HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


I- Uğur İnancı:
1. Uğursuz saymak:
İnsanlar, eskiden beri bazı yer, zaman, şahıs ve şeyleri uğursuz veya uğurlu saymışlar, bu inanca göre karar verdikleri, hareket ettikleri olmuştur. Hiçbir ilmî ve dini esâsa dayanmayan bu inanç İslâmda reddedilmiş, uğur veya uğursuzluğu insanların kendi inanç ve davranışlarında aramaları istenmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) buna benzer başka inanışları da zikrederek şöyle buyurmuştur: "Hastalığın bir başkasına geçmesi, uğursuzluk, (ölü ruhunun temsilcisi) baykuş, karındaki yılan diye birşey yoktur; cüzzamlıdan -arslandan kaçar gibi- kaçın."26
Hadisin başında "hastalığın birinden diğerine geçmesi (sirayet, salgın) diye birşey yoktur" derken, sonunda "cüzzamlıdan uzak durulması" emrolunuyor. Hadis açıklayan bilginler burada biri inanç diğeri davranış ile ilgili iki noktanın bulunduğunu söylemişlerdir;
a) İnanç: Hastalığı yaratan, insanı hasta eden, bunu belli kanunlara bağlayan Allah'tır. Bir hasta ile temas eden iki kişiden biri hastalığa yakalanıp diğeri sağlıklı kalabilir; bu Allah'ın iradesine bağlıdır.
b) Davranış; Salgın hastalığın birinden diğerine geçmesi Allah'ın takdir ettiği, yarattığı bir tabiat kanunudur. Hasta ile temas, hastalanmanın sebebidir; sebepleri olaylara bağlayan yaratıcı bunu böyle dilemiştir; şu halde insanın bu sebeplerden kaçınması gerekir.27
Cahiliye devrinde Araplar baykuşun, ölünün kemikleri veya ruhundan meydana geldiğine, insanın karnında bir yılanın bulunduğuna ve aç kalınca insanı öldürdüğüne, ürküttükleri hayvanların sağ veya sollarından karşı yöne gidişlerine göre uğur veya uğursuzluğa inanırlardı. Hadis bunların da aslı astarı bulunmadığını bildirmektedir. Bazı gün, şahıs, eşya ve yerleri uğursuz saymak, ölüm veya felâketten söz ederken kulak çekip tahtaya vurarak korunmaya çalışmak da aslı astarı olmayan inanç ve davranışlar arasındadır.
Buhârî'nin bir başka rivayetinde "kadın, ev ve binekte uğursuzluktan" bahsedilmiştir. Çelişik gürünen bu iki hadis üzerine yapılmış açıklamalar vardır:
a) Hz. Âişe bu ikinci hadiste Peygamberimiz (s.a.v.)'in cahiliye âdetini söylediğini, "onlar, bu üç şeyde uğursuzluk bulurlardı" dediğini ileri sürmüştür.
b) Bazı âlimler de bu üç şeyin genel hükümden müstesnâ tutulduğunu, bunların isâbetsiz seçilmiş olmalarının uğursuzluk olduğunu ve bu takdirde onları terketmek lâzım geleceğini söylemişlerdir.28

2. Uğurlu saymak (tefe'ül):
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, uğursuzluk inancını reddederken "en iyisi uğurlu saymaktır (fe'l, tefe'ül)" buyurmuş, "Tefe'ül nedir ya Rasûlallah!" dediklerinde "Herhangi birinizin duyduğu güzel, hayırlı bir sözdür" cevabını vermiştir.29
Buna göre bir kimsenin iyi bir söz duymasını, bir şeye yönelince ilk olarak "başarı, esenlik, mutluluk" gibi bir kelime işitmesini uğurlu saymasında mahzur yoktur.
Uğur inancının hedefi insanların hayatlarını, mânasız ve mesnetsiz vehimlere göre değil, gerçeklere göre düzenlemesi ve idâre etmesidir.



26. Buhârî, K. et-Tıb, 19, 25, 43-45; Müslim, K. es-Selâm; 102 vd.
27. el-Aynî, ag. esr, C. X, s. 168 vd. "Hasta hayvanları, sağlıklı hayvanlara katmayı" meneden Buhârî hadisi de aynı hükmü desteklemektedir.
28. el-Aynî, ag. esr, s. 196.
29. Buhârî, K. et-Tıb, 43, 44; Müslim, K. es-Selâm, 110.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: