HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Evlenme yaşı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, ülkemizde evlenme yaş ortalamasının seyri hakkında şu bilgiyi veriyor:

30-44 yaş arasında evlenen damat sayısı 1998'den 2005'e kadar geçen 7 yıllık sürede yüzde 70,5 arttı. Aynı dönemde 30-44 yaş arasında dünyaevine giren gelin sayısı ise yüzde 75,4 oranında yükseldi. Son yılların rakamlarıyla birlikte bu oranın daha da artacağı belirtiliyor."

"Uzmanlar, geç kurulan yuvaların risklerine karşı çiftleri uyarıyor. Seferihisar Devlet Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Ahmet Uysal, Türkiye için ideal evlenme yaşının 23-28 yaş arası olduğunu ifade ediyor. İdeal evlenme yaşından sonra kurulan yuvaların sağlık açısından da tehlikeli olduğuna dikkat çeken Uysal, "Bu yaştan sonra doğurganlık düşer. Hormonal düzensizlikler ve yumurtalarda sorun olabilir. Erkeğin ise spermlerinde sorun çıkabilir" bilgisini veriyor..."

Dinimize ve geleneğimize göre aile vazgeçilemez bir cemiyet (millet, ümmet) çekirdeği, direği ve unsurudur. İslam, ailenin kuruluşu ve korunmasına çok önem vermiş, Kur'an'da ve hadislerde bu konu geniş ve altı çizilerek açıklanmış, küçük aileden büyüğüne doğru bütün aile fertlerinin karşılıklı hak ve ödevleri, ilgili ayet ve hadisler, ihtiyaç, örf ve adetler... den hareketle fıkıh kitaplarında işlenmiş, kanuni düzenlemelere konu olmuştur.

Gerektiğinde birden fazla kadınla evlenme izni, ortada böyle bir gereklilik bulunmadığında tek kadınla yetinme tavsiyesi, örtünme emri, namahremlerle ilişki konusundaki sınırlamalar, aile hukukuna riayet edilmediği takdirde mağdurun (karı ve kocadan her birinin) ayrılma (evliliği sona erdirme) hakkı, zinanın haram ve yasak kılınması, evlenmenin teşvik edilmesi, boşanmaya hoş bakılmaması, evlenmeyi engelleyecek veya zorlaştıracak teklif ve davranışlardan kaçınma tavsiyesi... bütün bunlar ailenin kurulması ve korunması amacına yönelik tedbirlerdir.

Günümüzde aileyi iki tehlikenin tehdit ettiği görülüyor:

1. Batı'dan esen yeni hayat felsefesi gereği özgürlüğün, birey haklarının, rahatlığın... başka değerlere tercih edilmesi, evlenmeye karşı telkinler, evli olmadan evli gibi yaşamanın ayıp ve günah sayılmaması, apaçık zinaya, hayasızlığa "aşk, sevgi" gibi nitelikler eklenerek meşrulaştırma çabaları.

2. Az ile yetinme (kanaat), ayağını yorganına göre uzatma, elinde olan ile mutlu olma, eksikle, az ile başlayıp birlikte tamamlama, büyütme zevkini unutturan bir eğitim gibi geleneğe bağlı erdemlerin ve değerlerin zayıflaması, karşılıklı beklenti ve şartların gittikçe ağırlaşması.

İşte bunlar ve benzeri sebepler, evlenecek şahıslar için cesaret kırıcı olmakta, şartların oluşmasını beklerken evlenme yaşı büyümeye devam etmekte, giderek "Bu torununuz mu" sorusuna muhatap olacak babaların sayısı artmaktadır.

Uzmanlar ileri yaşlardaki evliliklerin sakıncalarına işaret ediyorlar. Normalden küçük yaşlarda evlenmenin de sakıncaları olduğu ortada. Şu halde yirmili yaşlarda evlenmeyi engelleyen ve çoğu zorunlu olmayan, bir kısmı geleneğe, ahlaka ve dine aykırı bulunan sebepleri ortadan kaldırmak ve hayati değerlerimizin korunması, gelecek nesillere intikali için vazgeçilemez bir kurum olan ailenin sağlıklı bir şekilde devamı için Müslüman ve muhafazakâr ailelere görev düşmektedir.

07.09.2008



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: