HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


Cumhuriyet ve Sonrası
Osmanlılar, ictimâî ve dinî bir vâkıa olan, yasaklamakla, ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle yok olması mümkün bulunmayan tarîkatları yasaklamak yerine, bir sivil dinî kurum (hayır müessesesi) olarak düzenlemeyi ve "meclis-i meşâyih, encümen-i meşâyih" isimlerini verdiği ilimî/dinî daireler vâsıtasıyla denetlemeyi tercih etmiştir. Cumhuriyet idaresi aynı yolu tutmamış, tarîkat faâliyetlerini yasaklamış ve tekkeleri kapatmıştır. Ancak Cumhuriyet tarihi boyunca tarîkatlar yok olmamış, bütün İslâm dünyasında olduğu gibi Türkiye'de de açık veya gizli (Türkiye'de gizli) olarak faâliyetini sürdürmüştür. Gizli olan bir faâliyetin ilmî ve idârî yönden denetlenmesi mümkün olmadığı için, tarîkatler denetim dışında kalmış, iyi niyetli ve ehliyetli az sayıda insan yanında, maddî ve manevî rant peşinde olan birçok kimse de "Ben mürşidim, şeyhim, silsilem ve tarîkatım, hattâ görevlendirme belgem var" diye ortaya çıkmış, tasavvuf ve tarîkati istismar ederek meşrû olmayan menfaat sağlamış, saf, temiz kalpli ve iyi niyetli müminleri kandırmış, yoldan çıkarmış, yanlış bilgiler vererek, inançlar telkin ederek dîne ve dindara zarar vermişlerdir.
Şunu da ifade etmek gerekir ki, Cumhuriyet döneminde faâliyetleri yasaklanan kurumlar tarîkatlardır. Tasavvuf bütünüyle yasaklanmış değildir. 1930'lu yıllardan sonra Millî Eğitim Bakanlığı, başta Mevlânâ'nın eserleri olmak üzere birçok tasavvuf kitabını Türkçeye çevirterek basmış ve Türk okuyucusuna sunmuştur. Ayrıca tarih boyunca tarîkatlar, bugün adına bazı kesimlerce irticâ denilen "İslâmî hareket"in içinde değil, karşısında olmuşlar, halka ahlâk terbiyesi vermeyi öncelemişlerdir. Birkaç münferit örnekten yola çıkarak tarîkatları -güç kullanarak, devrim yaparak şerîatı getirme faâliyeti mânâsında- irticâ'ın içinde göstermek tarihi gerçekliğe aykırıdır. Tarîkatlar, devrimleri, isyan ve ihtilâlleri desteklemek bir yana, halkı sosyal faâliyetlere ve problemlere yönelmekten alıkoydukları ve pasifleştirdikleri için tenkit ve şikâyet konusu olmuştur.
Milletin tarihi boyunca özümsediği bir İslâmîleşme yöntemini, kültürümüzün söküp atılamaz önemli bir karesini illegal ilân etmek, yasaklamak, yok etmeye çalışmak çıkar yol değildir. Tarîkatların bir sivil toplum örgütü olarak yeniden -meşrûiyet çerçevesinde- hayata sokulması, toplum içinde olumlu ve yapıcı bir rol oynamasının sağlanması üzerinde durulmaya ve düşünmeye değer bir konudur.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: