HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Soru-(123) Teşvik kredisi, reel faiz, hazine bonosu, senedi, kâğıdı, tahvil.

Soru:
Hocam, herşeyden önce bizleri aydınlatıcı çalışmalarınızdan ötürü size teşekkür ediyorum. Kamuoyu önünde güvenilir, ilkeli, Allah için fetva veren imajınızı herzaman korudunuz. Allah (c.c) razı olsun.
Gerçek Hayat dergisindeki köşenizde size sorulan şöyle bir soru vardı. Halk bankasının esnafa, sanayiciye %15 faizle verdiği kredinin alınıp alınamayacağı hakkında yorum isteniyordu sizde devletin faizci bir kuruluş olmadığı ve belirtilen faiz oranının enflasyonun altında olduğu, halkını kalkındırmak isteyen devletin bu kredisinin kullanılabileceğini söylüyordunuz. Zaman gazetesinde Ahmet Şahin sizi kaynak göstererek memurlara yapılan nema ödemelerinin helal olduğunu söylüyordu. Sizin kaynakta da devletin faizci bir kuruluş olmadığı, verilen nemaların paranın değerini korumak şöyle dursun enflasyonun altında olduğunu söylüyordunuz. Burada dikkatimi çeken iki unsur devletin faizci bir kurum olmaması ve faizin enflasyonun altında gerçekleşmesi. Şimdi devlet sürekli hazine bonusu ve tahvil satarak borçlanmaya gidiyor. Buradaki faiz oranları yıllık enflasyonla da ilintili. Hazine bonosu veya tahvili satın almak caiz midir?

Cevap:
Devlet, banka gibi faizcilik yaparak para kazanan, bunun için kurulmuş bir kurum değildir. "Teşvik kredisi", devletin halka hizmetinin bir parçasıdır.
Devlet belli bir bölgede veya alanda özel teşebbüse yatırım yaptırmak, bu yoldan üretimi ve istihdamı arttırmak gibi amaçlarla piyasa şartlarına nisbetle daha ucuz (düşük faizle) kredi (ödünç para, sermaye) vermektedir. Bu düşük faiz, enflasyon miktarının altında kalırsa, adı faiz olmakla (devlet tarafından bu isimle verilmiş olmakla) beraber hüküm bakımından faiz olmaktan çıkar. Çünkü borçlunun zaten borcunu enflasyon farkı ile beraber (onu ekleyerek) ödemesi gerekir. Devletin verdiği teşvik kredisinin faizi (faiz dediği fazlalık) enflasyon miktarını aşarsa bu takdirde reel faizle ödünç veriyor demektir. Reel, fakat ucuz faizle devletin verdiği krediyi alabilmek için alanın zarurete düşmüş olması gerekir.
Ticari (faizle para alıp satarak gelir elde eden) bankalara para yatırarak veya para çekerek enflasyonun altında faiz alıp vermek caiz midir?
Hayır, caiz değildir; çünkü bu bankalar faizcilikle kâr elde etmek üzere kurulmuşlardır, sizin paranızla faizcilik yapmakta, size az faiz verseler bile kredi alana (sizin paranızı kredi olarak verdiği kimseye) reel faizle para satmaktadırlar.
Devlet borç ve ihtiyaç içine düştüğünde başka çare bulamadığı (veya bulunan çareleri uygulamak istemediği) zaman hazine bonosu, senedi, kâğıdı, tahvil satmakta; yani halkından, reel faizle borç almaktadır. Devletin faizle borç alması da, vatandaşın ona, faizle borç vermesi de caiz değildir. Bugün zengin yoksul herkesten (özellikle vasıtalı vergi yoluyla) alınan vergiler, bu hazine kâğıtlarının faizine gitmektedir. Böylece zengin (devlete ödünç verecek kadar parası olan) daha zengin olmakta, yoksul ise gittikçe daha da yoksullaşmaktadır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: