HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


Altıncı Bölüm
MECELLE'DEN ZAMANIMIZA KADAR
(Uyanış Çağı)

A- İSLÂM DÜNYASI:
Osmanlı İmparatorluğu Üçüncü Murad zamanında (1574-1595) Kafkasya ve İran'ı da fethetmiş, bir yandan Lehistan kırallığını, diğer yandan da Fars-Arap İmparatorluğunu himayesinde alarak sınırlarını Baltık'a ve Atlas Okyanusu'na kadar genişletmiş, hâkimiyet sahâsını 20 milyon km2'ye çıkarmıştır. Ancak bundan sonra duraklama ve gerileme devirlerine giren İmparatorluk 1699 Karlofça antlaşmasından itibâren toprak kaybetmeye başlamış, bu durum birinci cihan harbi sonuna kadar devam etmiştir.
İlerleyen Avrupa karşısında müslüman devletler yıkılıyordu; Kuzey, Batı ve Orta Afrika Fransızlarla İngilizlerin eline düşmüştü. Hindistan ve Afganistan'da İngilizler hâkim olmuşlardı. İran'ın kuzeyi Rus baskısı altında, güneyi ise İngiliz kontrolünde idi. Endonezya iki yüz yıldan beri (20. yüzyıl başlarına göre) Danimarka'ya bağlanmıştı.
Birinci cihan harbinden önce başlayan muhtariyet ve istiklâl mücadeleleri harpten sonra da hızlanarak devam etti, zamanla Türkiye, İran, Afganistan, Hindistan gibi İslâm ülkeleri istiklâllerini elde ettiler. İkinci dünya harbinden sonra da Pakistan, Mısır, Endonezya, Kuzey Arabistan, Irak, Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi müstakil İslâm devletleri kuruldu. Müstevlî ve müstemlekeci Batılılara ve Bloklara karşı İslâm dünyasının mücadelesi devam etmekte, özellikle Sovyet/Varşova blokunun dağılmasından sonra bağımsız İslâm devletlerinin sayısı artış göstermiştir.

B- İCTİHAD VE FIKIH:
İctihad:
Ondokuzuncu asırda İslâm milletlerini uyarmak, onlara kaybettikleri değerleri hatırlatmak, hürriyet ve istiklâl mücadelelerini teşvik etmek için harekete geçen liderlerin başında Cemâleddîn Efgânî zikredilir. Afganistan, İran, Hindistan, Türkiye, Mısır gibi en önemli İslâm ülkelerini dolaşan Efgânî buralardaki İslâm münevverlerine ve siyaset adamlarına tesir etmiş, kurtuluş ve kalkınma hareketlerinin başlaması veya hızlanmasında âmil olmuştur. Abduh, Sa'd Zağlûl, İkbâl, M. Reşîd Rizâ, Şiblî Nu'mân, Âkif, İzmirli, Aksekili gibi zevât onun ya doğrudan veya dolaylı talebesi arasında yer alır. Daha sonra, aynı çığırda A. Hallâf, Merâğî, Alî el-Hafîf, M. Ebû-Zehra, Şeltût, Sâyis, Sibâî... nesli gelir. Bunların programları içinde ictihadın da önemli bir yeri vardır. Yeni bir İslâm dünyası kurulurken ihtiyaç duyulan mevzûat, bir yandan çeşitli fıkıh mezhebleri arasında tercihler yapılarak, diğer yandan da -gerektiğinde- ictihad edilerek ortaya konacaktır.
Bu cereyan bizde Mecelle'nin tedvîni sırasında tutmamış, Mecelle hanefî mezhebinden ayrılmamıştır. Ancak daha sonra gerek Mecelle'nin tadîli çalışmalarında ve gerekse ahvâl-i şahsiyye kanunlarının vaz'ında(1) tesirini göstermiş, başka mezheblerden de hükümler alınır olmuştur. Mevzûat sahâsında durum böyle olmakla beraber nazarî sâhada ictihad hareketi tutunmuş, bazı Dâru'l-fünûn hocaları ile(2) Sırât-ı müstakim ve Sebîlu'r-reşâd mecmûaları ictihadı desteklemişlerdir.(3)
Mısır'da, Abdüh'ün talebesi Reşîd Rizâ el-Hüseynî'nin çıkardığı el-Menâr mecmûası ictihadın en hareketli müdâfii olmuştur.(4) Abduh ve Reşîd Rizâ'nın bu mecmûadaki fetvâları tek mezheb ile mukayyed olmayıp ictihad ve tercîhe istinad etmektedir.(5)
Mısır, Suriye, Hindistan, Irak gibi İslâm ülkelerindeki tahsil müesseseleri tedrîsatında ictihad ve tercih fikri benimsenmiştir. Ayrıca bu ülkelerde vazedilen kanunlarda bilhassa çeşitli mezheblerden, tercih yoluyla seçerek hüküm alma usûlünün geniş tatbikatına şâhid olmaktayız.

Fıkıh:
İncelediğimiz devrin fıkıh çalışmalarını şu maddelerde hulâsa etmek mümkündür:
1- Kanunlaştırma hareketleri başlamıştır. Devre ismini veren Mecelle bu hareketin ilk adımını teşkil etmiş, arkasından bütün İslâm dünyasında hızlı bir kanunlaştırma faaliyetine girişilmiştir. Önemine binâen bu konu ayrı bir başlık altında ele alınacaktır.
2- İctihad ruhunu besleyen, okuyanlarda bu melekeyi geliştiren bazı eski kitaplar tahkîk ve neşredilmiştir. Şah Veliyyullah, Şevkânî, İbn Teymiyye, İbn Kayyim, İbn Hazm, Şâtıbî gibi ulemâ ile mezheb imamları ve talebelerinin kitapları bu nevi neşriyatın belli başlı örnekleridir.
3- Çeşitli mezheblerin hükümlerini delilleri ile veya delilsiz olarak bir kitapta toplama, istenilen mevzûu kolayca bulmak için gerekli metodları kullanma şeklinde tezahür eden çalışmalar yapılmıştır. Dört mezheb üzerine yazılmış fıkıh kitapları ile Kamus ve Ansiklopediler bu nevi çalışma mahsulleridir.
4- Usûl ve fıkhın önemli mevzûları üzerinde ictihad ve tahkika dayanan tez mahiyetinde çalışmalar yapılmıştır.
5- Asrımıza hakim olan Batı menşeli hukuklara karşı İslâm hukukunun arzı, müdâfaa ve mukayesesi maksadına yönelmiş eserler verilmiştir.(6)
6- Batılıların bazı fıkıh kitaplarını terceme ile başlayan iştirâk ve alâkaları zamanla telîfe doğru inkişâf etmiş, önemli eserler neşredilmiştir.
7- Doğuda ve Batıda, İslâm hukuku mevzularını da içine alan ilmî kongre ve konferanslar tertip edilmiştir.
8- Bazı Batı üniversitelerinde İslâm hukuku kürsüleri kurulmuş, bu hukukun ölü olmadığına karar verilmiş ve mukayeselerde bu hukuk bir taraf ve tez olarak kabul edilmiştir.


1. Mecelle'nin tadîlî çalışmaları ilerde ele alınacaktır. Aile Hukuku için bak. H. K., Mukayeseli İslâm Hukuku, s. 224 vd.
2. Seyyid Bey, İzmirli İsmâil Hakkı Bey ve benzerleri.
3. Daha muhafazakâr bir tutumla çıkan Beyânu'l-hak mecmûası, ictihad mevzûunda daha ihtiyatlıdır. Bu iki dergide mevzu uzun boylu münakaşa edilmiştir. Beyânu'l-hak, C. II, s. 1026, 1087; C. IV, s. 1860...; Sırat-ı Müstakim, C. I, s. 43, 142, 209, 236, 299; c. II, s. 17, 33, 50, 132, 268, 65, 81, 97, 105, 132; C. III, s. 87, 97...; C. IV, s. 50; Sebîl, C. X, s. 193; c. XII, s. 94, 129, 134...
4. Bu dergi hakkında daha geniş bilgi için bak. H. Karaman, Gerçek İslâmda Birlik, İst. 1998, s. 127.
5. R. Rizâ'nın fetvâları Dr. S. Müneccid tarafından altı cild halinde neşredilmiştir; Beyrut, 1972.
6. Bu devrin fukahâsının kısa hal tercemeleri verilirken eserleri de zikredilecektir.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: