HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Niçin örtünüyoruz?

Genelde örtünmeye, özelde başörtüsüne karşı çıkanların muhalif duruşları için ileri sürdükleri sebepler arasında, "İslam'ın erkekleri incitici değerlendirdiği, onları kadın karşısında zayıf, cinsel arzusuna yenilen, fırsat bulunca kadını taciz etmesi muhakkak olan ham insanlar" olarak nitelediği anlayışı (zannı, yorumu) da var.

Bir iki yazıda bu itirazı ele alıp değerlendirmek istiyorum.

Önce bazı alıntılar yapayım:

Hakkı Devrim (Radikal, 5. 2.2008): "Dinimizin kadın saçıyla alıp veremediği nedir, ben de hep merak ederim doğrusu. Erkeklerin gerekmezken cinsellikle ilgilenmesini önleme endişesini, hele İslam'ın da doğduğu sıcak iklimde anlayıp haklı bulmak zor olmasa gerektir. Müminler mazur görsün, ben, kadını güzelleştiren niteliğine rağmen, saçların erkeği nasıl olup da tahrik ettiğine akıl erdiremeyen gafillerden biriyim."

İsmet Barkan (3 Şubat 2008, Radikal): "Kadınlara vücutlarının bazı bölümlerini örtmelerini emreden veya tavsiye eden ayet, kadın vücudunun erkek bakışından korunması, tahrik olacak erkeklerin kadınları taciz etmesinin önüne geçilmesi için gelmiş. Eğer dinin mesajı evrenselse, ben de o evren içinde kalan bir erkek olarak bu mesaji anlamakta güçlük çekiyorum; çünkü mesaj benim algıma göre kadınlardan çok erkekleri ilgilendiriyor."

Prof. Dr. Aysel Ekşi (Radikal, 6.2.2008): "Üniversitede okuyan erkek öğrenciler ve öğretim üyeleri, başı açık kız arkadaş ve öğrencileri karşısında kendilerini tutmakta çok mu zorlanacaklar ki birileri kızların tesettüre girmesinde ısrar ediyor? Bu, Türk gençlerinin ve bütünüyle erkeklerimizin iradesiz ve saldırgan olduğunu savunmak demek değil mi?"

Son alıntıyı yaptığım yazar bir psikiyatri profesörü olduğu için gelecek yazıda ondan daha başka cümleler alıp tenkit edeceğim. Şimdilik bunlarla yetinip dindar olmadığı halde farklı düşünen bir başka bayan yazarın şu cümlelerine dikkat çekeceğim.

Tuğçe Baran (24 Ocak 2008 Vatan): "Meksika'nın başkenti Mexiko City'de meydana gelen taciz olayları ve şikayetler sonucu belediye çareyi "kadınlara özel" otobüsleri devreye sokmakta bulmuş. Ayrıca metro sisteminde yoğun saatlerde trenlerin ilk üç vagonuna sadece kadınlar binebiliyormuş. Zira polis istatistiklerine göre şehirlerde yaşanan tecavüz, cinsel taciz ve kötü muamele vakalarının yüzde 14'ü toplu taşıma araçlarında gerçekleşmiş. (Radikal, 22 Ocak 2008) Mesele sadece ve sadece Müslümanlıkla bağlantılı değil gördüğünüz gibi. Mesele erkeklerin kıroluğu, görmemişliği, edepsizliği, bir arada yaşamayı bilmemesi ve bunlardan kadının kendini korumaya çalışması. Bu servis bizde mesela İstanbul'da yapılsa nasıl bir kıyamet kopardı düşünmek bile istemiyorum. Gericilik, dincilik, ortaçağ zihniyeti, şeriatçılık, anti laiklik... Kadın ve erkeğin ayrı ayrı yaşamasına taraf değilim. Asla ve kata böyle bir düşüncem yok, olamaz da. Karma bir toplumsal hayatımız olduğu için mutluyum. Fakat açık söylemek gerekirse zaman zaman "onlardan" ayrılmayı hakikaten çok istiyorum."

Tuğçe Hanım'ın yazısı da bundan ibret değil.

Hem alıntılara hem de benim tahlil ve tenkidime gelecek yazıda devam edelim.

08.02.2008



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: