HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Laiklik ve din dersi

"Laik devlet, okullarında mecburi (zorunlu) din dersi koyamaz" diyorlar; bu teorik olarak doğru olabilir, ama Türkiye bakımından mesele bu kadar yalınkat ve basit değil; ükemizde mecburi olan din dersi "dinin kültürünü ahlakın da bilgisini" vermeyi hedefliyor. Bunun laikliğe aykırı olduğu söylenemez. Ama bu dersi koyanların amacı, sosyoloji, dinler tarihi ve felsefe derslerinde de verilebilecek olan bilgilerin verilmesi değildi; o tarihlerde ülkeyi tehdit eden komünizme karşı gençleri, belli ölçülerde inançlı ve ahlaklı kılarak korumak istiyorlardı. Bu ideolojik amaç, laikliği daha yumuşak yorumlamayı ve zorunlu din dersini ona sığdırmayı ve sindirmeyi gerektirdi, öyle de yaptılar ve anayasaya bu dersi koydular. Programlar da dine ve ahlaka yalnızca felsefi ve sosyolojik açıdan yaklaşma şeklinde olmadı, İslam ağırlıklı bir program yapıldı ve uygulandı. Şimdi komünizm tehlikesi kalmadı, köpürtülen, şişirilen ve istismar edilen din (irtica, kökten dincilik, şeriatçılık) tehlikesi var (?), mevcut din kültürü ve ahlak bilgisi öğrencilerin yetersiz de olsa İslam bilgisi almalarını sağlıyor, bu da dindarlaşmaya (onlara göre irticaya) katkıda bulunuyor, şu halde bu ders kaldırılmalı, kaldırmak için de laiklik ilkesi dayanak yapılmalıdır.

Böyle düşünenlerin yanında farklı düşünen iki gurup daha var:

1. Zorunlu din kültürü ahlak bilgisi dersi kalmalı, programı yeniden yapılmalı, böylece din (eğitim ve öğretimi) devletin yönetim ve denetimine tabi olmalıdır; yani laik devlet dine bu yoldan müdahale etmeli, onu kontrol altında tutmalıdır.

2. Bu ders -en azından şimdilik- kalmalı, ama programı ve öğretmenleri değişmelidir (programı değiştirmek için çeşitli çalışmalar yapıldı ve yapılıyor. Öğretmeni değiştirmek için de "öğretmen yetiştirme yetkisi ilahiyat fakültelerinde alınarak eğitim fakültelerine veriliyor).

Bize göre hem dindarları tatmin edecek hem de laiklikle bağdaştırılabilecek çözüm şudur:

Türkiye'nin dindarlık haritası göz önüne alınarak İslam dinine ağırlık verilecek zorunlu bir "din bilgisi" dersinin bulunması laikliğe aykırı değildir; çünkü burada belli bir dinin (yalnızca onun) bilgi ve eğitimi dayatılmış olmuyor, dil ve tarih dersleri gibi bu ülkede yaşayan insanların birlik, beraberlik, anlaşma ve uzlaşmalarını sağlayacak bir ders verilmiş oluyor. Ama yalnızca bunun verilmesi belli din ve mezhep mensuplarını tatmin etmeyebilir; bunun yanında isteğe bağlı "din eğitim ve öğretimine" de imkan verilmesi gerekiyor. Kanunlar küçüklerin dinlerini seçme ve buna göre eğitim verme hakkını velilere veriyor. Ülkemiz halkının kahir ekseriyeti Müslüman, isteğe bağlı (seçmeli değil) din dersi aldırmak istemeyenlerin (isteyenlerin değil) dilekçe vererek çocuklarını muaf tutabilecekleri böyle bir ders konulduğunda, hoca seçiminde ve program yapımında da velilerin ortak görüşü alınmalıdır; çünkü laik devlet, belli bir dinin içeriğini de belirleyemez, eğitimini de sınırlayamaz.

İdeolojik bağnazlık içinde kıvranan ve ülkeyi de geren kesimlerin inadı bırakıp yukarıdaki formülü kabullenmeleri ülkenin birlik ve bütünlüğü açısından zaruridir; tersine dayatmalar gerginlik ve nefretten başka bir sonuç doğurmaz.

Bu durumda İmam Hatip okulları ve İlahiyat fakültelerinin durumu, işlevi ve akıbeti ne olacak, sorusunun cevabını gelecek yazıya bırakalım.

16 Haziran 2006
Cuma



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: