HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Toplumun uzlaşması

Birçok meselede olduğu gibi başörtüsü meselesinde (bilhassa bu konuda) çözümün, "toplum uzlaşmasına" bırakıldığına şahit oluyoruz. İktidar zaman zaman "Biz bu işi toplumun uzlaşması ile çözeceğiz" diyor. Sözün manasının tersini alacak olursak "Bu olmadıkça çözemeyeceğiz, çözülemez" demiş oluyor.

Toplum malum, peki uzlaşma ne demek?

Kelime "uz"dan türetiliş, "uz" kelimesi "yatkın, uygun, barış, yumuşak huylu" manalarına da geliyor. Uzlaşma da "Fikir ayrılığı veya menfaat çatışmasını gidererek anlaşmak, uyuşmak" şeklinde tarif ediliyor.

Yine başörtüsü yasağı örneğinden yürüyerek "bu meselenin tarafları kimlerdir ve uzlaşmaları mümkün müdür" diye soralım.

Başını örtmek isteyenler ve örtenlerin sayısı oldukça kabarık. Bunların önemli bir kısmı da ya okuyor veya kamu görevi yapıyor. Halkın yüzde yetmişinden fazlası isteyenlerin örtünerek okuması ve çalışmasından yana. Bunları bir taraf olarak kabul edelim.

Diğer taraf başını örtmediği gibi başkalarının örterek okumasına ve çalışmasına karşı çıkanlardan oluşuyor. Zaman zaman yaptıkları açıklamalardan anlaşıldığına göre bunlar CHP'liler, bazı asker ve sivil bürokratlar ve yargıçlar, bir kısım üniversite öğretim üyeleri, dine karşı olan bir ideolojiye angaje olmuş diğerleri. Bunlarla yıllardan beri yazılı, görüntülü ve sözlü; yumuşak ve sert, tavizli ve tavizsiz, her platformda konuşuldu, tartışıldı; artık kesin olarak anlaşıldı ki, bu taraf asla başörtüsünün okullarda ve resmi yerlerde kullanılmasına razı olmuyor, izin vermiyor, "uzlaşmaya" yanaşmıyor. Bu durumda iktidarın, "sosyal uzlaşma olmadan bu problemi çözemeyiz" demesinin manası şu oluyor: "Biz bu meseleyi çözmeyiz, çözemeyiz".

Neden söz bu manaya geliyor?

Çünkü problemin çözümünü, problemi çıkaranlara bırakıyorlar. Evet, başörtüsü yasağını koyanlar ve koruyanlar onlardır, bu yasak konmadan önce okullarda çocuklarımız başörtülü ve başörtüsüz okuyorlar, bu yüzden aralarında bir ayrılık gayrılık gütmüyorlar, kardeş kardeş geçinip gidiyorlardı. Huzurdan, barıştan, özgürlükten rahatsız olanlar yasak koyarak bu problemi çıkardılar ve bir dindarın imanı gibi bu düşünce ve tavırlarına sarıldılar, ondan asla taviz vermiyorlar.

Mağdurlar ve onları destekleyen halk bu durumu gördü, hem problemi çıkaranların hem de onlarla ters düşmek istemeyen iktidarların bunu çözmeyeceğini anladı, "biz çözeceğiz" diyenleri veya "kendilerinden çözüm beklediklerini" tek başlarına iktidara getirdiler. Şimdi onların da dönüp topu muhaliflere atmaları kabul edilebilir mi?
Mümkün olan ölçüde mutabakat (uzlaşı) aramak güzel, buna kimsenin itirazı olmaz, ama kesseniz fikir ve tavrını değiştirmeleri mümkün olmayanların değişmelerini beklemek ve çözüm şartı kılmak neyin nesi?! Halkın yüzde yetmişinin iradesi yetmiyor mu? Cumhuriyet kurulurken, demokrasiye (çok partilisine) geçilirken hiç muhalefet yok muydu? Kanunlar çıkarılırken toplumun bütün katmanları ve gurupları uzlaşıyor mu? Ak Parti'nin iktidarı toplumun (muhalif olanların da) uzlaşmasına mı dayanıyor yoksa o toplumun belli bir kısmının oylarına mı? Mesela bu parti, meşruiyetini ve iktidarda kalmasını/devam etmesini toplum uzlaşmasına bağlasa sonu nice olur? Bütün bunlar demokrasilerde açık kuralları bulunan formüller ile çözülmüyor/yapılmıyor mu? Konumuzla ilgili olan demokratik kural nedir? Meclis'te yeterli oyu sağlamak, Anayasa ve kanunlarda gerekli değişikliği yapmak ve meseleleri iktidarın görüşü temelinde çözmektir. Buna karşı olacakların meşru olarak yapacakları ise kamu- oyu oluşturmak, düşüncelerini daha çok sayıda seçmene kabul ettirmek ve bir sonraki seçimde iktidara gelmek, bir öncekinin -kendilerine göre- yanlış icraatlarını düzeltmektir. Eğer bir ülkede halkın iradesinin karşısına herhangi bir güç veya erk çıkarsa, halkın kayıtsız şartsız egemenliği bir gurup tarafından sınırlanır, dengelenir, ortadan kaldırılırsa o ülkedeki sistemin adı demokrasi değildir.

18 Mart 2005
Cuma



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: