HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Suriye muhalefeti (2)
(Ahraru'ş-Şam lideri ile yapılan röportajdan kesitlerin devamı. Daiş hakkında önemli tespitler:)
« -Kendilerini İslam Devleti veya Hilafet diye adlandıran grup beş kısımdan oluşmaktadır. Bu yapıyı oluşturanların bazıları Harici düşünceye sahiptir. Diğer bir kısmının istihbarat örgütleri ile ilişkisi vardır, bazıları menfaatçi, bazıları da hilafet söylemlerine aldandıkları için onlara katılan iyi niyetli ve saf insanlardır.

-Onların arasında istihbarat elemanlarının olduğunu açıklayan kendileridir. İçlerinden bazı kimseleri uluslararası devletlerin ajanları oldukları gerekçesiyle idam ettiklerini ilan ettiler.

-Onlar halk tarafından kurtarılmış bölgelere gelip halkını oradan çıkarıp kimini öldürdüler, kimini sürdüler ve yaptıklarıyla rejimin memlekette fesadı yaymasına sebep oldular. Onlar bu grupların en mutedilinin bile yanlış yolda olduğunu, mürtedlerin (dinden çıkıp kafir olan) alametinin onlarda bulunduğunu, savaşın şu an mürtedlerle kafirler arasında yapılan bir savaş olduğunu söylüyorlar.

-Ahrar Şam olarak onlara göre mürteddir ve bu vasıflarda olanların canları ve malları onlara helaldir.

-Birçok yerde bizimle savaştılar. Savaş ilk başlarda küçük bölgelerde başladı ancak daha sonra birçok yere sıçradı. Hatta şu an Azez'in doğusunda onların saldırısına engel olmak için ribat noktaları oluşturduk.

-Biz iki türlü asker konuşlandırıyoruz. Biri rejime karşı, diğeri de Daiş'e karşı. Biz buna mecburuz. Çünkü iki düşman arasındayız. Rejimle savaşabilmek için onlarla saldırmazlık anlaşmasına varamayız; çünkü onlar, dinsizlerle bile anlaşırlar da mürted saydıkları ile anlaşma yapmazlar.

-Esed rejimini yenilgiden ve yok olmaktan kurtarıp, Lübnan, Irak ve İran'dan rejimin saflarında direnişçilere karşı savaşmak üzere gönderdiği milisleriyle destekleyerek onu hayata döndüren İran'ı bize düşman ülkeler arasında sayabiliriz.

-Planımız, bu yolda kanımızı akıtmaktır. Biz İslam'la yönetilmek istiyoruz. İslam'la yönetileceğimiz bir zemin oluştuğunda yöneticilerin illaki bizim olmamız gerektiği gibi bir beklentimiz yok. Zaten sonunda bu halkın içinden, onların seçeceği bir hükümet çıkacak ve İslami kurallara göre ülkeyi yönetecektir.

-Tarihten bu yana azınlıklar Suriye'de mevcuttur ve İslam idaresinde, diğer vatandaşların sahip olduğu haklara sahip bir şekilde yaşamışlardır. Biz, ülkeyi yönetecek kişilerin mutlaka İslami bir kimliğe sahip olması gerektiğini düşünüyoruz. Zannedersem Suriye Anayasası'nda da, idarecinin Müslüman ve Sünni olması şartı vardır. Ekseriyeti Müslüman olan bu halkın, diğer toplumların yaptığı gibi çoğunluğun inancına uygun bir idareciyi seçme hakkı vardır.

-Ben şu anki Suriye Anayasası'nı tanımıyorum. Ben, bu memleketi yönetecek kişinin Müslüman ve Sünni olmasını isteme hakkımız olduğunu söylüyorum. Bunun dışındaki bazı makamlara, azınlıklardan göreve layık ve güvenilir olanların getirilmesine bir engel görmüyoruz. »

Suriye muhalefetinin tamamını bir kaba koyan, aşırılık ve terörle itham eden çevreler bu röportajdan naklettiklerimi okuyunca ne diyecekler? İyi niyetli olanlar belki düşüncelerini değiştirirler, kötü niyetli olanlar ise buna da bir kulp takarak söylemlerine devam ederler.

Kötü niyetlilerden maksadım Suriye'yi İslamcıların eline bırakmamak için iş ve fikir birliği etmiş bulunan yerliler ve yabancılardır.

09.07.2015



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: