HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


Abdullah b. Abbâs (v. 68/687):
Rasûlullah'ın (s.a.) amcazâdesi, Mekke'de, müslümanlar Ebû-Talib mahallesinde abluka altında iken doğdu, küçüklüğünü Rasûlullah'ın yakınında geçirdi ve O'ndan çok istifade etti. Allah Rasûlü'nün "Allah'ım onu dinde fakih kıl ve ona tefsiri öğret" şeklindeki çok değerli duâsına mazhar oldu. O'nun intikalinden sonra sahâbeyi bir bir dolaşarak yıllarca onlardan, Hz. Peygamber'e ait (O'ndan aldıkları) bilgileri edindi, bunları, yanında taşıdığı kâtibine de yazdırırdı. Sonunda fetvâda ve tefsirde İmam oldu. Haftanın her gününü belli bir ilme (fıkıh, tefsir, edebiyat, tarih) ayırır, bu günlerde kendisine gelen talebeye ders verirdi. Hz. Alî ile birlikte Cemel ve Sıffîn savaşına katıldı, O'nun tayini ile Basra vâlîsi oldu, Muâviye zamanında azledildi, ömrünün son kısmını Tâif'te geçirdi.
İbn Abbâs tefsir ilminin kurucusu olduğu gibi fıkıh sahâsında da imamdır ve önemli ictihadları vardır. Dârimî'nin Abdullah b. Ebî-Yezîd'den naklettiğine göre İbn Abbâs'a bir mesele sorulduğu zaman Kur'ân-ı Kerîm'e bakar, hakkında âyet var ise bununla cevap verirdi. Burada bulamazsa Rasûlullah'ın sünneti ile, burada da bulamaz ise Hz. Ebû-Bekir ve Ömer'in çözümleri ile cevap ve fetvâ verirdi, bu kaynaklarda cevabını bulamadığı konularda ise bizzat reyi ile ictihad ederdi.
Şâfiî'nin el-Umm'de verdiği bilgiye göre birisi, bir gümüş bileziği veresi olmak üzere satın almış, sonra da malı teslim almadan bunu satmak istemişti. İbn Abbâs "Bu gümüş ile gümüşü mübâdele etmek -alıp satmak- mahiyetindedir ve caiz değildir" dedi. İbn Abbâs, satın alınan bir malın, teslim alınmadan satılmasını caiz görmüyordu ve Hz. Peygamber'in, yiyecek maddeleri için koyduğu bu yasağı, bütün mallara teşmil ediyordu.(94)
Kendisine birisi gelip, üçüncü bir şahsı jurnal etmişti. Jurnalcıya şöyle dedi: İstersen konuyu incelerim, muhâkeme ederim, dediğin yalan çıkarsa seni cezalandırırım, doğru çıkarsa seni buradan sürgün ederim, ama istersen bu jurnali yapılmamış sayarım bırakır gidersin." Adam son şıkkı tercih etti ve gitti.(95)


94. el-Umm, C. VII, s. 243.
95. İbn Hacer, İsâbe, C. VIII, s. 322-326.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: