HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Zorlama yok davet var

İslam, iman ve amelde kusurlu olanlar ile gayr-i müslimleri inanmaya veya amel ve ibadete zorlamaz; bu konuda baskıya izin vermez. Çünkü baskı ve tehdit altında "inandım" diyen gerçekte inanmamış olabilir ve o kimseyi iki yüzlülüğe zorlamış oluruz. Yine baskı ve tehdit altında ibadet yapan kimse de "Allah'a iman, sevgi ve saygısından" değil, "korkudan, belayı defetmek için" sözde ibadet yapmış, yani yapmış gibi görünmüş olur.

Defalarca yazdım bir daha tekrar edeyim:

Herkesin gözü önünde dine, ahlak ve âdâba aykırı davranan, görüntü sergileyen kimselere karşı takınılacak tavır ve davranış, İslam'a göre yönetilen bir ülke ile laik bir ülkede farklı olur.

İslam'ın hayat düzeni olduğu bir ülkede kimsenin özel mekanı ve hayatı araştırılmaz, gizlisini ortaya çıkarmak için çeşitli yollara başvurulamaz. Bu kuralın istisnası, mesela ülkenin sırlarını başkalarına açmak ve vermek için casusluk yaptığından şüphe edilen kimsede olduğu gibi ülkeye ve kamuya zarar veren davranışlardır.

Laik ülkelerde ise insanların kamuya açık alanlarda ortaya koydukları davranışlar ve hayat tarzları genellikle serbesttir; istisnalar başkalarının hak ve özgürlüklerine, kamuya, asayişe, kamu düzenine, genel sağlığa ve (sözde) ahlaka aykırı olma durumlarıdır. Böyle ülkelerde dinin haram ve günah saydığı davranışlar yasaklanmaz, dindarlar da bu alana müdahale edemezler.

Laik ülkelerde inanmayanı inanmaya, ibadet etmeyeni ibadete, dine aykırı davrananları uygun davranmaya zorlamak mümkün ve serbest olmamakla beraber "zorlamadan, baskı yapmadan, incitmeden anlatmak ve dine davet etmek" mümkündür.

Başkaları kendi dinlerine, ideolojilerine ve mezheplerine davet ederken bir milyar yedi yüz milyon civarında Müslümanın bir buçuk milyara yakınının benimsediği "ehl-i sünnet ve cemaat" İslam'ına mensup olanların da kendi din ve mezheplerine davette bulunmaları, kendilerine farz-ı kifaye ve laik ülkede de serbesttir.

Bu tespitlerden sonra birkaç soruya cevap vermek gerekiyor:

1. Ehl-i sünnet ve cemaat İslam'ı nedir?

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'nden özetleyelim:

Ehl-i sünnet, Hz. Peygamber (s.a.) ile ashabın dinin temel konularında takip ettikleri yolu benimseyenler anlamında bir tabirdir.

Sözlükte "manevî alanda çizilen yolu benimseyenler" anlamına gelen ehl-i sünnet (ehlü's-sünne) tamlaması ehlü's-sünne ve'l-cemâa ifadesinin kısaltılmış şeklidir. Buradaki sünnetten maksat dini tebliğ ve beyan etmekle görevli bulunan Hz. Peygamber'in İslâm'ın temel konularını anlama ve benimseme tarzıdır. Cemaat kavramı, her devirdeki Müslümanların büyük ekseriyeti (sevâd-ı a'zam) ve müctehid âlimler gibi farklı şekillerde yorumlanmışsa da vahyin ilk muhatapları olup inanç, ibadet, hukuk ve ahlâk cepheleriyle İslâm'ı bir bütün olarak sonraki nesillere aktaran ashap cemaati anlamına geldiği yolundaki görüş tercih edilmiştir. Aslında bu anlayış diğer yorumların da temelini oluşturmaktadır. Buna göre Ehl-i sünneti "Hz. Peygamber ile ashap cemaatinin dinin temel konularında takip ettikleri yolu benimseyenler" diye tarif etmek mümkündür. Bu tarifte yer alan "dinin temel konuları"ndan, İslâm'dan olduğu kesinlikle bilinen ve "usûlü'd-dîn" diye de adlandırılan hususlar kastedilmektedir.

Sünnî grupların tesbiti konusunda ileri sürülen farklı görüşler bir yana kelâm, mezhepler tarihi ve konuyla ilgili diğer eserlerde Ehl-i sünnet genellikle Selefiyye, Eş'ariyye ve Mâtürîdiyye'yi kapsayan bir tabir olarak kullanılır.

(Konuya devam edeceğim)

04.04.2014



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: