HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


"Bize mâtem ona hande"

Yâdında mı doğduğun günler

Sen ağlar iken gülerdi âlem

Bir ömür sür ki, mevtin olsun

Sana hande, âleme mâtem

Evet, Hakk'ın rahmetine tevdi ettiğimiz Sabahaddin Hoca'yı uğurladığımız gün hatırımdan geçen binlerle hatıranın arasında bu dörtlük de vardı. İnanıyorum ki, ölüm onun için hande (gülüş, mutluluk, vuslet sevinci), bize ise, öyle bir dosttan ayrıldığımız için mâtem oldu.

Altmışlı yıllarda idi, sanırım hoca ABD'den yenice dönmüştü, gıyabî tanışıklığımızı vicâhîye çevirmek ve bazı konularda danışmak üzere bir arkadaşımla evinde ziyaret ettik. Yapmayı düşündüğümüz hizmette kendisine gerektikçe danışacağımızı ve yardımını isteyeceğimizi söyledik. Memnuniyetle kabul etti, yararlı bir sohbetten sonra kütüphanesini ve ABD'den yeni aldığı kitaplarını gösterdi, vedalaşıp ayrıldık. O günden sonra Hoca ile beraber olduğumuz birçok hizmet, ilmi veya hizmete yönelik toplantılar, müzakereler, yurt içinde ve dışında yaptığımız seyahatler oldu. Bunlar içinde en unutulamaz olanları Türk Cumhuriyetlerine yaptığımız seyahat ile umre seyahati olmuştur.

İlim, güzel ahlak, aksiyon, dava ve hizmet aşkı "beşi bir yerde" nadir gerçekleşen erdemlerdir. Merhum bu beşi bir yerde ile müzeyyen bir güzel insan idi.

Başka münasebetlerle olanlar dışında hemen her ay, STV'nin istişare kurulunda beraber olurduk. Oturumu o yönetirdi, bir tarafında Yaşar Tunagür merhum, bir tarafında da ben otururduk. Benim sağımdan iki güzel insan, iki dost, iki ağabeyden ayrılmak -ahirete iman olmasa- dayanılamaz acı verirdi. Tesellimiz, hafifleticimiz onların, ebedi alemde mazhar olacaklarına inandığımız ilâhî lutuflardır.

Vefatından bir iki hafta önce oğlum, kendisini ameliyat etmişti. Hemen her gün ondan bilgi alıyor, onun aracılığı ile selam teâtî ediyorduk. Müsait olunca eşimle birlikte ziyaretine gittik. Sema Hastahanesi'nde çok güzel bir odada bakılıyordu. Kendisini memnun ettiğini hissettiğim için uygun bir süre oturduk, bazı hatıraları yadettik, etrafında kızı, akraba ve dostları pervane olmuşlardı, biz de gördüklerimizden memnun olduk. Vedalaşırken iki elimle yüzünü okşadım, ellerimi vücudu üzerinde gezdirerek dua ettim. Kanser olduğunu bildiğim için içimden "Rabbim, vakit geldiyse acı çektirme" diye niyazda bulundum. Kanser kemiklere de sirayet ettiğinden uzun zaman acı çekebilirdi. Allah ondan, daha bu dünyada lutfunu esirgemedi, çektirmedi, başka bir ölüm sebebi ile emanetini alıverdi.

Bu ülkenin önde gelen ihtiyacı, kendine yabancılaşmamış ilim, fikir ve hizmet adamlarıdır. Böyle birine halkın nasıl sahip çıktığını görüp örnek almak isteyenler için uğurlama günü bulunmaz bir fırsat idi.

Dilerim ektiği tohumlardan, diktiği fidanlardan daha nice yıllar ürün alınır ve merhumun defteri kapanmaz.

13.12.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: