HayrettinKaraman.net
Mobil - Metin Versiyonu

[Facebook] - [Twitter] - [YouTube] - [instagram]

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git

Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |


ii. Köy ve kır bölgesi halkının sanâyî bölgeleri ve büyük şehirlere göçlerinden doğan siyâsî ve sosyal mahzurlardan uzak kalmak:
Bilhâssa kalkınmakta olan ülkelerde, âileyi geçindirmek, şehirlerde çalışan yakınları taklit, şehir hayatına katılma ve bundan faydalanma arzusu gibi sâikler altında göç hâdisesi yaygın, alışılagelmiş hâdiseler arasında yer almaktadır.
Bunun temel sebebi toplumun çift tabîat ve vasıflı oluşu ile yeni iktisâdî kesimin sunduğu teşvikler ve tahriklerdir.
Göç işi yurt ve yuvasından ayrılan ferd ve grupları son derece güç, üstesinden gelemeyecekleri durumlarla karşı karşıya bırakıyor. Çeşitli meşakkâtler, rûhî parçalanış, sarsıntı, şaşkınlık, buhran... göç ile beraber yürüyor ve bu haller uzun zaman devam ediyor. Kendine özgü muayyen değerleri, âdetleri ve ahlâkı olan bir yerden, bütün bunların değiştiği bir başka yere geçmek - ferdin yeni duruma ayak uydurabilmesi için- insanı bitiren gayretler sarfetmesini gerektiriyor. İş hiç de zannedildiği kadar kolay ve basit değildir. İslâm devletleri tarihinde ilk defa uyuşturucu maddelerin, kumar ve içkinin, bunlara bağlı suçların, halkın bütün tabakaları arasında yaygınlaştığını görüyoruz. Şehire göçmüş köylü dönüp etrafına bakınca, yüzlerce yıldan beri miras yoluyla devraldığı değerleri, gelenek ve göreneği bulamıyor; dayanışma, birlik ve yakınlık şuûrunu bulamıyor, misafirperverliğin saygıya değer olduğunu göremiyor; sıcak, sağlam âile münasebetlerini göremiyor... Böylece giderek korku, buhran ve istikrarsızlık içinde hâlâ köyde oturan âilesinden kopuyor... Bütün bunların içtimâî ve siyâsî mahzurlarında sanırım görüş ayrılığımız yoktur.
Hükûmetlerin çoğu; bazen ülke iktisâdının gücünü bile aşan tedbirler, işçi ücretini arttırma, sosyal sigorta gibi çâreler ile bu olumsuz sosyal etkileri azaltmaya çalışıyorlar. Ancak bu içtimâî tedbir ve düzenlemelerin, meselâ köylülere şâmil olmaması, onların şehirlerdeki yakınlarını tatmin etmiyor ve aynı imkânların köydekilere de tanınmasını istiyorlar.
Buna bir de şunu eklemek gerekir; devletin, işçinin geleceğini garanti altına alması, kendine dayanma gücü bulunmasına rağmen onu, her şeyde devlete yük olmaya alıştırıyor.
Bankanın, bu problemin çözümüne katkısını öğrenmek istersek bunu; zekât ve sosyal hizmetler sandığının, ferdin güvenlik duygusu ihtiyacına cevap vermede en önemli kaynak rolünü oynamasında ve onun geleceğe ait korkusunu hafifletmesinde buluruz. Ve bütün bunlar bürokrasiden, ferdin değerinin heder edilmesinden uzak bir biçimde gerçekleşmektedir. Hattâ ferd, korkuları, buhran ve acılarıyle beraber düğümün ortasında yerini almakta ve kendi güvenliğini sağlamada, bizzat kendisinin büyük rolü olduğunu bilmektedir.
Ölçüsüz bir sosyal sigorta sisteminin içinde gizlenen ve sermâye birikimi önünde engel teşkil eden mahzurlara karşı, bankanın sosyal hizmetler sandığı sistemi, sosyal güvenliklerini sağlamaya ferdlerin bizzat katıldığını apaçık gösteren bir kapı açmış oluyor.
Kredi ve yatırım faâliyeti de mahallî olarak yeni iş sâhaları açmak sûretiyle şehirlere göçün akışını yavaşlatmış oluyor.
Bu noktayı geride bırakmadan tasarruf eğitiminin önemli bir neticesine daha işâret etmek istiyorum. Biliyoruz ki sosyal değişme döneminde bilhâssa modern kesimde, tüketim talebi ve hızı artmaktadır. Vatandaşlara tasarruf terbiyesi vermiyerek bu talebi olduğu gibi bırakırsak, dolu dizgin giden bu tüketim arzuları, millî tasarrufun azalmasına veya el açmaya yahut da borçlanmanın yaygın hale gelmesine, hattâ hırsızlığa yol açabilir. Fakat artan tüketim talepleri ile çalışma ve tasarruf eğitimi beraber yürürse, tüketim talebinin artması bütünüyle iktisâdî hayata müsbet yönde tesirli olur.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

 
Bu Kitapta: Önceki Başlık | Sonraki Başlık | İçindekiler |

Ana Sayfa | Hakkında | Makaleler | Kitaplar | Soru Konuları | Soru Listesi | Konuşmalar | Şiirler | Besteler | İndeks | Rastgele Oku | Yeniler | Geri Git | İleri Git



   


BULUNDUĞUNUZ SAYFAYI AŞAĞIDAKİ ARAÇLARLA KULLANABİLİRSİNİZ: