HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Kurbanlık hayvan

Yaklaşan Kurban Bayramı'nı sağlık ve afiyet içinde idrak ve bu bayrama mahsus ibadetlerimizi hakkıyla eda etmeyi Cenâb-ı Mevlâ'dan niyaz ediyoruz.

Kütahya'dan bir dostumuz soruyor:

1- Kurban alımları sırasında büyük hayvan kesmek isteyenler sığırın iki yaşını doldurup doldurmadığını anlamak için hayvanın ağzını zorla açarak dişlerine bakmakta, bu da o hayvan için satılıncaya veya ahırına dönünceye kadar defalarca devam eden bir işkenceye dönüşmektedir. Kurban adayının böyle acılı ve ürküntülü bir muameleye uğramasının önüne nasıl geçilebilir? İki yaşını doldurmuş olmanın dışında başka bir kriter yok mudur?

Cevap:

Telefonla yaptığımız konuşmada dostumuz, büyük baş hayvanlarda iki yaşını doldurmanın alameti olan "kapak atma" olmamışsa, iki yaşını doldurmuş göstermek için kerpeten ile hayvanın kapağını söktüklerini de söylemişti.

Bu konuda yıllarca önce sorulan bir soruya şu cevabı vermiştim:

"Altı ayını doldurmuş kuzular, bir yaşını doldurmuş koyunlar kadar iri ve gelişmiş olursa kurban edilmeleri câizdir" denilmiştir. Ancak aynı özellikteki sığır için fıkıhçıların çoğu bu cevâzı vermemişlerdir. Halbuki günümüzdeki besleme teknik ve imkânları, iki yaşında olmadığı halde, otlakta beslenen iki yaşındaki sığırlar kadar iri ve etli sığır yetiştirmeyi mümkün kılmıştır. Dişlerine bakarak değil, gövde büyüklüklerini ve kilolarını esas alarak "otlakta büyümüş iki yaşındaki ortalama sığır" büyüklüğü ve ağırlığındaki danayı kurban olarak kesmek, fıkıhçıların koyun için verdikleri ölçülere kıyas edilince câiz olmalıdır. Bu konu ile ilgili olarak rivâyet edilen hadîsleri böyle yorumlamak da mümkündür; nitekim Atâ ve Evzâî gibi müctehidler böyle yorumlamışlardır.

Bu vesile ile şunu da ifade etmek gerekli hale geldi:

Bilindiği gibi kurban ibadetinin hikmetlerinden (sebep, gaye) biri de yoksulların, bayram günlerinde et yemelerini sağlamaktır. Dinimiz yoksulların diğer ihtiyaçları ile başkaca hayır ve hizmetleri karşılamak için de başta zekat olmak üzere birçok vesileye yer vermiştir. Bu sebeple vakıf ve dernekler, topladıkları kurbanları satarak bedelini başka hizmetlere harcamak yerine (bu da caiz olmakla beraber) kurban etlerini yoksullara ulaştırmayı, yoksulların boğazlarından geçmesini temin etmeleri "kurbanın hikmetine" daha uygundur. Yurtları olan ve yıl boyunca muhtaç öğrencilere yemek veren vakıflar ve dernekler kurban etlerini soğuk hava depolarında koruyarak yedirebilirler, ama kurban etlerini satıp parası ile mesela bina yaptırmak, elektrik, su parasını ödemek... (tekrar ediyorum caiz olmakla beraber) hikmete uygun değildir.

Kalan iki soruya Pazar günü cevap verelim.

06.11.2009



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: