HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Oyuvermek, Koyuvermek
Bugüne kadar çoğu insanımızın yönetime katılması oyu verip koyuvermekten ibaret olmuştur. Koyuverilen vekillerin çoğu da kendi bildiğine daha doğrusu liderinin isteğine ve partinin menfaatine göre hareket etmişler, birinci hedefleri bir sonraki seçimde yine seçilmenin yollarını oluşturmak ve şartlarını hazırlamak olmuştur. Bu arada verilen sözler, edilen vaatler yerine getirilmemiş veya getirilememiş, bu vaatlere kanarak oy veren seçmenlerin takip etmek, işin içyüzünü öğrenmek ve hesap sormak gibi bir alışkanlıkları olmadığından vekiller tarafından kandırılmaları, her aczin, hıyanetin ve beceriksizliğin bir hikmet (!) veya yalan perdesi ile örtülmesi kolayca mümkün olmuştur.
Ülkemiz seçmenlerinin koyuvermekten başka ve biraz bunun da sebebi gibi duran bir kusurları da vekillerine ve liderlerine karşı besledikleri aşırı güvendir. Ahlâkımızda insanlar hakkında iyi zan beslemek ilkesi vardır; ancak bu zandan ibarettir, aksi sabit olmadıkça geçerli olan değerlendirme böyledir. Aksinin sabit olması ihtimali ise daima var olduğundan seçmenin takip etmek, denetlemek, şüphe durumunda araştırmak hakkı ve ödevi de vardır.
Hz. Ömer halka elbiselik kumaş dağıtmış, kendisi de eşit miktarda kumaş almıştı. Kumaş bir kişiye elbise olmak için yeterli değildi. Halife, sırtında aynı kumaştan yapılmış bir elbise ile halkın karşısına çıkınca derhal hesap sordular, fazlasını nereden, nasıl aldığını açıklamasını istediler. Halife, oğlu Abdullah'ı çağırarak olup biteni anlatmasını söyledi, Abdullah " Ben hissemi babama verdim, o da elbise yaptırdı" deyince tatmin olup rahatladılar. Hz. Ömer gibi bir dürüstlük ve adâlet âbidesi hakkında elbette iyi zan besleniyordu, ama ne olursa olsun o da bir beşerdi, hatâdan, günahtan beri (masûm) değildi, şüpheyi celbedecek bir durum karşısında araştırma yapılmalı ve hesap sorulmalı idi.
Seçmenimizin üçüncü önemli kusuru takım tutar gibi parti tutmasıdır. Bu partizanlık onların gözlerini kör, kulaklarını sağır hâle getirmekte, aka kara, karaya ak demelerine sebep olmaktadır. Siyaseti şahsî çıkarı için yapanlar, partilere bunun için girip çıkanlar amaçlarına ulaştıkları müddetçe partinin etlisine sütlüsüne karışmazlar; bu davranış ahlâkî olmamakla beraber tutarlıdır. Ancak kendi menfaatini ülke ve ülkü menfaatinde görenler, temsilcilerine bunu gerçekleştirsinler diye vekâlet verenler hem vekilleri hem de partileri birer araç olarak görmek ve değerlendirmek durumundadırlar. Partiler ve milletvekilleri amaca hizmetleri ölçüsünde değer kazanır, övgüyü ve korunmayı hak ederler. Hizmette kusur edenlerin ise gözlerinin yaşına bakılmaz, bakılmamalıdır.
Vazifesini yapan, aldıkları vekâletin hakkını veren parlamentoya ve milletvekillerine karşı dışarıdan bir müdahale, bir engelleme, bir baskı vukûbulduğunda, oyu verip koyuveren seçmenlerin koruma ve destekleme vazifesini ihmâl etmeleri en önemli kusurlarıdır. Demokrasilerde halk, koruma ve destekleme vazifelerini sivil toplum örgütleri aracılığı ile gerçekleştirir. Meclisin irâde ve tasarruflarına karşı demokrasi ölçülerine sığmayan bir müdahale asla kabûl edilemez; böyle bir müdahale karşısında meclisin ve halkın hareketsiz kalmaları sistemin ölümü demektir. Kısa demokrasi tarihimizde bu öldürücü darbe defalarca alınmış, yeniden dirilme ise yıllarımızı alıp götürmüştür. Şimdi yeni bir meclis teşkil edilmektedir. Eğer millet yine oyu verip koyuverecekse, denetleme, hesap sorma, gerektiğinde koruma ve sahip çıkma vazifelerini yapmayacaksa, bunun için demokratik örgütlenmeye ağırlık vermeyecekse, kendi irâdesini temsil eden meclise ambargo koyma cesaretini gösterenlere gerekli ders verilmeyecekse bir değil, bin seçim olsa emek de masraf da boşunadır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: