HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Din Eğitimi, Meslek Liseleri, İrticâ
Halkın daha iyi, daha eksiksiz Müslüman olmaları yönündeki gelişmelerin önünü kesmek için kullanılan irticâ tehdidi, başka alanlarda olduğu gibi millî eğitimde de birçok yanlış karar ve uygulamaya dayanak kılındı. Belki Türkiye'de dinin istismarı, din adına işlenen cinayetler, yapılan hatâlar, yanlış uygulamalar vardı, ancak bunların da engellenmesinin yolu (suç işleyenlerin cezâlandırılması tabîî olmakla beraber) yasaklama ve cezâlandırma değil, sağlıklı ve yeterli bir din eğitimi idi. Bu eğitim demokrat dünyada daha ziyâde sivil topluma bırakılmakta, devlet yalnızca engelleyici olmamakla yetinmektedir. Bazı ülkelerde yer tahsis etme, öğretmen ücreti ödeme, program ayarlama gibi devlet yardımları da yapılmaktadır. Türkiye, özel şartlarını ileri sürerek din eğitim ve öğretimini sivil topluma bırakmama yolunu seçti. Kendi kontrolünde olsun diye Diyanet'e bağlı Kur'an kursları, Milli Eğitim'e bağlı İmam Hatip Okulları ve Yüksek Öğretime bağlı İlâhiyat fakülteleri açtı. Bu arada bazı özel kurslarda da din eğitimi ve öğretimi yapılıyordu. İçerden ve dışardan yapılan değerlendirme ve telkinlere kapılan bazı iktidar odakları bu eğitim ve öğretimin iyi sonuç vermediğini, T.C. nin ideal ve ilkelerine ters düşen insan tipi yetiştirdiğini ileri sürerek engelleyici tedbirler alma yoluna gittiler; özel kurslar yok edildi, resmî Kur'an kurslarının kapanması (veya varlığı yokluğuna eşit hâle gelmesi) için tedbir alındı, kayıt yaşı 16 ya çıkarıldı, anayasada yer almış olmasına rağmen isteğe bağlı din eğitim ve öğretimi hayata geçirilmedi, sekiz yıllık temel eğitim bahane edilerek İmam Hatiplerin orta kısımları kaldırıldı, meslek liseleri içinde İmam Hatip Lisesi mezunlarının da kendi alanları dışındaki yüksek öğrenim hakları ellerinden alındı (alın teriyle aldıkları ortaöğretim başarı puanları 0.2 ile çarpılarak elleri ve ayakları bağlandı). Meslek liselerinden düz liselere nakil yaptırarak istedikleri alanda yüksek öğrenim yapma teşebbüsünde bulunan öğrencilerin önlerini kesmek için 1998 Eylül'ünde bir yönerge çıkarıldı, şimdi M.E.Bakanlığı işi gücü bırakmış "nakil yaptıran öğrencileri eski okullarına iade" için seferberlik ilân etmiş, okul müdürlerini görevden alma tehditleri yağdırıyor...
İlgililer bütün bunları yaparken tehdit olarak algıladıkları ve bir türlü tanımlamadıkları "irticâ" ın önünü keseceklerine inanıyorlar. İrticâdan maksat zor kullanarak, silâhlı eylem yaparak rejimi değiştirmek, şerîat düzenini getirmek ise Kur'an Kurslarından ve İmam Hatip Liselerinden böyle bir eylemin çıktığına dair hiçbir delîl yoktur. Bu okullardan ve kurslardan mezun olanlar içinde mevcût parti ve cemâatlerden birine bağlananlar varsa -ki olmuştur- bunlar legal partilerdir, demokratik mücadele yolunu benimsemiş guruplardır. İrticâdan maksat din hayatını özel alandan kamu alanına taşıma teşebbüsü ise bunu engellemek mümkün değildir. Engellemek isteyenler önce dini, sonra insan bilimlerini iyi öğrensinler. Öğrendikleri zaman yanlış yolda olduklarını anlayacaklardır. Ben kırk yıldan beri bu ülkede dini sorulara cevap (fetvâ) veriyorum. Bu soruların önemli bir bölümü Müslümanların hukûkî sosyal ve ekonomik hayatları ile ilgilidir. Kimse onları mecbûr etmediği, şartlar aksine zorladığı hâlde Müslümanlar, sırf Allah'a olan sevgi ve saygıları sebebiyle O'nun râzı olduğu bir hayatı bütün alanlarda yaşamak istiyorlar, aldıkları fetvâ maddî çıkarlarına aykırı da olsa onu uyguluyorlar, helâli harama tercih ediyorlar. Başkalarını belli bir hayat tarzına zorlamaksızın kendileri için daha geniş bir alanda İslâmî hayat özgürlüğü isteyen Müslümanları irticâ ile suçlamak, başka bir deyişle irticâı böyle tanımlamak yanlıştır; demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine de aykırıdır. İster AB ye girilsin , ister girilmesin dünya insanlara, bu hak ve özgürlüklerin verildiği bir düzene doğru ilerliyor, suyu tersine akıtmaya kimsenin gücü yetmez. Akılcı hareket, olmayacak şeyleri bırakıp sağlıklı ve kapsamlı bir din eğitimine yönelmektir, dindarlara yönelik ayrımcılıktan vazgeçmektir, farklı hayat tarzlarının birbirine zarar vermeden birlikte var olacağı bir toplum düzenini oluşturmaktır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: