HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


HER EV BİR OKUL, HER İMAM-HATİPLİ BİR ÖĞRETMEN
Yazın sıla ziyaretinde bir Anadolu esnafının dükkanında otururken tanıdık bir müezzin geldi; bir müddet oturduktan sonra dükkanın bir köşesine çekildi ve çırağa Kur'ân dersi verdi. Hayret ve takdirle izledikten sonra sordum, usta şu cevabı verdi: "Çocuk Kur'ân okumayı bilmiyordu, dinî bilgileri de eksikti; hem zenaatı öğrensin, hem de dinini diyanetini, Kur'ân'ınını öğrensin diye müezzine rica ettim, her gün gelip ders veriyor, Kur'ân'ı söktü, iyi gidiyor..."
O günden bu yana gördüklerimi ve duyduklarımı unutmuyor, zaman zaman da üzerinde düşünüyorum; unutturmayan ve düşündüren vakıalar ise Türkiye'de, özellikle din eğitimi alanında olup bitenlerdir. Bilindiği üzere son zamanlarda alınan tedbirler ve yapılan kanunî düzenlemeler sonunda Müslümanların, çocuklarına 16 yaşından önce doğrudan İslâm'a yönelik din bilgisi ve eğitimi verme, Kur'ân okumayı öğretme imkânları ellerinden alınmıştır. Artık hafta sonu ve yaz tatillerinde çocuklarımız Kur'ân kurslarına ve camilere gidemeyecekler, buralarda Kur'ân ve din dersleri alamayacaklar. Okullarda mecburi olan Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinde de Kur'ân okutulmadığını ve İslâm dini eğitimi verilmediğini biliyoruz. Peki bu milletin çocukları, eğitimin uygun çağında; yani en azından ilkokul çağından itibaren İslâm dini ve Kur'ân eğitim ve öğretimini nerede ve nasıl alacaklar? İşte Anadolu'da gördüğüm uygulama bana, çözüm için ilham kaynağı oldu.
Bugüne kadar İmam-hatip okullarına girmiş, bir müddet okuduktan sonra ayrılmış veya mezun olmuş insanımızın sayısı iki milyona yakındır. En azından bir milyon da başka kaynaklarda Kur'ân ve din öğretim ve eğitimi almış Müslüman vardır. Bunlar içinden Kur'ân'ı düzgün okuyan, İslâm'ın esaslarını da ehl-i Sünnet çerçevesi içinde doğru öğrenmiş bulunan iki milyon insan, Allah rızası için onar kişiye Kur'ân ve İslâm temel bilgileri öğretseler -mesela bir yılda- yirmi milyon insan Kur'ân okumayı öğrenir ve İslâm'ın temel bilgilerini edinmiş bulunur. Bu öğretim faaliyeti içinde zorlamadan ibadet eğitimi de verilebilir. Verecek olanları bildik diyelim; dersi nerede verecek, eğitim ve öğretimi nerede yapacaklar? İşte bu sorunun cevabını Anadolu esnafı bulmuş. Buradan yola çıkarsak "her ev, her dükkan bir okul, her bilen bir öğretmen olur".
Öğretmenler hiçbir menfaat beklemeden öğretmeye talip olacak ve gerekirse ev ev, dükkan dükkan dolaşarak ders vermeye hazır olduklarını bildirecekler. Öğretecekleri İslâm, "ehl-i Sünnet İslâm'ı" olacak, bu ortak din bilgisinin kıyısında, kenarında kalan, tartışılan, belli gruplara ve cemaatlere ait bulunan detaylar üzerinde durmayacaklar, hiçbir öğretmen kendi mensup olduğu dar grubun propagandasını yapmayacak, ona adam kazanma gayreti göstermeyecek. Bütün gayret ortak İslâm için olacak, bütün himmet İslâm'ı sevdirmeye ve yaşatmaya yönelik bulunacak.
Buradan, başta İmam-hatipliler olmak üzere Kur'ân'ı ve İslâm'ı öğretme imkânına sahip bulunan herkese sesleniyorum: Amel defterinizde "on kişiye Kur'ân okumayı ve İslâm'ın temel bilgilerini öğretti" kaydı bulunsun. Bu size dünyada şeref, âhirette saadet vesilesi olarak yeter ve artar!


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: