HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


İslam ve emperyalizm

Bir yazımda "İslam'da emperyalizm yoktur" demiştim. İslam ve Osmanlı ile arasının bozuk olduğu anlaşılan bir vatandaşımız içini şöyle boşaltmış:

"İslam'da emperyalizm yoktur diyorsunuz. Osmanlı'nın, ta Viyana kapılarına kadar gitmesi neydi? Padisahınız sefere çıkmakta gecikince asker isyan ediyordu. Neden? 1) İşin ucunda talan, hırsızlık vardı. Çalışıp çabalamış Hristiyanların malını mülkünü çalmak helaldi, hatta sevaptı. 2) Yeniçeriler evlenemezdi, İstanbul'da seks ihtiyaçlarını giderme olanağı yoktu. Tek çare, Hristiyan ülkelerini basıp oradaki kadınları kızları becermekti. Bunları emperyalizm ve ahlaksızlığın daniskası olarak görmemeniz mümkün değil, ama işinize gelmez. Dünyanın en büyük yalanı olan vahiy, kitap, şeytan, cinler, periler ile milleti zehirlemeye devam edin".

İnşallah faydası olur ümidiyle birkaç satır yazalım.

Ben "İslam'da" dedim, "İslam tarihinde" demedim. Fert olsun topluluk veya devlet olsun Müslüman sıfatını taşıyanların İslam'a aykırı uygulama ve davranışları olmuş ise bu İslam'ı bağlamaz.

Osmanlı uzun bir tarih denmektir; Osmanlı sultanlarının da yanlışları olmuştur, ama genel olarak bakıldığında yüzümüzü kızartacak, bizi mahcup edecek bir Osmanlı yoktur; dünyasına barış ve adalet dağıtan bir Osmanlı vardır.

Evet İslam'da emperyalizm yoktur; çünkü bu kelimenin ifade ettiği mana, başka ülkelerin topraklarına el koymak ve halkını sömürmektir. İslam'da olan ise fetihtir. Fetih başkalarının mallarını ve canlarını almak değildir. Fetih için yapılan İslam cihadında savaşanlardan başkasının malına ve canına dokunulmaz, savaşanlardan başkası esir alınmaz, işinde gücünde olan halka dokunulmaz, çocuklara, yaşlılara, din adamlarına, ekine ve ağaca zarar verilmez.. Fethedilen ülkenin halkı işine gücüne devam eder, topraklarını kullanır ve yalnızca devlete vergi verir. Fetih ve cihadın amacı yayılmak veya sömürmek değildir; zulmü ortadan kaldırmak, din özgürlüğünü tesis etmektir. Bundan sonra dileyen Müslüman olur, dilemeyen kendi dinini hür olarak yaşar.

Savaşan askerler bir ülkeye girdiklerinde talan, soygun, hırsızlık, zina... yapamazlar; yaparlarsa ağır cezası vardır. Ele geçirdikleri bir ganimeti devlete teslim etmezlerse büyük günah ve suç işlemiş olurlar.

"Vahiy, kitap, şeytan ve cinler ile milleti zehirlemek" gibi bir işimiz yoktur. Siz de Kitab'ı, peşin hükümlerden sıyrılarak okusaydınız onun zehir değil, şifa olduğunu görür, anlar ve yaşardınız. Öyle anlaşılıyor ki, bizim hiçbir dahlimiz olmadan sizi şeytan zehirlemiş. Bundan da kurtulmanın yolu Kitab'ı okumak, ondan alacağınız bilgi ve ruh gücü ile şeytana savaş açmak ve onu yenerek sağlığa kuvuşmaktır.

Allah şifa versin!

30.09.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: