HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Bütün ilâhî dinlere hak ve hürriyet

İslam'da savaşa, saldırıyı defetmek, zulmü ortadan kaldırmak, din ve düşünce hürriyetini sağlamak için izin vardır.

Sonradan beşer eliyle kısmen değiştirilmiş ve bozulmuş olsalar da aslı vahye dayanan dinlerin mensuplarını, mabedlerini ve kültürlerini korumak da müminlere yüklenmiş ödevler arasındadır.

Allah teâlâ buyuruyor:

"Saldırıya uğrayanlara zulme mâruz kaldıkları için savaş izni verildi. Allah onları muzaffer kılmaya elbette kadirdir./Onlar sırf 'Rabbimiz Allah'tır' dediklerinden dolayı haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmıyla diğer kısmını engellemesi olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler -ki oralarda Allah'ın adı bol bol anılır- yıkılır giderdi. Allah kendi dinine yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir." (Hac: 39-40)

Genellikle bu âyetlerin Kur'an'da savaş izni veren ilk âyetler olduğu kabul edilir. Mekke'de müşriklerin ağır baskı ve işkencelerine mâruz kalan Müslümanlar onlara karşılık vermek istediklerinde Resûlullah, Allah'tan savaş izninin gelmediğini söyleyip kendilerine sabırlı olmalarını tavsiye etmiş, nihayet bu âyetlerin gelmesiyle ilk savaş müsaadesi verilmiştir.

39 ve 40. âyetler birlikte değerlendirildiğinde, inanç özgürlüğünü ve dinin icaplarını yaşama serbestisini sağlama hedefinin, savunma hazırlıklarını haklı kılan sebeplerin başında geldiği söylenebilir

"Manastırlar, kiliseler, havralar" diye tercüme edilen kelimelerin anlamı, ilki rahiplerin ibadet için kapandıkları yüksek ve sarp yerlere yapılmış inziva yerleri, ikincisi Hıristiyanların ve üçüncüsü Yahudilerin ibadet mahalleridir.

Bu âyetin "ki oralarda Allah'ın adı bol bol anılır" şeklinde çevrilen kısmını sadece mescidlerin sıfatı olarak yorumlayan müfessirler de vardır. Ancak bütün ilâhî dinlerdeki ibadetlerde Allah'ı çokça anmanın temel hedef olduğunda şüphe yoktur. Ayrıca diğer dinlerin mabedlerinin tahrip edilmesine de Allah'ın razı olmadığı âyetten açıkça anlaşılmaktadır.

Aynı âyetin "eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile diğer kısmını engellemesi olmasaydı" şeklinde tercüme ettiğimiz kısmını yorumlarken, gerektiğinde savaşın da devreye girebileceği, ayrıca kendisine iman edenlere, putperestlere karşı mücadele gücü vermesi; topluma, bireylerinin birbirlerine haksızlık etmelerini önleyen bir yönetim nasip etmesi, tanıklık vb. hukukî yolları göstererek hak sahiplerinin hak gaspı yapan tarafa karşı korunması gibi durumların da söz konusu olduğu göz önüne alınmalıdır.

Hasıl bütün hak dinlerin adı olan İslam, yalnızca mümin kardeşlere yapılan zulmü değil, diğer din mesuplarına yapılan zulmü de engellemek için elden gelenin esirgenmemesini müminlerden istemektedir.

28.07.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: