HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Ah bu gazeteciler!

Yıllardan beri çeşitli münasebetlerle gazeteciler bana telefon açarak "şu konuda düşünceniz, değerlendirmeniz… nedir?" diye sorarlar, ben de telefonda cevap verirdim. Son zamanlarda, aksine bir zaruret bulunmadıkça soruyu yazılı istiyorum, cevabı da yazılı veriyorum; çünkü bir defa, evet bir defa bile telefonda söylediklerimin veya yaptığım bir konuşmanın doğru ve tam çözülüp aktarıldığına şahid olamadım. "Doğru ve tam" olmak şöyle dursun, aksini, zıttını, anlatmak istediğimin tam tersini anlayıp (veya saptırıp) yazanlar da oldu.

Radikal Gazetesinden Ezgi Başaran kamuda başörtüsü serbest bırakılırken polis, asker ve hâkimlik mesleklerinin istisna edilmesine itiraz ediyor ve bu konuyu, ilim yolculuğunda bir süre yardımcı da olduğum değerli ilahiyatçı, M.Ü. İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku profesörü Abdullah Kahraman'a da soruyor. Kahraman'ın verdiği cevabı şöyle aktarıyor:

« Prof. Kahraman şöyle anlattı: "İslamda farklı hukuk doktrinleri vardır. Bazıları kadınları birtakım işler için ehil görür, bazıları görmez. Bir doktrine göre hâkimlik ve devlet başkanlığı kadınlara göre değildir. Kadının fiziki ve psikolojik özellikleri bu meslekleri aksak ve eksik icra edeceğini düşünür. Bir kadın devlet başkanı olamaz çünkü erkeklere namaz kıldıramaz, öne sürülen sebeplerden biridir. Hâkim olamamasının ardındaki mantık da kadının duygusal olmasıdır. Kadın bazı ceza davalarında erkeğe göre daha az dayanıklı kabul edilir. Aslında bütün mesele kadının sosyal hayattaki yeriyle ilgili fikriniz ne ise, orada düğümlenir. Bu sözünü ettiğim doktrin 'kadın evinin sultanıdır' bakış açısının ürünüdür. Ve aslında sadece İslam muhitlerine değil, Batı'da da hâlâ bu bakış açısıyla karşılaşırsınız. Bugün bir Müslüman kadına sen hâkim olamazsın çünkü Sünni fıkıha göre uygun değildir, diyemezsiniz. Derseniz bir insan hakkını çiğnemiş olursunuz. Ayrıca hukukta da dualite yaratırsınız. İslam hukukunun tek bağlayıcılığı ahlakidir bugün itibariyle." »

Ben sayın Kahraman'ı yakından tanıdığım için daha ziyade son iki cümleyi yadırgadım, bağlamından koparıldığını ve özetlenirken önemli kelime ve cümlelerin kaçırıldığını düşündüm. En iyisi sözün sahibine sormaktı, ben de öyle yaptım. Aldığım cevabın konuya ilişkin olanını veriyorum:

« …Esas sorusu şu idi: Madem sünni fıkhında kadın hakim olamıyor, başörtülü kadınlar neden hakim olmak istiyor? Bir de "Paketin hakimleri dışarıda bırakmasında bu anlayışın etkisi olabilir mi?" Ben de -uzunca konuşmamı özetlemek gerekirse- şöyle dedim: "Bu konuda fıkıhta tek görüş yok ve mesele ictihad ve ihtiyaç meselesidir, değişmezler arasında değildir, müslümanlar ihtiyaç duyarsa kadından hakim de olabilir. Ayrıca başörtülü kızlar bu hakkı fıkha dayanarak değil, anayasal haklarına binaen talep ediyorlar, siz burada fıkıhtaki bir görüşü önlerine engel olarak koyarsanız dualist davranmış ve kurnazlık yapmış olursunuz."
Daha çok yadırgadığınız son iki cümleye gelince:
O ifade sözün bağlamı içerisinde şöyle geçiyordu: "Bu günkü mer'i hukuk yanında islam hukukuna sadece ahlaki bir rol biçildiği için siz buna dayanarak başörtülü kadınları anayasal bir haklarından mahrum bırakamazsınız…" »

Sayın Kahraman'ın açıklamasından anlaşılıyor ki o, "İslam hukukunun tek bağlayıcılığı ahlakidir bugün itibariyle" cümlesini kendi inancı ve kanaati olarak değil, seküler hukukun anlayış ve kabulü olarak ifade etmiştir. Maksadı da şudur: İslam hukukunda kadının hakim olup olmayacağı o hukuka ait bir hükümdür; seküler hukuk fıkhı kabul etmiyor, şu halde kabul etmediğiniz bir hukuka dayanarak kadını "seküler hukukun tanıdığı bir haktan mahrum ederseniz" çelişkiye düşmüş olursunuz. Ya fıkhı tanıyın ve bütünüyle uygulayın, ya da onu tanımıyorsanız kendi hukukunuzu uygulayın.

Hasılı meslektaşlarıma tavsiyem şudur: Gazetecilerin sorularını yazılı alın ve yazılı cevap verin. İyi niyetli de olsalar dikkat ve alan bilgisi eksikliği yüzünden önemli hatalar oluyor.

06.10.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: