HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


2. Îlâ:
Îlâ, kocanın karısına yaklaşmamak, onunla cinsî temasta bulunmamak üzere yemin etmesidir. Cahiliye devrinde araplar böyle yaparak kadınlara tahakküm eder, sonunda onları terkederlerdi; yani bu yemin de evlilik bağını çözen sebeplerden biri idi. "Kadınlara yaklaşmamaya yemin edenler dört ay beklerler; eğer (bu müddet içinde kadınlarına dönerlerse şüphesiz Allah çokça bağışlayan ve esirgeyendir./Eğer boşamaya karar verirlerse Allah (her şeyi) işitir ve bilir." (Bakara: 2/226, 227) buyurularak, önce bu yeminin doğrudan boşama meydana getirmediği, istenirse tekrar normal ilişkiye dönülüp keffâret verilebileceği ifade buyurulmuş, sonra da -bu yoldan kadına zulmedilmesin diye- dört ay yaklaşılmaması halinde evlilik bağının sona ereceği kaidesi getirilmiştir.

Altıncı yıl:
1. Anlaşma kaideleri:
Rasûl-i Ekrem (s.a.) ashâbı ile beraber, hicrî altıncı yılda umre ibâdeti yapmak üzere Mekke'ye hareket etmişti. Mekke yakınlarındaki Hudeybiye mevkiinde Kureyş müşrikleri yolunu keserek Mekke'ye sokmayacaklarını söylemişlerdi. Arada elçiler gidip geldi, bir ara savaş ihtimali belirdiği için ashâb Rasûlullah'a bağlılık sözü verdiler (bey'atu'r-rıdvân yapıldı), sonra, ilk bakışta müslümanların aleyhine gibi gözüken, fakat sonraki gelişmelerin, isâbetini ortaya koyduğu şartlar dahilinde bir anlaşmaya varıldı ve o yıl Medîne'ye geri dönüldü. Bu hâdise çerçevesinde, milletlerarası ilişkiler, harb ve sulh, müzâkere usûlü vb. ile ilgili önemli kaideler konmuş, örnekler verilmiş oldu.

2. Hac ve umre yolunda engellenme:
Yine Hudeybiye olayı sebebiyle niyet ettikleri halde umreyi yapamadıkları için şu âyet nazil oluyor ve bu duruma düşenlerin ne yapmaları gerektiğini açıklıyordu: "Haccı ve umreyi Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin..." (Bakara: 2/196).(58)

3. Alkollü içkilerin ve şans oyunlarının yasaklanması:
Alkollü içkilerin yasaklanması birden olmamış, bu köklü alışkanlığı ârızasız olarak ortadan kaldırmak için "yasaklamayı zaman içine yayma ve sindirme" metodu takip edilmiştir. İlk âyette hurma ve üzümün faydalarından bahsedilirken bunların sarhoş olmak için de kullanıldığı zikredilmiş (Nahl: 16/96), ikinci âyette içki ve kumarın faydaları da bulunmakla beraber zararlarının daha büyük olduğu anlatılmış (Bakara: 2/219), üçüncü âyette sarhoşların namaz kılmaları yasaklanmış (Nisâ: 4/43), konu ile ilgili son âyette ise alkollü içkiler ve şans oyunları kesin olarak yasaklanmıştır: "Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz." (Mâide: 5/90).
Bu yasaklamanın tarihi konusunda çeşitli rivayetler ve tesbitler vardır. Bunlardan birisi ve kuvvetli olanı da yasaklamanın Hudeybiye yılında olduğudur.(59)


58. Tafsîlat için bak. İbn Kayyim, Zâdu'l-Me'âd, C. III, s. 378.
59. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, C. XII, s. 127.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: