HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


47- İbn Kutlubuğâ:
Zeynüddîn Qâsim b. Kutlubuğâ (v. 879/1474); hanefî fakih, müverrih ve münazaracı. Kahire'de doğdu. Birçok âlim meyanında bilhassa İbn el-Hümâm'dan okudu ve hanefî mezhebinde mütebahhir, münakaşacı bir bilgin oldu. Küçüklüğünden itibaren iftâ tedrîs ve te'lîf ile iştiğal etti.
Eserleri: Hâşiyetü-şerhi'l-Elfiye li'l-Irâqî, Hâşiyetü-şerhi'n-nuhbe, Tertîbu-mesânîd-i Ebî Hanîfe, Şerhu'l-Kudûrî ve'l-Menâr ve'n-niqâye ve Durari'l-bihâr, Tahrîcü-ehâdîsi'l-Hidâye ve'l-Bezdevî, ve'ş-Şifâ..., Tâcü't-terâcim (hanefî fukahâsı), Telhîsu-Devleti't-Türk, Garîbu'l-Kur'ân...(66)

48- Molla Hüsrev:
Muhammed b. Ferâmûz (v. 885/1480) meşhur türk fakîhi ve şeyhulislâm, bir müddet, ümerâdan olan eniştesi Hüsrev'in yanında kaldığı için zamanla "Molla Hüsrev" diye anılır oldu. Sultan Murad zamanında kadıasker, Fâtih devrinde Ayasofya müderrisi ve taht kadısı oldu. Talebesi her sabah bir alay halinde hocalarını evinden câmiye götürür, akşam getirirlerdi. Fâtih, "Zamanın Ebû-Hanîfesidir" diyerek onunla iftihâr ederdi.
Eserleri: el-Gurer ve şerhuhu ed-Dürar, Mirqâtü'l-usûl ve şerhuhu el-Mir'ât, Hâşiye ale'l-Qâdî...(67)

49- Sinan Paşa:
Sinânüddîn Yûsüf b. Hızır Beğ (v. 891/1486); Bursa'da doğru, babası Hızır Beg'den sonra tedrîs ile meşgul oldu. Padişâh'ın emri mucîbince -talebesi Mevlânâ Lutfî vasıtasıyle- Ali Kuşcu'dan riyaziye okudu. Medâris-i semân ve Dâru'l-hadîs müderrisi, Fâtih'in veziri ve hocası oldu, bir ara azil ve hapsedildi, Bâyezid zamanında tekrar ıkbale erdi. Osmanlı edebiyetanın ilk müessislerinden sayılır. Kendine mahsus, güzel bir nesri vardır.
Şakaık'ın nakline göre Sinan Paşa, Şeyh İbn el-Vefâ'ya bağlı idi. İbn el-Vefâ hanefî olduğu halde namazda besmeleyi açıktan okurdu. Müfti'l-enâm Molla Gûrânî İstanbul ulemâsını câmiye topladı, maksadı İbn el-Vefâ'yı mezhebe muhâlif amelden menetmek idi. Meclise Sinan Paşa da geldi ve toplantının sebebini öğrendikten sonra, Molla Gûrânî ile aralarında şu konuşma geçti:
- Beklediğiniz zat gelince "Ben ictihad ettim ve ictihadım besmeleyi açıktan okumamı gerektirdi" derse ne cevap vereceksiniz?
- O müctehid midir?
- Evet! Kur'ân-ı Kerîm'in tefsirini bütün incelikleriyle bilir, kütüb-i sitte ezberindedir, ictihâdın şartlarını ve usul kaidelerini de bilmektedir...
- Sen buna şehâdet eder misin?
- Evet!
- Kalkın arkadaşlar, böyle şâhidi olana itirâz edilemez.
Eserleri: Tazarrûnâme, Tezkîretü'l-evliyâ, Hâşiye ale'l-Kadî, Risâle fi't-tahâre...(68)


66. eş-Şevkânî, age., C. II, s. 45; el-Lüknevî, age., s. 99.
67. age, vr. 45/b; el-Lüknevî, age., s. 184.
Molla Hüsrev'in, sonradan ihtidâ eden bir frenk veya rûm âileden geldiğine dair iki rivayet daha vardır. Bak: İslâm Ansiklopedisi.
68. Tapköprülüzâde, age., vr. 73/b.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: