HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Irak ve şeriat

"Bu yıl da hac, kurban bayramına denk geldi" diye başlık atıp haber yazacak kadar cahil gazetecilerimiz var. "Irak Anayasasına iki koldan şeriatçı baskı" başlıklı haber/yazı da böyle bir cehaletin eseri. Burada bilinmeyen, öğrenmek için zahmete de katlanılmayan husus/konu nedir? Cevap: "İslam ülkelerindeki hukuk-din-siyaset ilişkisi".

Çok azı müstesna İslam ülkelerinde, bizdekine veya Tunus'takine benzer bir laiklik anlayışı ve seküler hayat/düzenlemeler mevcut değildir. Din ile siyaset, hukuk, eğitim ve toplum hayatının diğer alanları içiçedir. Birçoğunun anayasasında "devletin dini İslam'dır" maddesi yer almaktadır. (Bir parantez arası bilgi olarak hatırlatalım: 1937 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde "Türkiye Devletinin dîni, Dîn-i İslâmdır; resmî dili Türkçe'dir, makarrı Ankara şehridir." ibaresi yer alıyordu. 10 Kânûn-u-evvel 1937 tarih ve 3115 sayılı Kanunla aşağıdaki şekilde değiştirildi: "Türkiye Devleti, Cumhûriyetçi, Milliyetçi, Hâlkçı, Devletçi, Laik ve İnkılâpçı'dır. Resmî dili Türkçe'dir. Makarrı Ankara şehridir.")

İslam ülkelerinde de - Osmanlı'da Tanzimattan itibaren başlayıp devam eden- hukukun kısmen sekülerleştirilmesi sürecine girilmiştir, ama "ahvâl-i şahsıyye" terimi ile ifade edilen "şahsın hukuku, aile hukuku ve miras hukuku" daima şeriata tabi, bağlı ve uygun olmuş, kanunlar buna göre yapılmış, ayrı veya ortak mahkemelerde, bu üç alanda yargı da şeriata tabi olmuştur. Osmanlı döneminde çıkarılan 1917 tarihli aile kanununda (Hukuk-ı aile kararnamesinde) birden fazla mezhepten seçilen hükümlerle şeriata uygun bir düzenleme yapılmış, her bölümde Mûsevîler ve Îsevîler (hristiyanlar) için ayrı maddeler konmuş, ortak mahkemelerde her din mensubu kendi inancına uygun hükmü alma ve uygulama imkanına kavuşmuştur.

Yukarıdaki bilgiler karşısında bir gazetenin verdiği ve "şeriat baskısı" diye nitelediği şu habere ibretle bakın:

"Anayasa komisyonunda şekillenen ve 1 Ağustos'ta meclise sunulacak olan taslak, anayasanın 14. maddesinin evlenme, boşanma ve miras gibi medeni hukuku ilgilendiren davaların normal mahkemeler dışında kurulacak mezhep ve dini mahkemelerde çözülmesini öngörüyor. Yeni sistem, Sünni ve Şii gibi İslam mezheplerinin yanı sıra Hıristiyanlara kendi mahkemelerini kurma hakkı veriyor. Ayrıca yeni düzenleme ile boşanma davalarında kararı yargıcın verdiği eski sistem yerine, erkeğin tek taraflı üç kez 'boş ol' demesiyle eşinden ayrılabileceğini öngören bir sistemin geleceği kaydediliyor...

Özellikle Şii üyelerin her fırsatta anayasanın ana kaynağının İslam olduğu hükmünü koymaya çalıştığı vurgulanıyor. Şiilerde yaşı ne olursa olsun aile reisinin izni olmadan evlenmesinin mümkün olmadığı, yeni anayasa ile bu uygulamanın yasal çerçeveye kavuşacağı belirtildi."

İki hususa daha açıklık getirmekte fayda var:

1. Şeriata göre boşanma iki şekilde olur: a) Erkek "boşadım" diyerek karısını boşar, bunun hukuki ve ekonomik sonuçlarına katlanır. b) Erkek veya kadın, evlilik hayatından şikayetçi olduklarından hakime başvurur, sebeplerini açıklar ve hakimin boşanmaya (evlileri ayırmaya) hükmetmesini isterler, hakim sebepleri yerinde görerek ayrılmaya hükmeder ve evlilik biter. Irak'taki yeni kanun, kocanın re'sen boşamasını da hukuk açısından geçerli sayarak şeriata uygunluğu tamamlıyor.

2. Kadınların, ergenlik çağına geldikten sonra, velilerinin (aile reisinin) izni olmadan evlenmeleri konusunda farklı ictihadlar vardır: Evlenir diye de evlenemez diye de düzenleme yapılabilir ve bunların ikisi de şeriata uygun olur.
Olmayacak şey, İslam ülkelerinde hukukun dinden tamamen kopması ve bütün alanlarında seküler nitelik kazanmasıdır. Irak'ta olacaksa "müslümanlara özgü, özel bir demokrasi" olacaktır.

31 Temmuz 2005
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler | Tarihe Göre: Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: