HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Herkesi kucaklamak nasıl olacak?

"İktidarlar, yönettikleri toplumun bütün kesimlerini kucaklamalı, her düşünce, hayat tarzı ve ideoloji grubu ile uzlaşmalı…" deniyor ve bu ifade sık sık tekrarlanıyor.

İyi güzel de bunun nasıl olabileceği konusunda da birkaç söz söylense daha iyi olmaz mı?

Bu nasihatı verenler fert veya grup olarak herkesi kucaklıyor, daha doğrusu herkesle kucaklaşabiliyorlar mı?

Mesela bir askeri veya sivil kesim bir grubun hayat ve varlığına kast eder, onları ortadan kaldırmak ister, bunun için plan ve program yaparsa hedef grup bunlarla nasıl kucaklaşacak? Onları kendi hallerinde nasıl hoş görecek?

Bir fert veya grup diğerine kucağını açtığında karşısındaki arkasını döner, bununla da yetinmez tekme atmaya başlarsa kucaklaşma nasıl olacak?

Uzlaşma da böyle:

Farklı düşünce ve hedef sahibi olan vatandaş gruplarından bazıları, diğer bazıları ile uzlaşmak istemiyor, yıkıcı muhalefetini devam ettirmek istiyorsa onlarla nasıl uzlaşılacak?

Peygamberimiz (s.a.) Mekke'de iken siyasi düzeni değiştirmeye teşebbüs etmeksizin "Müslümanlar olarak hür yaşamayı" talep etti, onlar buna yaklaşmadılar, Müslümanlara inanma ve ibadet hürriyeti tanımadılar, hayatlarına kastettiler, dayanılmaz baskılar ve işkenceler uyguladılar.

Medine'ye hicret ettiklerinde orada yaşayan Müslümanlar, Yahudiler ve müşriklerle anlaşarak bir ortak yönetim oluşturdu. Herkes dinini hür olarak yaşayacak, gerekli noktalarda ortak hareket edecek, hak ve sorumluluk sahibi olacaklardı. Yahudiler ve müşrikler ihanet ettiler, ortaklık bozuldu, Müslümanların hakimiyetinde bir devlet zorunlu hale geldi, bu devlette ötekiler de temel insan haklarından yararlanacaklardı, ama ihanetlerinden emin olmak için Müslümanların kontrolü altında olacaklardı.

Türkiye'de, din, inanç(sızlık) ve mezhep konularında bir uzlaşmayı ve kucaklaşmayı düşünelim; bu nasıl gerçekleşebilir?

Gayr-i müslimlerle uzlaşma "biraz onların dininden, biraz da Müslümanların dininden alıp bir kozmopolit din oluşturmakla" mı olacak? Bu elbette olmaz.

Dine veya İslam'a inanmayanlarla da bu manada bir uzlaşma olamaz.

Alevîler Sünni, Sünnîler de Alevî olmak istemezler. Biraz ondan biraz bundan alalım deseniz bu da olmaz.

Bu gruplar kendi aralarında birbiri ile kucaklaşır, ama farklılarla ne kadar içten kucaklaşabilirler; şüpheliyim.

Peki kucaklaşma ve uzlaşma dışında bir formül yok mudur?

İslam'a ait olana yukarıda işaret ettim.

Demokrasilerde ise iktidar sandıktan çıkar, muhalefet hukuk ve ahlak çerçevesinde muhalefetini yapar, taleplerini ve projelerini halka açıklar, farklı inanç ve hayat tarzı sahipleri başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermeden hür yaşarlar, şiddete asla başvurulamaz ve hukuk dışına çıkılamaz. Bunun ötesinde uzlaşma ve kucaklaşma yerine "birbirine tahammül" beklemek daha gerçekçidir.

14.07.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: