Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |
|
2- Münazara ve Münakaşalar:
Bu devrin hususiyetlerinden biri de çok yaygın hale gelen ilmî münakaşa ve münazaralardır.
Danışma İslâm'ın emridir. Bu bazan fikirlerin ve görüşlerin çatışmasına, çarpışmasına da sebep olur. Ancak maksat hakikatın aydınlığa kavuşturulması olunca bu da meşrûdur, faydalıdır. Müctehid imamlar devrinde onların veya talebelerinin arasında da ilmî tartışmalar olmuştur. Fakat onlar mezhebe değil, ilme ve gerçeğe bağlı oldukları için buldukları yerde gerçeğe tâbi olmuşlardır. Ayrıca münazaralar fazla yaygın da değildir.
Halbuki tetkik ettiğimiz devirde mezheblere mensup âlimler arasındaki münazaraların hem gayesi değişmiş hem de çok yaygın hale gelmiştir.
a) Gayesi değişmiştir: O devri yaşamış, münazaralara katılmış sonra da onu terketmiş bulunan Gazzâlî'nin açıklamasına göre yapılan münazaraların gayesi nüfuz kazanmak, bilgili görünmek, mezhebin propagandasını yapmak, idarecilerin arzularını tatmin etmek gibi hususlardır.(10)
b) Aşırı derecede yayılmıştır: Başta Irak ve Horasan olmak üzere hiç bir büyük merkez yoktur ki orada iki büyük âlim arasında münazara yapılmamış bulunsun.(11)
Bu münazaraların bir düzen içinde yürümesi için yeni bir bilgi dalı daha doğmuş (ilmu-âdâbi'l-bahs, ilmu'l-cedel) ve bu mevzûa ait kitaplar yazılmıştır.
Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git
|