HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Soru-(455) Evlatlık hakkında uzun yorumlu bir soru

Evlatlık hakkında uzun yorumlu bir soru

Soru:
Yıllar önce ABD'ye geldiğinizde tanışmıştık. Hatırlayabilir misiniz bilmiyorum ama evlatlık ile mahremiyet uygulamalarının ev içinde nasıl yapılabileceğini size sormuştum ve siz de Nur süresi hicab ayetine gönderme yapmıştınız.
Evlat edinmenin hükmü konusundaki benim işaret etmek istediğim nokta kategorik olarak bu konuyu yasaklar ve haramlar sınıfına koyacak Kur'ani ve sünnete dayalı bit metnin olmaması. Sadece mevcut uygulama yanlış diye bu konuyu yasaklar sınıfına koyamayız. Bilemiyorum doğru bir teşbih olacak mı? Mesela bankacılık olgusu faizle birlikte anılır. Ama faizden uzak çok çeşitli bankacılık hizmetleri de vardır. Şimdi biz bankacılık mı yasaktır deriz, yoksa faiz mi yasaktır deriz. Bankacılık yapılabilir dediğimiz zaman faiz yasak olmaya hala devam eder. Evlatlık edinmede yasak olan evlatlık edinmenin kendisi değildir. Yasak olan evlatlığı öz çocuk gibi kabul etmek ve sizin deyiminizle çocuğun kendi öz ailesi ile ilişkisini sıfıra indirmektir. Evlatlık edinme serbesttir dedigimiz zaman bu yasaklar hala devam eder.
"En hayırlı ev, içinde yetimlerin bulunduğu ve kendilerine de güzel muamele yapıldığı evdir" hadisi sizin de dediğiniz gibi bizi muhtaç çocukları himaye edip bakıp büyütmeye teşvik eder. Kur'an da buna bazı düzenlemelerle izin verir: Bize evlerimizde baktığımız çocukların yani evlatlıklarımızın öz çocuklarımız gibi olmadıklarını ve onlara kendi öz anne ve babalarını unutturmamamızı ve hatta (onların babalarına atfen isimlendirilmesi gereği) bu çocukların bizim öz çocuklarımız olmadığının çevremizce de bilinmesi gerektiğini emreder. Bu da beraberinde miras ve mahremiyet düzenlemelerini getirir.
Bu çocukların durumu nasıl adlandırılır? Bu çocuğun kim olduğu sorulduğunda o çocuğu himaye edip, bakıp büyüten ve İslami kaygısı olan kimse, o çocuğun durumunu nasıl açıklar? "Bu benim evlatlığımdır" der. Türk Dil Kurumu' da Türkçe sözlüğünde bu durumu teyid eder. Evlatlık, "küçük yaşta eve alınıp yetiştirilen kimse" olarak tanımlanır. Ve buraya kadar problem yoktur.
Problem, memleketteki hukuki düzenlemelerin dışarıdan kopyalanmasından, düzenleme ve kanunlaştırma sürecinde Müslümanların gözönünde tutulmamasından ve evlatlıklara kanunla öz çocuk statüsü verilmesinden kaynaklanmaktadır. Ama hukuki problemler sadece evlat edinme ile sınırlı değildir Türkiye'de. Miras konusu da, nikah konusu da İslami esaslara göre düzenlenmemiştir memlekette. Yani memleketin kanunlarının hatalı olması İslami bir müessseyi batıl kılmaz. Biz, bakıma muhtaç çocuklara ve yetimlere hala bakmak durumundayız. Onun için ben bu noktayı "semantik problemi" olarak adlandırıyorum. Evlatlık edinme kanunlarının hatalı olması bizi "evlatlık edinme İslam'da yasaktir' ifadesine itmemeli.
Şu anda İslam hukuku uzmanları olarak size evlatlık edinme ile ilgili düzenlemeler gözden geçirilecek, yeni kanunlar çıkarılacak, tekliflerinizi verin deseler "Evlatlık edinme İslam'da yasaktır ve bizim tarafımızdan yapılacak bir teklif olamaz" demezsiniz. Büyük bir ihtimalle tekliflerinize bu çocukların daha kayıt sırasında öz çocuk olmadığının bilinmesi ile başlarsınız. Mesela, nüfus kayıtlarına evlatlık diye geçirilmesini teklif edebilirisiniz. Sonra miras ve na-mahrem konularının da kanunlara yansıması için gayret sarfedersiniz.
Sözün kısası mevcut kanunların "evlatlığın kendi öz ailesi ile ilişkisini sıfırlayarak neseb değiştirme uygulaması" müslüman ailelerin üstesinden gelebileceği bir problemdir. Benim bildiğim İslami kaygıları olan evlatlık sahibi bütün aileler, evlatlıklarının öz çocukları olmadıklarını çocuğa söylemekte ve etrafın da bu durumu bilmeleri konusunda gayet hassastırlar. Hocalarımızın kaygısı kanunlara bakıp da Müslüman ailelerin evatlık almasını yasaklama yerine, evlatlıkla ilşikilerin İslami esaslara göre nasıl olacağı konusunda aileleri aydınlatma ve uygun kanuni düzenlemeleri teklif edebilme konusunda olmalıdır.


Cevap:
Bir yanda "başkasının çocuğunu, kendi ailesi ile ilişksini sıfırlayarak bir yabancının çocuğu kılmak" manasında evlat edinme yasağı var, bir yanda da "yetimi himaye etme, bakıp büyütme, yoksul ve yoksunun elinden tutma" teşviki var. Bu ikisini bir arada görerek çözüm ve yorum gerekiyor. Bir çocuğu, ana babası dışında birinin, gerekli olduğu için himayesine alması, evinde bakıp yetiştirmesi İslam'da yasak değildir, aksine teşvik bile edilmiştir. Yeter ki, asıl ailesini bilsin, miras, nafaka ve tesettür gibi konularda gerekli tedbirler alınsın.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: