HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Diğer talepler

Her vatandaş tek başına veya gurup olarak hak talebinde bulunabilir. Ancak bu talebin meşru olabilmesi için bütün hakların ve hürriyetlerin kısıtlanmasına sebep olabilen ilkelerle çatışmaması şarttır. Bu da kısaca "demokrasiye, hukuka uygun olmak ve başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermemektir".

Alevi vatandaşlarımızın veya bir kısmının bazı taleplerini tartışıyorduk. Bunlardan bir de "cami görevlilerine bütçeden maaş ödenmesin" şeklinde idi. Bu konuda önemli bulduğum bir hukuki mutalaayı sunuyorum:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin üyesi olmadıkları bir kilisenin dinsel faaliyetlerinin finansmanına katkıda bulunmaları konusunda, doğrudan doğruya bir kilise için toplanan verginin o kiliseye üye olmayan kişilerden alınmasını AİHS'in 9. maddesinin ihlali olarak gördüğü, ancak kilisenin seküler (ölüm, evlendirme... gibi) faaliyetlerine katkıda bulunmayı (Kurtannus-Finnlandiya) veya nerede harcanacağı belli olmaksızın genel mahiyette vergi toplanmasını ihlal niteliğinde görmediği vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye Cumhuriyeti'nde de Diyanet İşleri Başkanlığına vatandaşlardan genel mahiyette toplanan vergilerden pay ayrılmaktadır ki bu haliyle mahkeme kararlarına aykırılıktan bahsedilemez. Kaldı ki aksi görüşün benimsenmesi halinde silahlanmaya, savaşa, nükleer enerjiye, teknolojiye karşı olan kişilerin bu inançları çerçevesinde ayrı ayrı vergilendirilmeleri gerekebilir ki, bu durumda vergi toplanması gerekenlerin tespiti bakımından çözümsüzlük oluşturacağı ve kamu düzeninin sağlanamayacağı aşikardır."

Bilindiği gibi demokrat-laik Batı'da vatandaşlara hizmet götüren pek çok sosyal ve kültürel hizmet kuruluşuna devlet bütçeden yardım yapmaktadır. Bunların içinde çeşitli dinlere mensup kişilerin oluşturduğu kuruluşlar da vardır. Farklıların bir arada ve huzur içinde yaşamaları için "sen aldın, ben almadım, ona verilsin, buna verilmesin" kavgasını bir yana bırakıp "sana da bana da" uygulamasına geçmek gerekiyor.

"Alevi köylerine cami yapılmasın" deniyor.

Ben yer ve isim vermeye hazırım; birçok Alevî köyü cami yapmaya talip olmuşlar, cami yapmışlar ve açılışına da Diyanet İşleri başkanı, il ve ilçenin müftüsü gibi zevatı davet etmişlerdir.

Defalarca yazdım; Alevî vatandaşlarımızın içinde camiye gelen de vardır, gelmeyen de. Bunlardan bir gurubu tercih edip diğerlerine egemen kılmak çözüm olamaz.

Bu konuda yazacağım son bir yazıda da madımak Oteli ile ilgili talebi ele alacağım.

04.12.2008



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: