu gibilerin yaptığı klasikleşmiş anlayışa ve usule hücum etmek, bunu edep dışına çıkan bir üslup içinde mahkûm etmek, yalnız kendinin bilgili, geri kalanların cahil olduğu intibaını vermeye çalışmak, temelsiz ve tutarsız iddiaları peşipeşine sıralamaktan ibarettir. Böyle bir tavır ve yaklaşıma ilmî cevap verilemez, tenezzül edilirse "saçmalıyorsun, deli misin, yoksa vazifeli misin?" gibi bir üslup ile mukabele edilir.
Sünnet'in dindeki rolüne bundan önceki yazımızda işaret etmiştik. Kur'an'ı doğru anlama ve dini ona dayandırma konusunda karşımıza yeni çıkmamış olan yaklaşımlar için ne düşündüğümüze de aynı yazıda işaret etmiştik. Bu konuda iyi niyetli, ciddi ve ilmî yaklaşımlar da vardır, onları da çeşitli ilmî meclislerde tartışıyoruz, sonunda aşırılıkların yontulacağını ve ümmet için hayırlı olacak bir sonuca ulaşılacağını da umuyoruz. Büyüklük hastalığı veya bir başka arızaya yakalanmış, ne dediğini bilmez, bulutlardan yere inmez kimselere gelince onların da muhatap alınmalarını doğru bulmuyoruz; bunları sırf habercilik (televizyonculuk, reyting) aşkıyla programa çıkaranları da yaptıklarını bir daha düşünmeye çağırıyoruz.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: