HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |


Habitat'ın Eksiği
Habitat'ın perde arkası, eksiklikleri, olması gerekenler üzerine çok söylendi ve yazıldı. Çoğu havada uçup kaybolan, bir kısmı da kâğıtlara dökülen birçok konuşmadan ve tartışmadan ibaret olan, fiil ve etki bakımından fazla bir kıymet-i harbiyesi bulunmayan Habitat II toplantısının, bize göre gerektiği kadar üzerinde durulmayan üç eksiği bu yazının konusunu teşkil edecektir:
1. İnsanların inandıkları ve hayatlarını önemli ölçüde yönlendiren dinleri, insan üstü bir kaynağı bulunmayan, insanların uydurduğu ve sosyal problemleri altında ezildiği, sıkıldığı, tıkandığı zaman sığındığı bir sosyal kurum olarak gören ve değerlendirenler bu batıl inançlarından vazgeçmelidirler. Dinlerin, henüz insan bilimlerinin ulaşamadığı ve kavrayamadığı aşkın kaynağı vardır. İnsanların uydurduğu dinler ile bu aşkın kaynaklı dinler arasındaki fark açıkça ortadadır, ilahi dinler zaman içinde değişip bozulsa bile kaynak birliğinin izleri tamamen silinmemekte, ortak noktalar ya satırlarda yahut da satır aralarında ve gelenekte görülmektedir. Dün olduğu gibi bugün de insanların üzerinde dinin tesiri, insan davranışlarında din sâiki bütün sosyolojik yorumları aşacak boyutta ve mahiyettedir. Habitat'ı tertip edenler bu gerçeklerden hareket ederek insanın -yerleşim ve çevresindeki- problemlere dinlerin bakışını, teklif ettikleri çözümleri ve bunlardaki ortak noktaları ortaya çıkaracak bir "koza" daha oluşturmalı idiler.
2. Meskenin ve yerleşim bölgesinin insan hakkı ile yakından ilişkisini vurgulamak, yerleşmenin bir insan hakkı olduğunu söylemek yetmiyor; bugün dünyada evsiz barksız, temel ihtiyaçlardan mahrum yaşayan milyonlarca insan var; bir de bunların yanı başında veya uzağında yaşayan bir eli yağda, bir eli balda, dört mevsimde dört ayrı evde, bunlara ilave olarak da dünyanın en güzel mekânlarında yaşayanlar var. İslâm, "Birisi yaşamak için bir şeye muhtaç ise diğeri de ihtiyacından fazlasına sahip bulunuyorsa bu fazlada -ikincinin- hakkı yoktur, bu fazla -yaşamak için- ona muhtaç olana aktarılmalıdır" ilkesini getiriyor. Habitat dünyada fazlaya sahip olanlardan, yaşamak için ona muhtaç bulunanlara servet aktarımı için nasıl bir tedbirler dizisi ve dünya düzeni teklif ediyor? Bunun için hangi kurum ve kuruluşları öngörüyor? Bu konularda elle tutulur bir şey görülmüyor.
3. Güçlüler kendilerine göre bir dünya düzeni kurmuşlar, yoksul ülkelerin ve topluluklarının ellerindekine göz dikerek cebren veya hile ile onlara da el koymuşlar. Rusya, Çin, Hindistan, Eski Yugoslavya, Ermenistan, İsrail ve -üstü kapalı bir biçimde- Amerika bu gâsıpların, haksız işgalcilerin önde gelen örnekleridir. Yalnızca İsrail'in Filistin'de yaptığı işgaller ve gasıp olayları, Filistin halkının evsiz ve topraksız olarak mülteci kampları denilen hapishanelerde geçirmekte oldukları hayat üzerine bir Habitat yapılsa değer. Nedense bu Habitatt'a güçlü devletlerin yaptıkları işgaller ve insan hakları ihlalleri konuşulmuyor, bu konuda kamuoyu oluşturmak ve mazlum topluluklarının haklarını savunmak için bir faaliyet ortaya konmuyor da kan, harabe ve acılar üzerinde hora tepiliyor, esas konulara gelmek yerine kenarlarda halay çekiliyor!


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Makale | Sonraki Makale | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: