HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Filistin'de Barış

12 yıl önce Filistin'i ve İsrail'in işgal ve gasbettiği yerleri gezmiş, oradaki Müslümanların kayatları, sıkıntıları, ihtiyaçları konsunda hayli doğru bilgi elde etmiş, dönünce de görüp işittiklerimi Yeni Şafak'ta yazmıştım. Aradan geçen bunca yıl içinde Müslümanların durumu iyileşecek yerde daha kötüleşti, asırlardan beri düşmanın uyguladığı "böl, yönet" kuralı orada da uygulandı, Müslümanlar oyuna geldiler veya ihanete uğradılar, el Fetih ile Hamas birbirine düştü, onların kavgası İsrail'in ekmeğine yağ sürmüş oldu.

İsrail'in ve onlarla stratejik ortak olan ABD'nin Hamas'ı dışlaması ve ortadan kaldırmaya çalışması, buna karşı el-Fetih'i desteklemesi, onlarla diyaloga geçmesi, fiilen ikiye bölünmüş olan Filistin'in bir parçası ile barış yapmaktan söz etmesi, üzerinde iyi düşünmemiz gereken gelişmelerdir.

Neden Hamas'a karşılar ve niçin ötekilerle diyalog kuruyorlar?

Filistin topraklarının tamamını ele geçirmek ve oradan Filistinli Müslümanları kovmak, Kudüs'ü başkent yaparak ve Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi'ni inşa ederek büyük İsrail devletini kurmak, bu devletin sınırlarını Nil'den Fırat'a kadar genişletmek isteyen Siyonistler var. Bunları bir yana bıraksak ve daha mutedil Yahudilerin taleplerini göz önüne alsak bile adil bir barıştan söz etmek ve bunu ummak şimdilik hayal gibi duruyor. Çünkü adil barışın asgari şartları, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesi, mültecilerin ülkelerine dönmeleri ve Kudüs'ü İsrail başkenti yapmaktan vazgeçmeleridir ki, bunların bile kabul edileceği çok şüphelidir.

İşte Hamas'ın bu asgari şartlardan vazgeçmeyeceğini ve muvaffak olduğu takdirde İsrail tarafından gasp edilmiş bulunan toprakları geri alarak bir İslamî devlet kurmak istediklerini bilen İsrail, ehven-i şer olarak, daha azına razı olacak ve laik bir devlet oluşturacak olan el-Fetih'e yanaşıyor, onlarla sulh yapmak istediğini ifade ederek dünya kamu oyunun dikkatini, yukarıda özetlediğim gerçeklerden başka yönlere çekiyor. ABD, AB ve İsrail'in menfaatleri, dünyanın neresinde olursa olsun İslamî bir devletin kurulmasına engel olmayı gerektiriyor. Göstermelik bahaneler (demokrasi, insan hakları, terörü önleme, barış...) ne olursa olsun asıl sebep, onların deyişi ile "siyasal, fundamantalist İslam"dır. Bu İslam'ın var olduğu yerde kapalı veya açık emperyalizmi sürdürmek oldukça zordur; şu halde hırsız, sokaklarda rahat dolaşabilmek için önce bekçileri temizlemenin gerekli olduğuna inanıyor ve dünyanın her yerinde bunu yapmaya çalışıyor.

El-Fetih ile Hamas arasındaki ihtilaf ve bölünme halledilmedikçe yapılacak barış, bazı yönleriyle Kıbrıs'taki iki kesim arasındaki ihtilafı halletmeden bir kesimi AB'ne kabul etmeye benziyor. Bu tutum çözüm yerine ihtilafın daha da derinleşmesine sebep oluyor. Olacağını pek ummuyorum ama, olur da Filistin'in bir kesimi ile barış yapılır ve sonra da diğer kesimi ezmek, yok etmek için harekete geçilirse, buna katkıda bulunan herkes sorumlu olacaktır.

18.11.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: