HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Soru-(254) Müslümanın domuz lokantası.

Soru:
Müslümanın Domuz Lokantası
Hocam! Ben ve kardeşlerim Finlandiya'da bir pizza dükkanımız var. Biz burada pizzalarda domuz etini kullanıyoruz. Domuzu Finlilere satıyoruz kesinlikle müslamanlara satmıyoruz. Yani misal vermek gerekirse günde 200 pizza satarsak bunun 190 veya 195 inde domuz kesinlikle var, domuzsuz pizzayı çok nadir yiyorlar, hatta bir kaç arkadaşımız lokantalarında domuz etini kullanmadılar ve kısa bir zamanda işleri bozuldu ve iflas ettiler bir kaç arkadaş dana etini domuz eti gibi yapalım, domuz diye satalım dediler ama farkına varırlar diye yapmadık; yani domuz satmayınca lokanta kesinlikle kapanır. Biz domuz etinin haram olduğunu biliyoruz, burada bir kaç hocaya danıştık; kimi Finlilere sattığınız için günah yoktur dediler, kimi bir mecburluk durumu varsa mecbur olduğun zamana kadar satar mecburiyetin bittimi bu işin içinden çıkarsın dediler biz yemiyoruz ama satıp parasını yiyoruz ve biz Türkiye'deyken maddi olarak durumumuz zayıftı hiçbirimizin mesleği yok. Babam 30 sene şöförlük yaptı... bir şeye sahip olamadı. Başka bir iş yapmayı düşündük ama Finlandiya'da yabancı düşmanlığı çok olduğundan iş bulmamız çok zor... Burada bütün yabancılar bu yaptığımız işi yani pizza ve dönercilik yapıyorlar. Pizza ve döner lokantası açmak için herhangi bir diploma veya bir belge istemiyorlar, bunu da yapmasak Finlandiya'da barınamayız... Yani biz burada mecburiyetten satıp tam oturma iznini almaya çalışıyoruz. Şu an izinde Türkiye'deyim sordum ve sizin bu konuda yardımcı olabileceğinizi söylediler...
Bir de bu lokantamızda namaz kılınabilir mi? Ellerimizle pizzaya domuzu koyuyoruz daha sonra ellerimizi yıkıyoruz; şu an abim namaz kılıyor, temiz bir kıyafetini lokantaya getirmiş ve elbisesini değiştirerek namazını kılıyor...

Cevap:
Bazı okuyucularım soruları uzun uzadıya niçin yazdığımı, doğrudan cevapları yazma yolunu niçin seçmediğimi soruyorlar. Bunun iki sebebi var:
1. Soru cevabın daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyor.
2. Sorularda müslümanların durumu, karşılaştıkları zorluklar, çözüm bekleyen meseleleri, din konusundaki bilgileri ve anlayışları... ortaya çıkıyor, sorular hayatımızın aynası oluyor; bu bilgileri de okuyucularla da paylaşmak istiyorum.
Sorudan anlaşıldığı gibi bazı müslümanlar gayr-i müslimlerin ülkelerinde çalışıyorlar, kendi ülkelerinde iş bulamadıkları gibi o ülkelerde de kendi dinlerine göre meşru olan işleri bulmakta bazan güçlükle karşılaşabiliyorlar. Bana Türkiye'den olsun, yurt dışından olsun buna benzer çok sayıda soru geliyor. Geçinmek için helal iş bulamayanlara, iş buluncaya kadar "haram olan bazı işlerde" çalışmalarının caiz olduğunu söylüyorum. Bu fetvanın dayanağı "zaruret"tir, zorda ve darda kalmaktır, bu işlerde çalışmadığı zaman aç ve açıkta kalmaktır. İçkili lokantalarda garson veya usta, faizci bankalarda memur olarak çalışmak bu sorulara örnektir. Finlandiya'da çalışan bu kardeşlerimizin de belli bir süre bu işi yapmaya mecbur oldukları anlaşılıyor; bu sebeple orada oturma hakkı alana ve başka bir iş kurana kadar bu işle karınlarını doyurmaları caiz oluyor.
Bir de Ebû Hanîfe'nin, gayr-i müslimlerin ülkelerinde yaşayan müslümanlara ait bir ictihadı var. Ona göre bu müslümanlar, kendileri için haram, gayr-i müslimler için caiz ve helal olan bir konuda bir iş yaparak onların paralarını alabiliyorlar; bu para zaten müslümana helal olduğu ve onu alırken de izinle (pasaportla, sözleşme ile) girdiği ülkenin kanun ve kurallarına aykırı bir iş yapmadığı için meşru bir kazanç sağlamış oluyorlar. Bunun meşhur örneği faizdir; Ebû Hanîfe'ye göre yabancı ülkelerde müslümanlar, gayr-i müslimlere faizli kredi vererek para kazanabiliyorlar; çünkü faiz onlara göre meşru, müslüman ise kendisine helal olan bu parayı, onlara göre meşru olan bir yoldan elde etmiş oluyor. Gayr-i müslümin para ve malının müslümana helal olması, farklı dinlere mensup olanların arasındaki savaş ilişkisinin bir sonucu oluyor. Bu ictihada göre orada domuz satarak paralarını almak da caiz olur.
Müslümanın bir yerine pislik bulaştığı zaman onu usulüne göre yıkar ve yıkayınca da temiz olur, namazını kılmaya mani teşkil etmez.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Soru | Sonraki Soru | Bütün Sorular | Bütün Konular |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: