HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Papa gitti

Medyanın traj ve reyting aşkı çok kere ülkeye ve inasımıza zarar veriyor. Bu, papanın Türkiye ziyaretinde de görüldü. Günlerce önce bu ziyaret gündeme getirildi, olmadık senaryolar ve komplo teorileri yazıldı, konuşuldu, halkımızın ve dünyanın dikkati/endişesi bu ziyarete çevirildi, dünya kadar masraf ettik, halkımız trafik işkencesi gördü... Sonunda ne oldu, papa geldi, programa uygun olarak ziyaretini, görüşmelerini, açıklamalarını yaptı ve gitti. Allah'a şükür bir çılgınlık olmadı veya buna imkan verilmedi, ele aleme rezil olmadık, kirletilmek için dört koldan çalışılan imajımız biraz daha kararmadı. Hatta aksi oldu; milyarlarca dolar döksek bu birkaç gün içinde elde ettiğimiz "ülkeyi tanıtma, güzel imaj ve İslam propagandası" sonuçlarını elde edemezdik. Bu arada hristiyanlığın tanıtılması ve propagandası olmadı mı, elbette o da oldu, ama o zaten oluyor ve bir sonuç da vermiyor, İslam dini, kültürü ve medeniyetinin sahih ve görüntülü tanıtımının ise birçok güzel sonucunu inşallah göreceğiz.

Papa gelmeden önce ziyaretin maksadı üzerine birçok şey yazıldı ve ezcümle şu maksatlar açıklandı: Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos'a Ekümenik vasfı kazandırmak amacıyla, Ortadoks dünyasının lideri olduğu imajını vermek, toplantı , konferans ve ayinler düzenleyerek kamuoyunun ilgisini Fener Rum Patrikhanesi üzerine yoğunlaştırmak, kendisine rakip olarak gördüğü Moskova ve Kudüs Patrikhanesi'nin yetki alanını kısıtlamak ve Heybeliada Ruhban Okulu' nu açtırmak, hristiyan mezhepleri arasında birlik ve dayanışmayı gerçekleştirecek adımlar atmak.

Şimdi bu amaçlara imkan, fayda ve zarar açısından bakalım:

Vatikan'ın nihai amacı Fener Rum Patriğini evrensel patrik yapmak değildir, bütün hristiyanlığı bir çatı altında toplamak ve dünyanın dini yapmaktır. Meselenin bizi ilgilendiren tarafına baktığımızda bu ekümeniklik yetkisini dini ve siyasi olmak üzere ikiye ayırmamız gerekir. Asıl tartışılan, tartışılması gereken, milli birlik ve bütünlüğümüz için zararlı olması muhtemel olanı siyasi ekümenliktir ki, bunun açık manası, patrikliğin devlet içinde bir devlet, hem de teb'ası bütün dünyanın Ortodoksları olan bir devlet olmasıdır. Lozan antlaşmasının engel olduğu ekümeniklik budur; patrikhane önce İstanbul dışına çıkarılmak istenmiş, yapılan baskı sonucu sadece Türkiye'deki Ortodoks Rumların dini liderlik kurumu olarak kalmasına izin verilmiştir.

Dini ve ruhani liderlik alanındaki ekümeniklik Türkiye'nin istemesine bağlı değildir. Bu bir inanç ve kabul meselesidir, Moskova ve Kudüs gibi kabul etmeyenlere kimse zorla bunu benimsetemez, kabul edenlere de hesap sorulamaz.

Katolik ve Ortodoks mezheplerinin birleştirilmesi, teşbihte hata olmazsa bizdeki şî'î-sünnî mezheplerinin birleştirilmesi (mezhep farkının ortadan kaldırılması) gibi olmayacak bir sevdadır. Bu teşebbüs de ilk değildir, tarih boyunca yapılmış ama bugüne kadar bir sonuç alınamamıştır. Öte yandan dinler ve mezhepler arasında diyalog yaparak, başta savaş, şiddet, yoksulluk ve ahlaksızlık olmak üzere insanlığın ortak problemlerinin halledilmesi için çalışmada dayanışma ve işbirliği karşı çıkılacak değil, teşvik edilecek bir faaliyettir. Diyelim ki, hristiyanlar birleşip Müslümanları yok etmek istiyorlar, o zaman yapılacak şey ikidir: 1. Diyalog yoluyla, kendi içlerinde insaf sahibi, aklı başında, sulh ve adalet taraftarı olan dindar ve seküler gruplarla da sıkı ilişkiler kurarak onların oyunlarını bozmaya çalışmak, 2. Müslümanlar olarak mezhep farkına rağmen dindeki birlikten hareket ederek birleşmek; bu olmuyorsa işbirliği ve dayanışma imkanlarını aramak, güçlenmek ve kendini korumak. "Aman bakın onlar bize karşı birleşiyorlar!" diye yakınmanın hiçbir faydası yok, ama bundan ibret alarak kendimize dönmenin, içimizdeki beşinci kolun oyununa gelmekten sakınmanın, birlik ve beraberliğimizi tesis edip korumanın büyük faydası var.

(Devam edeceğim).

3 Aralık 2006
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: