HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


I
İbadetler, haramlar, helaller

TÜRKÇE KUR'ÂN OLUR MU?
Bugünlerde Kur'ân'ın ve ezanın Türkçeye çevrilmesi, ibadetlerde Türkçe okunması konusu yeniden tartışma gündemine getirildi. Konuyu gündeme getirenler namazında niyazında olan Müslümanlar değil; çünkü bunların gündeminde olan şeyleri içlerinden biri olarak biz de biliyoruz. Bizlerin talebi halkımızın dünyada başı dik olacak kadar güçlü olması, herkesin temel ihtiyaçlarının temin edilmesi, -diğerlerine olduğu gibi- Müslümanca yaşamak isteyenlere de- inanma, ibadet etme, öğrenip öğretme, işlerini ve işlemlerini Müslümanca yürütme ve gerektiği kadar örgütlenme alanlarında- hürriyet verilmesidir. Ezan ve Kur'ân'ın ibadetlerde Türkçe okunmasını isteyenler, anne ve babalarının cenazelerini camiye getirip, mü'minler cenaze namazını kılarken uzaktan seyredenlerin, sonra da dua edecek ve ölümü düşünecek yerde -onlara inat olsun diye- alkış tutanların bir kısmıdır.
"Niçin istiyorlar?" sorusuna verilebilecek cevaplar arasında ikisini önemsiyorum: a) Türk Müslümanlarını dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Müslümanlardan ayırmak istiyorlar. b) Kur'ân-ı Kerim ibadetlerde asıl dilinde okunursa Müslüman çocuklarının Kur'ân öğrenmeleri, bunun için hocaya gitmeleri gerekir, hoca çocuklara Kur'ân öğretirken aynı zamanda din eğitimi verir, ibadetlerde Kur'ân'ı Türkçe okutarak din eğitimini baltalamak istiyorlar...
Kur'ân-ı Kerim bin yıl öncesinden başlayarak yüzlerce defa başka dillere çevrilmiştir. Bu çevirilerin yapılmasından maksat, Arapça bilmeyenlere İslâm'ı anlatmak ve öğretmektir. Belki başka metinleri de ama özellikle Kur'ân'ı, söz ve mânasından hiçbir unsuru zayi etmeden bir başka dile aktarmak mümkün değildir. Yapılan çeviriler, çevirenin anladığıdır, yorumudur; bu sebeple de onlara "meal" denilmesi tercih edilmiştir. Şu halde "yalnızca vahyedilen Arapça metin Kur'ân'dır, hiçbir çeviri Kur'ân değildir". Allah Teâla "Kur'ân'ı Arapça olarak indirdiğini" bildirmiş (Zümer: 39/289) ve namaz kılarken "Kur'ân'dan kolayımıza gelen yeri" okumamızı istemiştir (Müzzemmil: 73/20), Hz. Peygamber (s.a.) de "Kitâb'ın Fatihası okunmadan namaz olmaz" buyurmuştur. Bu bilgi ve emirler yanyana getirildiğinde çıkan sonuç şudur: a) Kur'ân Arapçadır; b) Namazda, Arapça olan bu Kur'ân'dan bir parça okunacaktır; c) Tercüme ve meal Kur'ân değildir, Arapça okumayı öğrenmiş birisi namazda, başka dilden Kur'ân okuyamaz; d) Bir kimse yeni Müslüman olur veya gayret etse bile Arapçaya dili dönmezse, geçici olarak, Arapçadan ezberleyip okur hale gelinceye kadar başka dilden mânasını okuyabilir.
Anlamak, bilmek, inanmak ve yapmak için bir metni okuyan onun mânasını anlamak mecburiyetindedir; bunlar anlamadan olmaz. Şiar, şuur, duygu sözkonusu olduğunda anlama şartı ortadan kalkar. Ezan İslâm ümmetinin şiarıdır; işaret ve sembolüdür. Nerede çan çalsa Hıristiyanlık ve nerede ezan okunsa Müslümanlık akla gelir. Şiarlar değiştirilemez, değiştirme ümmetin bütünlüğünü bozar. Ayrıca ezan beşerî bir metin de değildir, birden fazla sahabiye rüyalarında ilham, Hz. Peygamber tarafından da tasdik ve tatbik edilmiştir. Namaz bir şuur, huzur, huşu, duygu... hasılı ibadet halidir; bu halde anlamak ikinci planda kalır, buna ihtiyaç duyulmaz. İhtiyaç duyanlar ayrıca mânasını öğrenirler ve mesela Fatiha'yı asıl metninden okurken Allah Teala'nın bu sûrede ne dediğini de bilip düşünebilirler.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Kur'ân'ın ibadetlerde Türkçe okutulmasına teşebbüs edilmiş, fakat daha başlamadan vazgeçilmiştir. Ezan da 1932 yılında Türkçeye çevrilerek cebren Türkçe okutulmaya başlanmış, Müslüman halkın gösterdiği tepki ve aslına dönme konusundaki ısrarlı talep üzerine, 1950'den sonra, Hz. Peygamber'in (s.a.) okuduğu ve öğrettiği metne dönülmüştür. Denenmişi tekrar denemek ahmaklıktır.
Laik ve demokrat geçinenler şunu bilmelidirler ki, ezan ve Kur'ân'ın ibadette Türkçe okunması için yapılacak baskılar, zorlamalar ve dayatmalar, çağdaş insanî değerlere de aykırıdır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: