HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Bizim işimiz

Maksatları üzüm yemek değil de bekçiyi/bağcıyı dövmek olan kimseler "âkıl" kelimesine taktılar; "birilerine akıllı demenin başkalarına akılsız demek olmadığını" dil bilenler ile mantıklı olanlar bilirler. Üstelik biz kendimize akıllı demiyoruz; başkaları deyince de "Hayır" mı diyelim.

Asıl maksada, yazının başlığına gelince:

Anlamak isteyenler için bizim işimizin, misyonumuzun, gayretimizin, hedefimizin ne olduğunu anlamak çok kolay; ama anlamak isteyenlere!

Ortada bir savaş, çatışma, vurum kırım, ölü yaralı varsa ve bu da devam ediyorsa bu durumu iyi görmeyenler, bitmesini isteyenler için iki yol vardır:

1. Savaşa devam etmek ve dağa çıkanları, isyan edenleri bitirmek.

2. Eğer onlar da isterlerse silahı ve ülkeyi terk etmelerini, bundan sonra istediklerini silah ve şiddet ile değil, demokratik siyaset yoluyla elde etmek üzere çalışmalarını sağlamak.

Biz şu aşamada PKK'nin ve onları destekleyenlerin talepleriyle meşgul olmuyoruz, bu konuda ancak şunu söylüyoruz:

"Demokratik bir ülkede insanlar, başkalarına ters gelen, kabul edilemez olan taleplerde bulunabilirler, şiddet ve hakaret içermeyen söz ve talepler yasaklanmaz. İstenenin verilmesi veya verilmemesi ise bir şahsın veya grubun iradesine değil, milletin iradesine bağlıdır. Millet iradesinin tecelli ettiği yer meclistir, referandumdur. İstenileni millet verirse ne alâ, vermezse kimsenin silaha sarılma hakkı yoktur, istemeye devam etme hakkı vardır."

Misyonumuz açık, seçik ve kesin olarak şudur:

Bundan sonra silah ve şiddet yok, usulünce konuşmak ve istemek var.

PKK ve onu destekleyenler açık olarak "Biz bundan sonra silahı değil, siyaseti kullanacağız, bırakın ülkeden çıkıp gidelim ve siyasi temsilcilerimiz taleplerimizi takip etsinler" diyorlar.

Bu beyana karşı "Hayır, artık şiddete ve silaha veda etseniz bile sizi bırakmayız, geçmişin hesabını soracağız, gelin teslim olun, olmazsanız sizi öldürürüz" diyenler var; ama unutulmasın ki, bu yolun sonu çıkmazdır; otuz yıldan fazladır deneniyor, ne dağa çıkanlar istediklerini alabiliyorlar, ne de onları bertaraf etmek isteyenler bunu yapabiliyorlar. Ülke ve millet büyük zararlar görüyor, acılar, kinler, ayrılıklar… artıyor.

Akıl ve hikmetin yolu ikincisidir, biz de buna inandığımız için "silahı bırakma siyaseti alma" konusunda insanlarla konuşuyor, fikirlerini dinliyor, endişelerine kulak veriyoruz.

Toplantılara gelip düşünce ve endişelerini dile getirenlere teşekkürler. Toplantılara gelip bizi konuşturmamak için ellerinden geleni yapanlara gelince, bunların içinden samimi olanlara, millet ve memleket sevgisinden hareket edenlere şunu söylemek isterim: Bizim millet ve memleket sevgimiz daha az değildir, ama çare insanları şiddet yoluyla susturmak değil, aksine, konuşarak ikna etmeye çalışmak, hukuk ve adalet çerçevesinde birlikte yaşamaya alıştırmaktır.

09.05.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: