HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


iv: Dışardan aktarılmış ideolojiler yerine, üretim ve kalkınma için münevverlerle halkın işbirliği:
Kalkınma işinin yürütülmesinde münevverlerin rehberlik rolü önemlidir; bunda ittifak vardır. Hatta umûmiyetle ve hassaten İslâm ülkelerinde onlara, kalkınmanın gizli hazînesi olarak bakılır. Ancak onların sevk-u idâre direksiyonuna sarılmaları; durum, rol ve fonksiyonlarının şuûruna varmalarına, halkımızla birlikte ümmetin problemlerini yaşamalarına, onlarla kaynaşmalarına bağlıdır. Çünkü bunların kül hâlinde veya kısmen bulunmaması, onların fonksiyonunu iticilikten engellemeye, ilerletmeden geriletmeye çevirmektedir. Bu sebeple işin can alıcı noktası; onları harekete geçirecek, rûhlarını alevlendirecek, halk ile bütünleşerek kalkınmaya rehberlik etme heyecanı verecek çâre ve üslûbda düğümlenmektedir.
"Modelimiz hangi ölçüde , münevverlerde istenen şuûru uyandırabilir" dersiniz?
İslâm ülkelerinde aydınlar, doğuda veya batıda mevcut bir sisteme uyma çağrısında bulunurken bunu içten inanarak, gönülden isteyerek yapmıyorlar, fakat İslâmî sâha onları, ebedî dinlerinin hiçbir şeyi eksik bırakmadığına ve kâmil olarak geldiğine inandıracak, bunu kabûl ettirecek amelî uygulamalardan hâlî (boş) bulunduğundan, kendilerini buna mecbûr hissediyorlar. Bunun en büyük delîli, Batı toplumlarına ayak uydurabilmek için şu veya buna ait kalıbı alma, bunu kendi bünyesine uydurma istikâmetindeki çeşitli eğilimlerdir; Batı toplumundan farklı ölçülerde alınmış fikir ve mefhumlar ile şu veya bu felsefeyi telîf etme, aşılama çabalarıdır. Meselâ "sosyalizm" kelimesine bir de "arap" kelimesinin ilâvesiyle "arap sosyalizmi" demek için sarfedilen gayretlerin gerçek mânâsı şuradan, buradan devşirilen görüş ve fikirleri benimseme yönünde, tam bir rızânın bulunmayışı, gönüllerin buna bir türlü râzı olmayışıdır.
Bu durum bizim şu noktalarda emin olmamız için kâfidir: İslâm dünyasında aydınlar, kayıtsız şartsız tâbi (uydu) olmayı reddetmekte - şuur altında dahi olsa- İslâm ülkelerine ait medeniyet terkîbi ile - modeli alınmak ve taklit edilmek istenen- ülkelerin medenî sentezinin tamamen farklı olduğuna inanmakta, doktrinlerin tatbik edildikleri zemînler ve ahlâklar farklı olduğu için, Batı veya Doğunun kalkınma modelini aynen uygulayıp da, bundan müsbet bir netice beklemenin makûl olmadığına iman etmektedirler.
İşte bütün bunlar karşısında ortaya çıkan gerçek, önlerinde, toplum gerçeğinden ve kendi medenî terkibinden doğmuş amelî uygulamalar buldukları takdirde aydınların şuur ve duygularının uyarılabileceği, heyecanlarının tahrik edilebileceğidir. Onlar bu takdirde şaşkınlıklarından kurtulacak, şaşırmadan ve tereddüt geçirmeden girecekleri ve ışığını yaymaya katılacakları apaçık yolu önlerinde bulacaklardır.
Başka bir ifade ile şöyle diyebiliriz: Herhangi bir şüpheden uzak olarak, toplumlarının temel değerlerine dayalı bir amelî uygulamayı önlerine koyduğumuz gün, aydınları, sıhhatli bir yola yöneltmek mümkün olacaktır. Sizlere arzetmek saâdetine erdiğim konferanslarda sunduğum modele göre, fâizsiz bankaların, onların önüne fiilen koyduğu örnek de işte bundan ibarettir.
İçten benimseyenlerin gayretiyle, yeniden burçlarında yıldızlarla yarışacağımız günlere kavuşacağımıza inanıyor ve güveniyorum. " O ne zaman (olacak) diyorlar? Yakında olacaktır, de!" (el- İsrâ:17/51)


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: