HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


MÜTEKAİD EMEKLİ
Belli bir hizmet süresinden sonra -çalıştığı zamana nisbetle- daha az bir ücretle/maaşla vazifesinden ayrılan ve hayatının geri kalan kısmını en azından aynı işte çalışmayarak geçiren kimselere eskiden mütekaid denirdi; şimdi ise emekli denilmektedir. Yazının başlığı olan "mütekaid emekli" bir sıfat tamlaması şeklinde yazıldı; çünkü belli bir süre emek çekip hizmet etttikten sonra işyerinden, vazifesinden ayrılan kimseler ikiye ayrılmaktadır: a) Emeğini başka bir işte ve hizmette devam ettirenler, b) Geçmiş emeği (hizmeti, işi) ile yetinip oturanlar. Arapça'da oturmak manasına gelen "ku'ûd" kökünden alınan mütekaid "oturan" demektir ve bu sıfat, hizmete devam eden emeklilere değil, oturan emeklilere yakışmaktadır.
Çeşitli yerlerde ve münasebetlerde meslekten olan ve olmayan emeklilerle karşılaşıyoruz. Bunların büyük bir kısmının oturmayı tercih ettiklerini görerek üzülüyoruz. Kendilerine örnek olur düşüncesiyle hem hizmet verdiği köyün, hem de kendisinin adını vermeden bir "isimsiz kahraman'dan söz etmek istiyorum. Bu kahraman yetmiş yaşına yakın bir hanımefendi; hali vakti de yerinde. Birçok yaşıtı bayan gibi kışın kışlık, yazın yazlık evinde oturma, eş-dost, ahbap ve yârân ile çene çalıp dedikodu yapma, gününü gün edip hoş vakit geçirme imkânına sahip. O, bütün bunları bir yana bırakıyor, yanına birçok mushaf, yeni okuyacaklar için elifba cüzü (Kur'ân alfabesi), abdest ve namazı öğreten video kasetleri yanında çocuklara bizi, bizim değerlerimizi anlatan çizgi filim ve normal filim kasetleri ve videosunu alarak bir köye geliyor, burada bir ev kiralıyor, büyük-küçük demeden isteyenlere Kur'ân okutuyor, işin ehli olanlara tasdik ettirdiği kitaplara dayalı din bilgisi veriyor, videodan filim seyrettiriyor. Mushafları ve alfabeleri hediye ediyor, kimseden bir kuruş almıyor ve hemen her gelene de küçük-büyük birşeyler ikram etmeye çalışıyor. Hayatının tamamını ibadet haline getirmiş bulunan bu cennetlik (olası) kadın herkes tarafından seviliyor, saygı görüyor.
Oturan emekliler içinde gücü, bu isimsiz kahramanınkine denk veya ondan daha fazla niceleri var. Hiç değilse her yılın belli bir kısmını buna benzer fahrî ve hasbî hizmetlere ayırmaları halinde ülkemizde neler olmaz! Mahrum bölgelere çeşitli hizmetler götürülür, bu hizmetlerin düzgün, etkili ve verimli yürüyebilmesi için örgütlenilir, kimileri örgütlenme faaliyetinde, kimileri de örgütlerin götüreceği hizmetlerde çalışırlar. Geçmiş emeğinden geçineceği kadar para alamayanlara (oturmayan emeklilere) bir miktar ücret de verilebilir.
İslâm'da farz-ı kifaye diye bir kavram vardır. Bundan maksat, her mü'mine değilse de toplumun ihtiyacını giderecek kadar kimseye farz oan vazifeler ve hizmetlerdir. Türkiye'de veya bir başka yerde yerine getirilmeyen bir vazife, ihmal edilmiş bir hizmet, giderilmemiş bir ihtiyaç varsa ve bu yüzden insanlar maddî veya manevî açlık, sefalet, sefahet, ihtiyaç, sıkıntı ve mutsuzluk içinde bulunuyorlarsa, mü'minler bundan sorumludur. Bu durumda rahat etme hakları yoktur. Her bir mü'mine farz olan ibadetler gibi bundan da sorguya çekileceklerdir.
İsimsiz kahraman diye andığımız hocahanım herhalde bu sorumluluktan kurtulmanın ve elinden geleni yapmış olmanın gönül rahatlığı, huzuru ve mutluluğu içindedir. Bu dünyada ona bunlar yetsin; ahirette ise Allah'ın ona hazırladıklarını ne gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş, ne de beşer hayali onlara erişebilmiştir.

BİR NOT: Bir köyümüzde her yıl yaz Kur'ân kurslarına (câmilere) giden çocuk sayısı bu yıl üç misline çıkmıştır. Bu artışta köy imamının veya bir başkasının özel gayreti olmamıştır. Yalnızca yasaklama teşebbüsü bu artış için yetmiş ve artmıştır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: