HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |


Dindarlaşmaya karşı

YÖK'nun İmam Hatiplilerle ilgili son kararı münasebetiyle ülkemizde sürüp gelen ve son zamanlarda safları daha da belirginleşen bir mücadeleden söz etmek istiyorum.

Mücadelenin tarafları:

1.Türkiye halkının daha şuurlu, daha duyarlı ve daha etkili düzeyde dindarlaşmasına karşı olanlar.

Bunlar kimler?

CHP, bir kısım aşırı solcular, masonlar, ateistler (sadece tanrıya inanmayan ama bunu bir ideoloji haline getirmeyenler müstesna), ılımlı islamcılar (postmodern sömürgecilerin işlerini kolaylaştırmak için ortaya attıkları yumuşak; yani amaca göre reforme edilmiş, ayarlanmış Müslümanlık taraftarı olanlar, bunu yaymak için gayret gösterenler). Makam ve mevki bakımından da açıklanması gerekirse bütün bu sayılanların içinde yer alan (yer almayanları müstesna) asker ve sivil bürokratlar, yargı mensupları, akademisyenler, medya mensupları, sermaye gurupları ve yüzde on civarında halk.

2. Türkiye halkının belli bir din ve ideolojiye zorlanmasını istemeyen, büyük çoğunluğu Müslüman olan halkın -devlet eliyle olmasa bile- sivil faaliyetlerle dindarlaşmak, dinini öğrenmek ve yaşamak için faaliyet göstermesine karşı çıkmayanlar. Yakında bir üniversitenin yaptığı araştırmaya göre bu ikinci tarafın oranı yüzde doksanları bulmaktadır.

Türkiye sözde demokrasi ile yönetiliyor, ama gelin görün ki, yüzde onlarda kalan bir azınlık, yukarıda sıraladığım makam ve mevkileri ele geçirdikleri için istediklerini yapıyor, karşı tarafın hak ve hukuka dayalı isteklerini engelleyebiliyorlar.

Neler yapıyorlar?

Yaptıklarının tamamı dindarlaşmayı engellemeye, zaman içinde dinin hayattan çekilmesini sağlamaya yönelik.

Din ne ile yaşar?

Din eğitim, öğretim ve uygulama ile yaşar.

Dindarlaşmaya karşı olanların da mücadele alanları işte bunlar: Eğitim, öğretim ve uygulama.

Başörtüsünü bunun için yasaklıyorlar.

İmam Hatip Liselerinden mezun olanların üniversitelere girmelerini bunun için engelliyorlar.

Muhafazakâr kesimin açtıkları özel okulları bu sebeple gözden düşürmeye ve imkan bulsalar yok etmeye uğraşıyorlar.

Çocukların Kur'an kurslarına 16 yaşlarından önce gitmelerine bu sebeple karşı çıkıyorlar.

Kamusal alanda başını örten, namazını kılan, alkollü içki kullanmayan... insanlardan bu sebeple rahatsız oluyorlar.

Muhafazakâr kesimin ekonomiye girmesini, iş aleminde yer edinmesini aynı yüzden istemiyorlar.

Bu maddeleri çoğaltmak mümkün. Gelmek istediğim nokta ise şudur: Ortada hakkını isteyen, bunun için evrensel kurallar çerçevesinde mücadele veren ve sayıları da "kahir ekseriyet" şeklinde ifade edilen tarafın önü, bazı kurum ve kuruluşların demokratik ve hukuki olmayan yöntemleriyle kesiliyor; bunun da adına "demokratik laik" deniyor. Ortada demokrasi filan yok, yalnızca güç var, güçlünün haklı olması durumu var; ama bu gücün, büyük halk iradesi karşısında uzun süre durabileceğini sananlar aldandıklarını anlayacaklardır. Dilerim bunu anlamada fazla gecikmezler.

12 Mart 2006
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Önceki Makale | Sonraki Makale | Makale Listesi |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: