HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


TİTAN VE MATEMATİKSEL KAZANÇ SİSTEMİ
Ülkenin yüzlerce meselesi çözümsüz dururken, çözüm arayanlar cezalandırılıp yiyicilere çanak tutanlar ile çanaklarına döküleni yeyip keyfine bakanlar ödüllenirken ipe sapa gelmez konuları gündem yapan ve böylece gündemi saptıran medya ve bazı çevreler gibi olmamak, onlara benzememek için ben de TİTAN şirketinin âlicengiz oyunu ile hiç ilgilenmezdim. Ancak, umut tacirleri milleti soyarken bazılarının işe dini soktuklarını ve meşruiyeti dinden aldıklarını (fetva aldıklarını) ileri sürdükleri için meseleye fıkıh açısından bakma zarureti hasıl oldu.
Yurtdışında bulunan ve adı TİTAN olan bir şirket, dünyanın birçok yerinden ve özellikle geri kalmış bölgelerden seçtiği ve kandırdığı bir kısım zavallılarla oyuna benzer bir anlaşma ve işlem yapıyar. Bir şahıs şirkete 2450 DM yatırıyor, bu meblağı şirkete bağışlıyor ve asla geri istemeyeceğini beyan ve teahhüt ediyor, sonra kendisi gibi birini bulup kandırabilirse 300 DM alıyor, ikinci şahsı kandırısa 300 DM daha alıyor, üç ve dördüncü şahıslar için 1000'er DM alıyor, böylece şirkete dört kişi bulur, 9800 DM kazandırırsa kendisi verdiği kadar meblağı geri kazandığı gibi 150 DM de fazladan kazanmış oluyor. Bu işlemde şirkete ortak olmak yok, şirketin bir mal alıp sattığı yok, kâra veya kâr ve zarara ortaklık yok... Kazananlar, şirket ve daha önce davranıp diğerlerini şirkete para bağışlamaya kandıran insanlar, kaybedenler ise aşağıya doğru binlerce -kandıracak dörder kişi bulamayan- insanlar, "ben de başkalarını bulurum da prim alırım" diyen ümit ve hayal adamları.
Bu işlem meşru değildir. Çünkü:
a) Binlerce insanın havadan para kazanma ümidiyle kaybettikleri büyük-küçük paraları cebe indirme esasına dayanmaktadır.
b) Gerçek rıza yoktur; razı oluş kazanç beklentisine dayalıdır, meseleye matematik olarak bakıldığında -sonunda astronomik ölçülerde veya daha az olarak- kazananların az, kaybedenlerin ise çok olacağı daha baştan bellidir.
c) Şirketin aldığı para, karşılığı bulunmadığı, kandırmaya dayandığı ve sonunda birçok insanın zarara uğrayacağı baştan belli olduğu için meşru değildir. Meşru olmayan bir işe aracılık etmek, simsarlık hizmeti sunmak ve bundan kazanç sağlamak da meşru olmaz.
d) Aldatma ve kandırma yoluyla, karşılığında bir mal, emek veya hizmet sunmadan elde edilen kazanç hem "ğabin ve tağrîr" kuralına hem de "haksız yoldan kazancı yasaklayan naslara" göre (Bakara: 2/188) haramdır.
e) Müslümanların para ve servetlerini -daha fazlasını ümmete kazandırmadan- yabancılara aktarmak, Müslümanları paradan yoksun kılarak yabancıların servet yapmalarına sebep olmak hem günahtır, hem de millete ve ümmete hiyanettir.
Sonuç olarak bu işlem bir matematiksel kazanç değil, kayıp sistemi; daha doğrusu tuzağı ve hilesidir. Hem aklı, hem de dinî hassasiyeti olanların bu gibi işlemlerden uzak durması tabiîdir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: