HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Caferîler, Nusayrîler ve Hizbullah

Ca'ferî/İsnâ aşerî/Şî'î deyince çoğunlukla İran'da ve Irak'ta yaşayan Müslümanlar akla gelir. Bu mezhebin mensuplarının Müslüman olduklarında şüphe yoktur. Ehl-i Sünnet'e görer "ehl-i bid'at" olarak nitelendirilseler de İslam'ın olmazsa olmaz iman esaslarına onlar da yaklaşık olarak Sünnîler gibi iman ederler. Onları Şîî-Ca'ferî yapan farklı inançları ise kişiyi İslam'dan çıkarmayan konulara aittir.

Lübnan'da yaşayan Hizbullah da İran ve Irak'ta yaşayanlar gibi Müslüman Şîîlerdir.

Suriye'de nüfusa oranları en fazla yüzde on olan Nusayrîler (bunlara Alevîler de deniyor) ise, Hafız Esed'den önce birçok İranlı alim tarafından Müslüman kabul edilmeyen bir mezhebe bağlıdırlar. Hafız Esed darbe ile iktidara gelip de devlet başkanı olmak isteyince, o zamanın anayasasında "devlet başkanlarının Müslüman olma şartı" bulunduğundan Mûsâ Sadr gibi bazı Şîî alimleri ikna ederek "Nusayrîlerin Şîî Müslüman olduklarına dair" fetvalar aldı.

Mezhepler tarihine ait kaynaklarda Nusayrîlerin takıyyeci oldukları, asıl inançlarını ve sırlarını "şeytanın günahından yaratıldığına inandıkları karılarına" bile söylemedikleri kaydedilmiştir. Hafız Esed zamanına ait olan bu sözde Şîîleşmenin de bir takıyye olması ihtimali kuvvetlidir. Ayrıca Hafız Esed'in de mensup olduğu Baas Partisi'nin ideolojisi, amaç olarak Ortadoğu'da tek bir Arap devleti kurulmasını benimsemiştir. Partinin sloganı birlik, özgürlük ve sosyalizmdir. Bu amaç ve siyasi hedefin de İran İslam Devleti hedeflerine ters düşmesi gerekir.

Bu durum karşısında İran'ın ve Hizbullah'ın Esed'i desteklemesi oldukça düşündürücüdür; başka bir deyişle "siyasetin dine ağır bastığı" anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Nusayrîler halis Şîî bile olsalar Baasçı oldukları ve Sünnîlere zulmettikleri için İran'dan ve Hizbullah'tan onları desteklememeleri beklenirdi.

Hasan Nasrullah'a rağmen bütün Şîîlerin ve Hizbullah mensuplarının Esed'i desteklemedikleri de bir gerçektir. Nitekim Hizbullah'ın eski Genel Sekreteri Şîî alim Subhi Tufeyli Hizbullah'ın Suriye politikasını aşağıdaki ifadesiyle sert bir şekilde eleştirmiştir: "Suriyeli Şîîlerin korunmaya ihtiyacı yoktu. Onları bataklığın içine biz sürükledik. Bugün Şîîler bizim hatalarımız yüzünden tehlike altında. Seyyide Zeynep Türbesi de öyle. Korunması gerekmiyordu. Biz Seyyide Zeynep'i seviyoruz da Sünniler nefret mi ediyor? Seyyide Zeynep Türbesi'ni korumak propaganda için bir bahane. Konu Filistin'e gelince İsrail'e tek bir füze atmıyor. Suriye'deki varlığımız sadece İsrail'e hizmet ediyor."

Keşke diğer Şîî alimler de bu kadar doğrucu ve cesur olabilseler!

25.08.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: