HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Vakıf Katılım Bankası

Bundan otuz yıl kadar önce ülkemiz üniversitelerinde İslam Hukuku, İslam Ekonomisi, Faizsiz Bankacılık terkiplerinin adı anılmaz, akademyada yer alması mensuplarının aklına sığmazdı. Bugün birden fazla üniversitemizde lisans üstü seviyede İslam Ekonomisi ve Faizsiz Finansman (İslam Bankacılığı) konularında master ve doktora programları açıldı, dersler yapılıyor, tezler yazılıyor. Bunlara ek olarak üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve katılım bankaları ilmî toplantılar tertip ediyorlar, bu ilim dalları ile ilgili konularda tebliğler sunuluyor, tartışmalar yapılıyor. Benzer faaliyetlerin Doğu'da ve Batı'da başka ülkelerde de yapıldığını biliyoruz.

Ülkemizde 1984-85 yıllarında ilk "özel finans kurumu"nun açılması tamamlandı. 1990'lı yıllarda çıkarılan ve değişiklik yapılan Bankalar Kanunu'nda bu kurumun adı "katılım bankası"na çevirildi. Mevcut iktidar dönemine kadar bu bankalar önemli bir gelişme kaydedemedi. Sebebi birden fazla olup başında iktidarların İslâmî olana ters bakmaları, yeterli personelin bulunamaması ve halkın "faizsiz finans" konusunda gerektiği kadar bilgi, inanç ve bilinçten yoksun olmaları gelmektedir.

Bir zamanlar bu bankaların istedikleri kadar şube açmaları bile mümkün olmazken bugün kendileri çoğalmış, son iki yıl içinde de devlet katılım bankaları (Ziraat ve Vakıf) kurulmuştur.

Önceki gün (26 Şubat 2016) Vakıf Katılım Bankası'nın açılışını ülkenin devlet başkanının teşrif etmeleri ve önemli bir konuşma yapmaları meselenin geçmişine göre rüya gibi bir gelişmedir. Madem ki ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, bir kısım yüksek düzey bürokratları bu bankalara destek veriyorlar, işinde ve işleminde helal ile haramı ayırmak gibi bir inancı, endişesi ve davası olan müminlere önemli vazifeler düşüyor.

Bu müminlerin vazife ve sorumluluklarını ilim adamları, banka yöneticileri, ülke yöneticileri ve halk diye dört kısımda ele almak gerekiyor:

İlgili dallara mensup ilim adamları birinci derecede İslam ekonomisi, sonra bunun içinde bir bölüm olarak faizsiz bankacılık (veya finans) konularını çalışma konuları olarak belirlemeli, hem kendileri, uygulama alanındakilerin önünü açacak, yollarına ışık tutacak, yapılanın sahih olarak yapılmasını sağlayacak çalışmalar yapmalı, hem de bir yandan ilim adamları, diğer yandan alanda çalışacak kaliteli eleman yetiştirmelidirler.

Bankaların sahipleri ve yöneticileri birinci amaç olarak daha çok para kazanmayı değil, dünyaya farklı ve adil bir "üretim ve ticaret finansmanı" modelini uygulayarak göstermeyi hedef olarak seçmelidirler.

Ülkeyi yönetenler bu bankaların önemli bazı problemlerini çözmeyi geciktirmemelidirler. Bu problemler ve talepler arasında şunları hatırlatmakta fayda görüyorum:

Katılım bankalarının adı "faizsiz bankalar"a çevrilmelidir.

Bu bankalara ait ayrı bir kanun ve buna bağlı yönetmelikler çıkarılmalıdır. Katılım Bankaları Birliği çatısı altında hayli zamandır bir mevzuat değişikliği çalışması yapılıyor. Bu çalışma daha fazla geciktirilmeden tamamlanmalı ve ilgili mercilere sunulmalıdır.

Halkımıza gelince:

Müminler şunu unutmasınlar ki, faiz alıp verenler Allah'a karşı isyan ve savaş ilan etmiş oluyorlar. "İbadet başka, muamelat başka, birincisi dindendir, ama ikincisi bizim keyfimize bırakılmıştır" diyenler yanlış yoldadırlar. "Katılım bankaları da diğer faizci bankaların yaptıklarını yapıyorlar" diyenler de yanlış diyorlar. Eğer ortada, fıkhen caiz olan bazı benzerlikler varsa bunun da sebebi, halkın bu bankalara gelecek, onlara destek verecek ve varsa yanlışlarını düzeltmeleri için baskı yapacak yerde faizci bankalara gitmeleridir.

Problemler çok, ama bir kere çözüm yoluna girilmiştir, er veya geç yolun sonuna varılacaktır inşallah.

Bütün katılım bankalarına hayırlı işlerinde başarılar diliyor, en sonuncu olan Vakıf Katılım'ı da tebrik ediyorum.

Bir de İslâmî sigortacılık konumuz var; onu da bir başka yazıda ele alalım.

28.02.2016



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: