HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Yalanlar ve İftiralar

"Yalan ile iman bir arada durmaz" denir. Şimdi ben, dindar ve Ehl-i Sünnet geçinen bazı şahısların benimle ilgili yalanlarını ve iftiralarını sıralayacağım; imanla bunların nasıl bir arada durduğuna onlar karar versinler!

1. "Ehl-i sünnet düşmanı".

Yalan ve iftira.

Buna kendilerinin bile inandığını kabul edemem.

2. "Muhammedur Resulullah demeyenler de cennete girecek".

Yalan ve iftira.

Peygamberimiz geldikten sonra onun hakkında yeterli ve doğru bilgiyi aldıkları halde ona iman etmeyenlerin cennete girebileceklerini ne ben söyledim, ne de düşüncelerini naklettiğim alimler (hiçbirimiz söylemedik).

3. "Yahudi ve Hristiyanları cennete sokan".

Yalan ve iftira.

Kur'an-ı Kerim'in reddettiği, batıl olduğunu açıkladığı inançlarını aynen devam ettiren Yahudi ve Hristiyanların cennete gireceklerini ben söylemediğim gibi R. Rıza, S. Ateş gibi alimler de söylemediler. Benim değil ama onların söylediği şudur: "Batıl inançlarını terk eder, bir Allah'a ve ahrete iman eder, salih amel işlerlerse ve Peygamberimiz hakkında doğru bilgi aldıkları takdirde onun da hak peygamber olduğuna iman ederlerse (bu da bir çeşit İslam olduğundan) ahirette kurtulabilirler".

4. "Enflasyon kadar faiz helaldir".

Yalan ve iftira.

Bir kimse faizli bir akid yaptığında (bankaya gidip para yatırdığında bu akdi yapmış olur) haram işlemiş olur. Vade dolunca aldığı faiz enflasyondan az olsun, çok olsun faizdir; burada niyet önemlidir.

Benim buna ek olarak söylediğim şudur:

Diyelim ki Allah rızası için borç verdiniz (karz-ı hasen), borçlu borcunu bir yıl sonra aynı rakamla ödese, ama bu arada %20 enflasyon olsa, yirmi lira daha ödemesi gerekir; aksi halde -satın alma gücü, asıl değeri bakımından- borcunu eksik ödemiş olur. Vadesinde ödenmeyen meşru borçların da hükmü aynıdır.

5. "İslam'da recm yoktur".

Yanlış.

Bunu söyleyen; yani "recim cezası mensuhtur, kaldırılmıştır" diyen Muhammede Ebu Zehra'dır. Ben, Mustafa Ahmed ez-Zerka, Yusuf Kardâvî ve daha başkalarının söylediğimiz ise şudur: Recim cezası had (değişmez belirli ceza) değil, tazirdir (yöneticilerin uygulama veya değiştirme konusunda yetkili oldukları cezadır).

6. "Mason Abduh ve Reşid Rıza gibi Ehl-i Sünnet düşmanı sapıklar".

Çirkin bir iftira.

Bunlara hiçbir muteber alim "sapık" demez, dememiştir. Abduh, siyasi amaçlarına ulaşabilmek (Mısır'da istibdadı yıkmak, sömürgecileri ülkeden atmak) için faydalı olduğuna inanan üstadının ısrarı üzerine mason derneğine girmiş, ama sonra bununla ilgisini koparmış ve talebelerini de uyarmıştır. Reşid Rıza ise hayatı boyunca asla mason olmamış, tam aksine masonluk aleyhine dört kere fetva neşretmiştir (Benim Gerçek İslam'da Birlik, İZ Yayınları) isimli kitabımda bu sözlerimin kaynak ve delileri mevcuttur.

Ey yalancılar, ey iftiracılar!

Siz Allah'tan korkmaz, halktan utanmaz mısınız?!

06 Mayıs 2011 Cuma



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: