HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


J- Vâde Farkı:
Peşin alış-veriş yanında veresiye satış da öteden beri kullanılan bir muâmele şeklidir. Peygamberimiz (s.a.v.)'in bir yahûdiden, veresiye yiyecek satın aldığını ve demir zırhını rehin bıraktığını Buhârî'den öğreniyoruz.
Ticâret erbâbı umûmiyetle peşine nisbetle veresiye satışlarda fark alır, vâdeli olarak daha pahalı satarlar.
İşte bu vâde farkını bazı fıkıh bilginleri faize benzeterek haram saymışlardır. Ancak cumhûr (ekseriyet) "Bunun faize benzemediğini, para karşılığında mal satıldığının, satıcının çeşitli sebeplerle aynı malı müşterilerine farklı fiyatlarla satabileceğini, fahiş fiyat tahakkuk etmedikçe vâde farkına haram demek için bir sebebin bulunmadığını" gözönüne alarak helâl olduğunu söylemişlerdir.107 Bizim de katıldığımız bu görüş günümüzde, özel finans kurumlarınca geniş ölçüde uygulanmaktadır.

K- Selem:
Paranın değil de malın veresiye olmasıyla "selem" yapılmış olur. Bu muâmele zirâatçiler ile zirâî malları satan tüccarlar arasında cârîdir. Çiftçi, hasat mevsiminde malı teslim etmek üzere satış yapmakta ve parayı almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine'ye geldiği zaman bu muâmelenin yapılmakta olduğunu görmüş, "ölçü, tartı ve teslim zamanı belirlenerek yapılmasını" emretmiş, belli bir tarla veya ağaçtaki mahsul yerine, ad ve miktarı belli mahsul üzerine akit yapılmasını istemiştir108; çünkü muayyen bir tarla veya ağacın, peşin satılan mahsulü verip vermeyeceği belli değildir. Çiftçi bunun yerine-meselâ bir ton buğday üzerine- akit yapacaktır.
Bu muâmele, fakir çiftçinin ihtiyacını istismar ederek, malını çok ucuza kapatma mahiyetinde olmadıkça caizdir; aksi halde "rızâsız, bâtıl yollardan biri" olacaktır.

L- Şirket:
İktisâdî ve ticârî hayat bugünkü geniş ve karmaşık sınırlarına ulaşmadan önce şirketler de basit idi; birkaç kişi arasında-sermâye, iş, kredi, arazi gibi unsurlarla- birleşmek suretiyle vücut buluyordu. İslâm şirket muâmelesini bazı kayıtlar koyarak yalnızca caiz görmemiş, teşvik de etmiştir: Peygamberimiz, Rabbinden naklediyor:
"Biri diğerine hıyânet etmedikçe iki ortağın üçüncüsüyüm; biri arkadaşına hıyânet edince ben aralarından çıkarım." (Ebû-Dâvûd, Büyû, 26.)
Bugün daha büyük işler, daha çok sermaye, bilgi ve gücün bir araya gelmesini gerekli kılıyor; bu da daha büyük şirketlere ihtiyaç gösteriyor. Bir müslümanın bu nevi şirketlere de katılması caizdir; yeter ki faiz, aldatma, hile, haksızlık, hıyânet, harama hizmet bulunmasın.
İslâmın sermaye-emek arası ortaklıklarda üzerinde durduğu en önemli şart kârda ve zararda ortaklıktır. Her ortak, hissesi nisbetinde kârdan ve zarardan nasibini alacaktır. Ortaklardan birinin veya bir kısmının-şirket zarar etsin, kâr etsin- muayen bir kâr alması İslâm şirket nizâmına aykırıdır. Peygamber (s.a.v.) zirâat ortakçılığında, ortaklardan birinin, tarlanın muayyen bir yerinden çıkanı veya çıkan mahsûlün-50 ton gibi- muayen bir miktarını alması şartıyla akit yapılmasını yasaklamıştır; çünkü bu, diğer ortağın zararına olabilir. Ancak günümüzde kanuni şirketler ortaya çıkmıştır. Bu şirketlerin hükmî şahsiyetleri vardır; yani şirket hükmen ve hukuken bir şahıstır. Bu şirketlerde hissesi olan kişilerin yönetici veya memur olarak çalışıp şirketten ücret alması caizdir. Bu durumda çalışanın muhatabı diğer ortakların şahısları değil, bunların dışında var olan şirket hükmî şahsiyetidir. Ortak işçi ve memurun aldığı da kâr değil, ücrettir.



107. Bu konuda bir tebliğimiz için bk. Alış-verişte Vâde Farkı, İst. 1987, s. 86-63; İslâmın Işığında Günün Meseleleri II, s. 121-182.
108. Sünen kitapları "selem" bölümü.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: