HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Dindarlık İslamcılık sekülerleşme

Bu başlığın ortasında islamcılık, solunda dindarlık, sağında batılılaşma/sekülerleşme var. Bu üç kavram arasındaki ilişki tartışılıyor.

Bazı yazar ve yorumculara göre dindarlık başka islamcılık başka (bunlar birbirine eşit değil), islamcılık bir islâmîleşme hareketi değil, sonucu itibariyle bir sekülerleşme hareketidir. İslamcılarda bilgi-eylem kopukluğu vardır, "bugün İslamcıların neden özel bir kültür, bir sanat akımı üretemediğinin, İslamcılar"da neden inanmış bir mümin ahlakı ve imanına rastlayamadığımızın, rastlasak bile çok az rastladığımızın sebebi biraz da bu arızdan kaynaklanıyor(muş).

Benim bu yoruma/değerlendirmeye itirazım var.

İslamcılığı ve islamcıları belli bir dönemde yaşamış İslam alim ve münevverlerinin düşünce ve hareketlerine tahsis edip öncesi ve sonrasını da bu çerçevede tanımlamaya itirazım var.

Osmanlı'ya batılılaşma mikrobu bulaşmaya başlayınca bazı gayretli müslümanlar buna karşı çıkmış, kendi dinimizi ve medeniyetimizi korumamız gerektiği tezini savunmuşlardır. Bunlar islamcılardır.

Daha sonra bilhassa İttihatçıların hataları Osmanlı'da kavmiyetçilik mikrobunu yaymaya başlamış, bazı gayretli müslümanlar buna da karşı çıkmışlar ve birliğimizin, kardeşliğimizin, sosyal yapımızın temel dayanağı ve rabıtası olarak İslam'ın altını çizmiş, "İslam birliği" ve "ümmet yapısını" savunmuşlardır. Bunlar da islamcılardır.

Tarih boyunca İslamın ve müslümanların maruz kaldıkları meydan okumalara karşı müslümanca tavır alan ve tehlikeleri savmak için fikir ve fiil cihadı yapan müslümanlar İslamcıdır.

Eğer bu isim hoşa gitmiyorsa -ki kendisi de bir islamcı olan Ahmed Naîm Bey'in de hoşuna gitmiyor- başka isim bulalım, ama müsemmayı "sahih müslümanlığın" dışına çıkarmayalım; çünkü bu haksızlıktır.

Eğer dindar kavramı içinde "dini, hayatımızın bütün alanlarında koruma ve yaşatma vazifesi" yoksa bu dindarlık "eksik bir müslümanlıktır". Bu vazife varsa dindar aynı zamanda islamcıdır.

"İslamcılık yüzünü ahiretten dünyaya, ibadet ve tâatta ilerlemeden dünyaca ilerlemeye, zühd hayatı ve ahlakından dünyada müreffeh yaşama amacına çevirmiştir" demek istiyorlarsa bu da gerçeklikle örtüşmeyen bir genelleme oluyor.

İslamcılık isminin ortaya çıktığı zamanlardan itibaren bu çerçevede adı anılan insanları, İsmail Kara'nın listesinden görelim:

Filibeli Ahmed Hilmi, Şeyhülislam Musa Kazım, Said Halim Paşa, Seyyid Bey, İskilipli Âtıf Efendi, Mehmed Akif, Ahmed Naîm, Elmalılı M. Hamdi Efendi, Ferid Kam, M. Ali Ayni, İzmirli İsmail Hakkı, İsmail Fenni, Ahmed Hamdi Akseki, Mustafa Sabri Efendi, Bedîüzzeman Said Nursi, M. Şemseddin Günaltay, Eşref Edip, Nurettin Topçu, N. Fazıl Kısakürek…

Şimdi şablonu bunlara uygulayalım. Allah için söyleyin, "sekülerleşme, inanmış bir müminin ahlak ve imanından mahrum olma" bu zevatın kaçına uygun düşüyor! Yarısına bile uygun düşmezse "topunu birden topa tutmak" haksızlık ve dahası gerçek dışına düşmek olmaz mı?

Dün gayretli müslümanlar kendi şartları içinde gerekeni yapmışlar, bize düşen bugün de gerekeni yapmaktır; bu gerekenin başında "İslam'a yönelik meydan okumalar karşısında fikir ve fiil ile cihad" vardır. Bunu yapanlara hangi ismi verirseniz verin Allah onlardan razı olsun!

30.06.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: