HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler | Kelime İndeksi |


Vâdeli Mal Satımı Ve Teşvik Kredisi

Hocam rahatsız ettiğim için özür dilerim ama şu karışık durumda bazı pürüzlü ticaretimizden dolayı sizlerin fetvasına ihtiyacımız var, cevaplandırırsanız çok teşekkür ederiz.
Sorunumuzun bir tanesi, Kayseri'nin...ilçesinde ...bayiliği yapıyoruz, malum veresiye çalışıyoruz ve veresiyeleri tüp olarak yazıyoruz, müşterilerin ödediği gündeki tüpün fiyatı ne ise ona göre parasını alıyoruz. Bu ticaretimizde şüphe olup olmadığını öğrenmek istiyoruz
İkinci sorumuz: Biz çorap imalatı ile uğraşıyoruz ve makina sayımız oldukça az, sayımız az olduğundan dolayı maliyetimizde haliyle yüksek oluyor. Fakat Halk Bankası makine almamız karşılığında kredi veriyor şartlar şöyle: "Kaç adet makine almak istiyorsanız bunun pazarlığını yapın proforma faturasını getirin, TL bazında size kredi vereyim, vereceğim krediyi 2 yıl hiç ödemesiz 2 yıldan sonra yıllık yüzde 30 faizle 23 yılda ödeyin".
Bizler ise faiz olur endişesiyle size danışma gereği duyduk, ayrıca ekonomik olarak çok cazip bir teklif ama faiz oluyorsa eğer bizlere yaramaz. Çok makine alıp ahiretimizi zehir etmektense az makineyle kalmak daha iyidir diye düşünüyoruz. Hocam bu konularda e-mailimize bilgi verirseniz çok memnun oluruz.
Bir de henüz bankaya danışmadım ama eğer olursa krediyi alp iki yıldan sonra tamamını verirsem ne olur; yani faiz ödemeye başlamadan. Tabi bunu bankanın kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum...


Cevap:

1. Tüpü müşteriye verirken ödünç niyetiyle verir ve defterinize tüp olarak yazarsınız. Müşteri ödemeye geldiğinde isterse tüpünüzün benzerini dolu olarak verir (öder), isterse ödeme tarihindeki bedelini öder; ikincisini tercih ederse, önceden ödünç aldığı ve zimmetinde bulunan bir malı o anda satın almıştır ve bedelini de yeni -o anda üzerinde anlaştığınız- fiyattan öder.

2. Ticaret bankaları (özel sermaye ile kurulup faizcilik yaparak para kazanma amacı güden bankalar) böyle bir kredi veremezler. Bu nevi kredileri ancak devlet verir, bazı bankalar aracılığı ile verir, ama maaşı banka aracılığı ile vermesi gibidir; bu maksatla ayırdığı fondan devlet, bazı üretim ve yatırımları teşvik etmek için bu kredileri (teşvik kredilerini) vermektedir. Laik devlet faizi helal saydığı için alacağı rakam fazlalığına "faiz"demekte ve örneğinize göre %30 faiz istemektedir. Aslında bu rakam fazlalığı enflasyonun altında kaldığı için -ismi böyle olsa da- faiz değildir, böyle bir şart koşulmasa bile borçlunun borcunu enflasyon farkını ekleyerek ödemesi gerekmektedir. Ancak burada alacaklı devlet olduğu ve kamu yararı için kısmen bağışta bulunduğu için ona, enflasyon farkının tamamını değil, onun istediği miktarın ödemek yeterlidir. Bir gün enflasyon farkı, iki yıl sonra ödemeye başlayacağınız %30'un altına düşerse bu takdirde devlet reel faiz istemiş olur, zaruret bulunmadıkça işte bu reel faizli kredi alınamaz. (Devlete aldığınızdan fazlasını verdiğiniz takdirde bunu vergi gibi değerlendirmek de mümkündür).
Siz iki yıl krediyi kullandıktan sonra, reel faiz ödemesi başlamadan veya ödediğiniz fazlalık reel faiz sınırına varmadan borcunuzu geri ödemek niyetiyle alırsanız ve böyle de öderseniz ortada hiçbir sakınca kalmaz.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler | Kelime İndeksi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: