HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Zaruret hali istismarı

Aykut Topkan genç bir imam, öğrenmeye ve bilgisini hayırda kullanmaya azimli. Zaruret halinde faizli kredi ile mesken edinme konusundaki bir yazımın maksadı dışında kullanılmasından endişeli, aşağıdaki mektubu yazmış, bunu okuyucularımla paylaştıktan sonra bir ek açıklama da yazacağım.

«…Siz "çaresizlik sebebiyle kredi alınabilir" diye fetva verdiniz. Günün Meseleleri ve Ticaret İlmihali kitaplarınızdan zaruret bölümlerini enine boyuna okuyup inceledim, gerçekten fakihlik böyle bir şey olsa gerek; fıkhın realiteye uygun olması gerektiğini ortaya koymuşsunuz. Ancak şimdi -imam olduğumu söylemiştim- arkadaşlar, "Hayreddin Karaman fetva verdi" diyerek araba ve ev alabiliyorlar, hatta modası geçince değiştiriyorlar... Ben şahsen sizin ortaya koymuş olduğunuz zaruretin bende ve durumumda olanlarda oluştuğunu düşünmüyorum; çünkü siz "parayı işletme" şartı da koyuyorsunuz; bir memur işletebilir parasını, hiç işletmese kenara koysa on yıl sonra ev alabilir, iki yıl sonra da araba. Ben 24 yaşında imamım, ne araba alabilirim ne ev, ama aklımı kullanıp birikim yaparsam iki yıl sonra araba on yıl sonra ev alabilirim. Herşey hemen olmaz, zaman ister; zamanla olması mümkün olan birşey nasıl zaruret kapsamında olacak anlamıyorum. Sizin suçunuz yok tam okumayarak kendine pay biçenlerde suç... Nasıl doğuda Şâfiî’nin, batıda Ebu Hanife’nin nikah fetvası istismar ediliyorsa sizin ki de o durum. Bence siz fakihliğinizin gereğini yapıyorsunuz. Siz zarureti diken üstünde oturmaya benzetiyorsunuz, ama o rahatsızlık kimsede yok, minderde oturmaktan daha rahatlar. Konuyu dağıttım belki hocam, ama isminizin istismar edilmesine ve yanlış tanınmanıza içim el vermiyor. Ben, benim ve durumumda olanların sizin zaruret anlayışınıza dahil olmayacağı kanaatindeyim. Benim sizden istirhâmım anlatmaya çalıştığım zümre sizin anlattığınız zaruret kapsamına dahil mi? Dahil diyorsanız açıklayınız; dahil değil diyorsanız bir köşe yazısı yazmanızı rica ediyorum ki, insanlar özellikle hocalar yanlışa düşüp insanlara da kötü örnek olmasınlar, zaruret olsa dahi insanların gözü önünde almasınlar, konuşmasınlar. Halk anlamaz zaruretten, "Faiz haramdır kardeşim" der geçer ve hocalara da "Kılıfı bulmuşsunuz" der. Bu konuda biraz dertliyim kusuruma bakmayın değerlendirmelerinizi heyecanla bekliyorum. Saygılarımla. »

Bir konu hakkında kulağa gelen söylentilerle yetinmeyip araştırmak, "kim, nerede, nasıl söylemiş" sorusunu sormak, gerekiyorsa sözün veya fiilin sahibine ulaşarak işin gerçeğini öğrenmek, ancak bundan sonra bir kanaat sahibi olup gerekeni yapmak ne güzel; dinimiz ve ahlakımız da bunu emrediyor. Aykut Hoca bu konuda güzel bir örneklik sergiliyor.

Bu konuyu hakkıyla öğrenmek isteyenler benim siteme girerek ( www.HayrettinKaraman.net ) yazdıklarımı okumalılar. Ayrıca "İslam’ın Işığında Günün Meseleleri" veya "İş ve Ticaret İlmihali" isimli kitaplarımdan bu konuya dair kısımları okumalıdırlar.

Biz zarureti tarif ederiz, kimin durumunun bu çerçeveye girdiğini belirlemek ise mümin mükellefin işidir.

Havâic-i asliyye denilen ve temin edilmediğinde insana sıkıntı veren, hayatın normal akışını engelleyen ihtiyaçlar "zaruret kapsamına" giriyor. Bir insanın ailesiyle oturacağı, haline uygun bir mesken, işi veya hayatı için gerekli olan -olmadığında sıkıntıya sebep olan- mütevazı bir araba, sadece hayatı devam ettirmek için değil, dengeli ve yeterli beslenmek için gerekli gıda… bu ihtiyaçlar arasındadır. Kirada oturmak ev sahibi olmanın yerine geçmez ve sıkıntıyı gidermez. Bu ihtiyaçları karşılamak için Müslüman önce kendi imkanlarına bakacak. Kendinde mecal yoksa karz-ı hasene (menfaatsiz ödünç verme uygulamasına) başvuracak, burada yoksa faizsiz bankaya başvuracak, burada da yoksa (olmuyorsa veya arada önemli ve zaruret halinin devamına sebep olacak kadar büyük fark varsa) diğer bankalara başvuracak. "Ben yine de diğer bankalara başvurmam, takva adına sıkıntıya katlanırım, ailem ve çocuklarım da katlanırlar" diyebiliyorsa bunu uygulayacak.

Bir başka yazımda sıraladığım bu çareleri biraz daha açacağım.

18.08.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: