Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |
|
4- İctihad Kapısının Kapanması:
Bazı kaynaklara göre ictihad kapısı dördüncü hicrî asırda kapatılmış veya kapanmıştır. Kapatılmıştır (mesdûd) diyenler fetvâ ve karar ile kapatılmıştır demek istiyorlar, fakat böyle bir fetvâ ve karar gösteremiyorlar. Kapanmıştır (münsedd) diyenler ise müctehid kalmadığı için ictihad kendiliğinden sona ermiştir demek istiyorlar.
Hemen işaret edelim ki burada kapanıp kapanmadığı tartışılan ictihad "mutlak müstakil ictihad"dır ve bundan maksad, usûl ve fürû'da başkasına tâbi olmayan müctehidin müstakil ictihadıdır. Usûlde umumiyetle bir müctehide bağlı kalıp fürû'da yani ictihad yoluyla varılan hükümlerde müstakil olan ictihadın (mutlak müntesib ictihad) daha uzun zaman devam ettiği târihî bir gerçektir.(14)
Nazarî olarak "bir asrın müctehidsiz kalmasının (hulüvvü'l-asr ani'l-müctehid) caiz olup olmadığı, tatbikatta da böyle bir durumun vuku bulup bulmadığı hakkındaki uzun münakaşalara burada girecek değiliz.(15)
Bizim tesbitimize göre hiçbir asır müctehidsiz kalmamıştır. Fakat yukarıdan beri arzedilen siyasî, ictimâî, ilmî ve ahlâkî değişmelerin bir neticesi olarak dördüncü asırdan itibaren "mutlak ictihad" azalmış, ehliyet sahibleri horlanmış, ihtiyaca rağmen imkânlar daralmıştır.
C- TEDVİN HAREKETİ:
Mezheb imamlarının müctehid talebelerinden sonra başlayan bu devirde tedvîn hareketini gayesine ve yöneldiği hedefe göre birkaç sınıfa ayırmak gerekir:
I- Mezheb Hükümlerinin Usûl ve Mesnedini
Tesbit İçin Yazılan Kitaplar:
Mezheb imamının ictihadını açıklayabilmek, boşlukları onun ictihad usûlüne göre doldurabilmek için imamın usûlünü, hükümlerin illetini (mesned, dayanak) bilmek gerekmiştir. İllete "menât" bunu bulup ortaya koymaya "tahrîcu'l-menât"(16) bu ehliyeti taşıyan âlimlere "ehl-i tahrîc" yahut da "el-muharricûn" denir. Bilhassa hanefîler -imamlarından kendilerine yazılmış bir usûl kitabı intikal etmediği için- tahrîc işiyle meşgul olmuşlar; imamların hüküm, ictihad ve mütalâalarından faydalanarak onların usûlünü, hükümlerinin illetini tesbite çalışmışlardır.(17)
Ebu'l-Hasen el-Kerhî (v. 340/951), ed-Debûsî (439/1047)'nin risaleleri ile Ebû-Bekir er-Râzî el-Cessâs (v. 370/980), Ali b. Muhammed el-Bezdevî (v. 438/1046) ve Şemsu'l-eimmeti's-Serahsî'nin (483/1090) usûlu'l-fıkh'a ait kitapları bu maksatla yazılmış eserlerdir.
İmam Şafiî usulünü bizzat yazdığı için mezhepte furû'dan usûle değil, usûlden furû'a bir metod gelişmiştir. Aynı devirde bu metoda (Şâfi'î veya kelâmcılar metoduna) göre de eserler yazılmıştır: Ebu'l-Hüseyn Muhammed b. Alî el-Basrî (v. 413/1022), el-Mu'temed; İmamu'l-Haremeyn el-Cuveynî (v. 478/1085), el-Bürhân; el-Gazzâlî (v. 505/1111), el-Müstesfâ...
Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git
|